Filistin

Ankara'da Filistin için yağmur altında "Zulme Karşı Yürüyüş" gerçekleştirildi

İşgal rejiminin Filistin'e yönelik katliamlarını protesto eden Ankaralılar, yağmur altında yürüyüş gerçekleştirerek, yaşanan zulmü protesto etti.

Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) organizasyonuyla Ankaralılar, işgalci siyonistlerin soykırımı devam etmesini protesto etmek için yatsı namazında Kocatepe Camii'nde bir araya geldi.

"Filistin'de kadınlar, dedeler ve torunlar katlediliyor. Sessiz kalamayız!" sloganıyla düzenlenen 'Zulme Karşı Yürüyüş'e, yağmura rağmen Ankaralılar rağbet etti. Yürüyüşte 3 yaşındaki Şehid Rim ve dedesi Şehid Halid Nebhan Ebu Ziya'yı temsilen dede ve torunlar en önde yürüdü.

İşgalci siyonistler 7 Ekim 2023'ten bu yana özellikle Gazze Şeridi genelde ise tüm Filistin'de okulları, hastaneleri, camileri, kiliseleri, evleri bombalıyor. 45 binden fazla Gazzeli Müslüman şehid edilirken, binlercesi halen enkaz altında.

Vicdani-insani hassasiyete sahip tüm toplum kesimlerinin katılımıyla Filistin'de yaşanan işgalci siyonist zulmüne karşı ortak tepki göstermek amacıyla düzenlenen yürüyüş sonrası basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasını, ANFİDAP adına Ahmet Salih Güllü okudu.

"Terör devleti, sadece Filistinlilerin düşmanı değil, tüm dünyanın ve insanlığın da düşmanıdır"

Güllü, "Bu soğuk gecede; soykırıma uğrayan, çadırları yakılan, bombalar altında yaşayan ve insanlık tarafından yalnızlığa terk edilen Gazzelilerin sesi olmak için attığınız her adım ahirette sizlere şahit olsun inşaallah. Gazze'deki soykırım ve bütün yoksunluklara rağmen şanlı direniş, 441. gününü geride bıraktı. 441 gün zaman hiç durmadığı gibi, 441 gün çocukların, masumların, yaşlıların, kadınların öldürüldüğü savaş da hiç durmadı. 441 gün düşman hiç durmadı, durmuyor, durdurulamıyor. Düşman olarak nitelendirdiğimiz terör devleti, sadece Filistinlilerin düşmanı değil, tüm dünyanın ve insanlığın düşmanıdır. Düşmanın güttüğü savaş da Filistinlilere değil tüm dünyaya ve insanlığa açılmıştır." dedi.

"Onurlu ve şerefli İsmail'ler, cesur ve yiğit Yahya'lar şehit düştü"

"İnsanlığın gücü zamanı durdurmaya yetmiyor da; düşmanı durdurmaya da mı yetmiyor!" diyen Güllü, açıklamanın devamında şunları aktardı:

"Düşman, bu çağdaki en saygın İslam sancaktarlarını aldı bizden. Onurlu ve şerefli 'İsmail'ler, cesur ve yiğit 'Yahya'lar şehit düştü. Düşman 'Ruhumuzun ruhu' çocuklarımızı aldı. Nice 'Halid'ler nice 'Rim'lerine doyamadan şehit düştü. Ancak şehitlerimiz şahadetleriyle, duruşlarıyla; insanlığa ders vermeye, bizleri uyandırmaya ve diriltmeye devam ediyor. Şehitler de versek şanlı direniş devam ediyor, devam edecek. Bizler, biz sussak da tarihin susmayacağını bilerek konuşmaya, gücümüz yettiği sürece anlatmaya devam edeceğiz. Soykırımı unutmayacağız, tüm dünyaya da unutturmayacağız. Ne Gazze’de ne başka mazlum coğrafyalarda tüm zulümlerin kökü kazınıp, tüm zalimlerden hesap sorulana kadar durmayacağız, susmayacağız. Zalim Esed nasıl gittiyse, Zalim Netenyahu’da öyle gidecektir. Zülüm asla payidar olamaz. Zira ayette denildiği üzere: 'Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz, batıl yok olmaya mahkumdur.' Tarih bize göstermiştir ki; Halep’e, Hama’ya, Humus’a, Şam’a gelen özgürlük Gazze’ye Kudüs’e gelecek özgürlüğün habercisidir. Tarihte Şam’ın fethinden sonra gelen fetih, Kudüs fethidir. Dün Emevi Camisi’nde özgürce kıldığımız namaz, Allah’ın yardımı ve izni ile, yarın Mescid-i Aksa’da kılınacaktır."

"Soykırıma katılan çifte vatandaşların, vatandaşlıktan çıkarılması kanun teklifi yasalaşmalıdır"

Türkiye'nin, işgalcilerle tüm ilişkilerini kesmesi gerektiğinin altını çizen Güllü, "Müslümanlar olarak Allah’ın yardımını talep etmekle birlikte, Allah’ın yardımını hak edecek işleri yapmadan, çaba ve gayret göstermeden, yöneticilerimizi uyarmadan, komşumuzu, kardeşimizi uyandırmadan fetihlerin gelmeyeceğinin farkındayız. Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak 7 Ekim’den bugüne sayısız etkinlik, yürüyüş ve gösteri gerçekleştirdik. Sivil Toplum olabilmenin gereği olarak etkinliklerimizde devletimizden, yöneticilerimizden ve halkımızdan taleplerde bulunduk, bulunmaya da devam ediyoruz. 7 Ekim’den bugüne kadar devletimizin Filistin direnişine vermiş olduğu desteği görebiliyor, ancak yetersiz buluyoruz. 7 Ekim’den bugüne israil ile ticari ve dipolmatik ilişkileri kestiğini açıklayan devletimizin neden hala bazı adımları atmadığını sorguluyor ve soruyoruz: israili tanıyan Müslüman ilk devlet olma utancından bizleri neden kurtarmıyorsunuz? israil rejimi ile yapılmış siyasi, askeri, ekonomik ve ticari bütün anlaşmaları neden feshetmiyorsunuz? Adana İncirlik'te ve Malatya Kürecik'te yer alan Amerikan üslerini neden kapatmıyorsunuz? Düşmana güç veren petrolün vanalarını neden kapatmıyorsunuz? Müslüman olmayan ülkeler dahi kabul etmezken soykırımcı israile destek veren şirketlerin gemilerini limanlarımıza neden kabul ediyorsunuz? Aylardır Haydarpaşa limanında bekleyen, tüm yasal prosedürlerini yerine getirmiş olan 'Vicdan' gemisinin yola çıkmasına neden izin vermiyorsunuz? Aylardır Meclis gündeminde bekleyen 'israilin soykırımına katılan çifte vatandaşların vatandaşlıktan çıkarılması' kanun teklifini neden yasalaştırmıyorsunuz? Sorularımız aynı zamanda taleplerimizdir. Devletimizin Filistin konusundaki söylemlerinde uluslararası toplumda gövdesini taşın altına koymuşken bu taleplerin daha fazla geç kalmadan hayata geçmesi gerekmektedir." şeklinde belirtti.

"siyonizmin en büyük can damarı olan ekonomik gücüne karşı boykota devam edeceğiz"

Açıklamasının devamında Güllü, şunları söyledi: "Bununla birlikte Uluslararası mahkeme kararlarının uygulanmasını teminen, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından verilen tutuklama kararının teröristbaşı Netenyahu’nun yapacağı ilk seyahatte derhal yerine getirilmesi ve ateşkesin sağlanması için uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz. Biz ne kadar başta devletimiz olmak üzere tüm dünya devletlerine israili yalnızlaştıracak taleplerimizi yinelesek de taleplerimiz bunlarla da sınırlı değildir. Eşimiz, komşumuz, akrabalarımızdan başlayarak başta Müslüman halklar olmak üzere tüm dünya halklarından talebimiz bulunuyor. Devletlerin israille ticareti kesmesi ne kadar elzem, gerekli ve önemli ise bireysel olarak her insanın, israille ve israile yardım eden şirketlerle ticareti kesmesi bir o kadar elzemdir, gereklidir, önemlidir. Dünyanın israili ve israile yardım eden şirketleri boykot etmedikçe devletlerin alacağı her türlü kısıtlama ve sonlandırma kararı beyhude kalacaktır. Bizler siyonizmin en büyük can damarı olan ekonomik gücünü baltalayacak boykotu bir silah olarak kullanılmaya devam edeceğiz. En başta dediğimiz gibi düşmanın güttüğü savaş da Filistinlilere değil tüm dünyaya ve insanlığa açılmıştır. Tüm dünya halklarını da buradan boykot silahını kuşanmaya davet ediyoruz. İdarecilerin Gazze için gösterdikleri çabaların farkında olunmasına rağmen, yaşanan acıların yüreklerini kanattığı, gençlerin hakaret ve küfür içermeyen Filistin’de yaşanan soykırıma dikkat çekmek amacıyla yaptıkları gösterilerde, toplantı ve gösteri hakkını kısıtlar şekilde davranılmasını ve orantısız güç kullanılmasını doğru bulmuyor, böylesi vicdanları yaralayan yanlışların bir daha tekrarlanmayacağını ümit ediyoruz."

"Yer yüzünde hiç fitne kalmayıp din tamamen Allah'ın oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz"

Güllü, "Son olarak Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak tüm mazlumlardan yana olduğumuzu, Filistin’den Gazze’den yana olduğumuzu, kanımızın son damlasına kadar zalimlere karşı olduğumuzu, yer yüzünde hiç fitne kalmayıp din tamamen Allah'ın oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğimizi tekrarlıyoruz. Sözlerimi 'Ruhumun ruhu' dediği Rim’i toprağa verdikten sonra kendisi de şehit düşen Halid Nabhan’ın şu sözleri ile tamamlamak istiyorum: 'Kalbini Allah’a bağla, yaratılmışlara bağlama. Eğer sen Allah’tan uzaksan bütün mahlukat bir araya gelse de seni Allaha yakınlaştıramazlar. Eğer sen Allah’tan yakınsan bütün mahlukat bir araya gelse de seni Allaha uzaklaştıramazlar. İnsanlardan tamahını kes, kalbini yalnızca Allah’a bağla. Kim Allah’a tevekkül ederse, Allah ona yeter. Kim Allah’a tutunursa kurtuluşa erer. Kim işini Allah’a bırakırsa hidayete ulaşır. Allah kuluna kafi değil midir? Allah’a emanet olunuz.'" diyerek açıklamasını sonlandırdı. (İLKHA)