Filistin

Ankara'da "Unutma Gazze’de Soykırım Devam Ediyor!" sloganıyla yürüyüş yapıldı

"Unutma Gazze’de Soykırım Devam Ediyor!" sloganıyla Ankara'da, Gazze için yürüyüş yapıldı.

Gazze'de 10 aydır okullar, hastaneler, camiler, evler işgalci siyonistler tarafından bombalanıyor. Çocuk, kadın, yaşlılardan oluşan yaklaşık 50 bin Gazzeli Müslüman şehid edilirken, binlercesi halen enkaz altında.

Vicdani ve insani hassasiyete sahip tüm toplum kesimlerinin katılımıyla Filistin'de yaşanan işgalci siyonist zulmüne karşı ortak tepki göstermek amacıyla "Unutma Gazze'de Soykırım Devam Ediyor!" sloganıyla yapılan yürüyüş, yoğun katılımla gerçekleşti.

7'den 70'e tüm vicdan sahiplerinin katılımıyla akşam namazı çıkışı Kocatepe Camii'nden başlayan yürüyüş, Sıhhiye Meydanı'nda (Ankara Valiliği önü) son buldu. Yürüyüş sonrası Ekim 2023 yılından beri devam eden katliam ve soykırıma ilişkin mesajlar verildi.

Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına İMH Ankara Başkanı Eyüp Medet, basın açıklamasını okudu.

"HAMAS 7 Ekim’de sadece israili değil tüm emperyalist Batı’yı mağlup etmiştir"

Dünyanın, HAMAS’ın 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı Aksa Tufanı ile imanın, yiğitliğin, özgürlüğün, mertliğin, cihadın, şehadetin, ahiret bilincinin ne olduğunu, nelere kadir olduğunu gördüğünü aktaran Medet, "HAMAS’ın şanlı direnişi ve Gazze halkının bu direnişi sahiplenmesi Müslümanların gururu olmuştur. Aksa Tufanı zaferle sonuçlanmıştır. Sonuçları önümüzdeki dönemlerde daha iyi anlaşılacaktır. 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu israil terör örgütü hakkında oluşturulan tüm mitleri yıkmış, dünyaya empoze edilen yenilmezlik algısı, dünyanın en donanımlı ordusu olduğu propagandası, istihbarat ağının ne kadar güçlü olduğu bilgisi alt üst olmuştur. HAMAS 7 Ekim’de sadece israili değil tüm emperyalist Batı’yı mağlup etmiştir. Bu nedenle katil israil devleti çizilen karizmasını düzeltebilmek için tüm dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım başlatmış ve bu soykırım halen ve hatta şu anda devam etmektedir." dedi.

"Gazze’de yaşayan tüm insanlar ırk, dil, din, cinsiyet gözetmeksizin katlediliyor"

Açıklamasının devamında Medet, şu ifadelere yer verdi: "Siyonist çetenin ne ahlaki kriterleri vardır ne kuralları vardır ne de hukuk tanır. 292 gündür İnsanlığın tüm değerleri ayaklar altına alınarak çocuklar katlediliyor, kadınlar katlediliyor, yaşlılar katlediliyor, siviller katlediliyor, sağlıkçılar, gazeteciler, arama kurtarma ekipleri, insani yardım ekipleri katlediliyor. Bütün sosyal tesisler, hastaneler, okullar, camiler, kiliseler, gıda depoları, su altyapıları, kamu binaları, güvenli bölge ilen edilen yerleşim alanları, sivillere ait evler yani Gazze’de yaşayan tüm insanlar ırk, dil, din, cinsiyet gözetmeksizin katlediliyor, açıkça soykırım işleniyor. İnsana ve insanlığa ait ne varsa vuruluyor, öldürülüyor, yok ediliyor. 50 binden fazla insan öldürüldü. Buradaki her bir kişi gibi can sahibi çocuklar, kadınlar, erkekler, yaşlılar, siviller öldürüldü. Halen öldürülmeye devam ediliyor. Bu vahşetin farkına varan dünya milletleri ciddi tepkiler ortaya koymuşlardır. Bugün burada olduğu gibi dünyanın dört bir yanındaki özgür ruhlu bireyler Filistin halkının yanındadır. Her ne kadar devletler halklarının iradesine uygun bir siyaset uygulayamasa da halklar, üniversiteler, meydanlar Filistin halkının yanındadır."

"İşlenen cinayetler tüm dünyanın gözü önünde alkışlanabiliyor"

Medet, "Aksa Tufanı bir gerçeği net olarak tekrar göstermiştir ki Batı hiçbir zaman hakkın ve adaletin tarafında yer almaz. Çıkarı ne ise ona göre davranır. Onların çıkarları da asla Mazlumlar ile aynı yerde bulunmaz. Uluslararası Adalet Divanında Soykırım Suçlaması ile yargılanması devam eden Katil Netenyahu’nun daha dün ABD Kongresinde ayakta alkışlanarak karşılanması durumun vahametinin anlaşılması açısından tek başına yeter bir durumdur. Netenyahu her zaman olduğu gibi ABD Kongre kürsüsünden yalanlarını sıralamış, kara propagandasını tekrarlamış ABD’li senatörler de bu zırvaları alkışlamıştır. Tüm dünyanın gözü önünde işlenen cinayetler tüm dünyanın gözü önünde alkışlanabiliyor. Biz de buradan dünya halkları olarak HAMAS alkışlıyor, Haklı direnişlerini destekliyoruz. Bu küresel zulme karşı küresel bir intifadanın başlaması gerektiğini tekrar ediyoruz. Aksa Tufanı Uluslararası Kurumların zalimi durdurmak adına hiçbir işe yaramadığını ve bundan sonra da yaramayacağını, Batılı Devlet yöneticilerin Siyonizm’in bir parçası haline geldiğini, İslam ülkeleri yöneticilerinin makam ve mevkileri için kendi toplumlarına dahi ihanet edebileceklerini, İslam ümmetinin ne kadar etkisiz olduğunu ve okumasını bilenler için pek çok gerçeği gün yüzüne çıkarmıştır." ifadelerine yer verdi.

"Siyonizm ancak güçten anlar"

Şu ana kadar söylenenlerin, bu meydanlarda onlarca ve hatta yüzlerce kere söylendiğini hatırlatan Medet, "Yine de söylenmeye devam edilecektir. Unutmayalım ki söz de bir eylemdir ve daha büyük eylemler için söylenir. Ta ki zulüm bitsin barış ve huzur gelsin. Ancak şöyle bir gerçeklik ile de karşı karşıyayız. Siyonizm ancak güçten anlar. Bu nedenle bugün burada Anadolu’nun Müslüman halkı olarak söylediklerimizin karşılık bulmasını ve eyleme dönüşmesini bu toplumun yetkilendirdiği yöneticilerden talep ediyoruz. Siyonizme maddi manevi her türlü destek suç kapsamına alınmalıdır. Meclis genel kurulunda görüşülmesine karar verilen soykırıma katılan soykırıma destek veren çifte vatandaşların yargılanmasına ilişkin yasa teklifinin öncelikli olarak görüşülmeli ve kanun teklifi kabul edilmelidir." şeklinde belirtti.

"Tüm vanalar kapatılmalıdır"

Açıklamanın devamında Medet, şu taleplerde bulundu: "Hem Türk vatandaşı hem de israil vatandaşı olan ve bu süreçte israilde askerlik yapanlar Türkiye’ye döndüklerinde tutuklanmalı ve soykırıma destek suçlaması ile yargılanmalıdır. Terör örgütü israilin katil yöneticileri Türk adalet sistemi tarafından soykırım ve savaş suçlusu olarak yargılanmalıdır. İsrail ile yapılan ticaretin yasaklanması gibi israile çeşitli yollar ile sağlanan enerji desteği de durdurulmalıdır. Tüm vanalar kapatılmalıdır. Toplum içerisinde yaygınlaşan boykota kamu kurumları da destek vermelidir. Kamu iktisadi teşebbüsleri ve belediyeler boykot edilmesi gereken ürünlerin satışından artık vazgeçmelidir. İsrailin güvenliğini ve istihbarat ihtiyacını karşılamaktan başka bir işe yaramayan incirlik ve kürecik askeri üsleri kapatılmalıdır. Ülkemizin israili ilk tanıyan Müslüman ülke olma ayıbından kurtulması gerekmektedir ve israili bir devlet olarak tanıma kararından vazgeçilmelidir."

"Aksa Tufanı bir milattır"

Son olarak vicdan sahibi Ankaralılara seslenen Medet, "Bizler de; bu zulmü her ortam ve şartta gündemde tutmaya devam edeceğiz. Sözümüz ile kıyamımız ile aksa tufanını desteklemeye devam edeceğiz. Kardeşlerim Aksa Tufanı bir milattır diyoruz. Aksa Tufanı tarihin yönünü değiştirecek diyoruz. Evet, buna gerçekten inanıyorsak daha fazlasını yapmalıyız. Daha cesur olmalıyız. Buradaki çoğu kardeşimizle 10 aya yakındır birçok eylem yaptığımızın elbette farkındayız. Bunun çok kıymetli olduğunu tabi ki biliyoruz. Ancak daha etkin ve sonuç alıcı stratejiler geliştirmeye ihtiyacımız var. Bunu yapacak imkânlara da sahibiz. Sahip olduğumuz bu imkânları harekete geçirecek irade ve kararlılığı ortaya koymalıyız. Artık Gazzeli kahramanların tüm insanlık adına ödediği bedele daha sahici bir şekilde ortak olmanın zamanı gelmedi mi? Ey gençler, ey müminler, ey erdemli insanlar, herkes bulunduğu ortamda artık kesin ve net adımlar atılması için masaya yumruğunu vurmalıdır. Kıymetli Ankaralılar Filistinli kardeşlerimize bugüne kadar yaptığımız yardımları bir kat daha artıracak ve maddi imkânlarımızı zorlayarak yardım etmeye devam edeceğiz. İsrail yandaşı olan ve ona destek veren firmaları boykot etmeye devam edeceğiz.  Dualarımızın başına Filistin'i koyacak, zulmün olduğu yerde tarafsız kalmayacağız." diye konuştu.

Yapılan dua ile program, son buldu. (İLKHA)