Sanat

Babasından öğrendiği “sedef kakma” sanatını ailesiyle birlikte yaşatmaya çalışıyor

"Sedef Kakma" sanatı, Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet ve II. Abdülhamid Han başta olmak üzere birçok padişahın ilgi gösterdiği köklü bir süsleme sanatıdır.

Osmanlı Dönemi 17-18'inci Yüzyılda birçok padişahın uğraş verdiği sedef kakma sanatı, bugün sadece Gaziantep, Şanlıurfa, Batman, Hatay ve Mardin'de yaşatılmaya çalışılıyor. 

Türkiye'de sayılı kişilerin icra ettiği ve padişah mesleği olarak bilinen "sedef kakma" sanatını ilk kez Mardin'e getiren Güler ailesi, sanatı ileriki nesillere ulaştırmayı hedefleyerek, çırak yetiştirmeye devam ediyor.

Babasından öğrendiği sanatı sürdürmeye çalışan Taha Güler, Mardin'de bu sanatı yalnızca kendi ailesinin icra ettiğini ve Türkiye genelinde ustaların sayısının giderek azaldığını belirtiyor.

8 yıldır sanatı icra eden Taha Güler, ailesiyle beraber Kur'an muhafazası, rahle, masa, koltuk, sehpa, silah kabzası, kahve takımı ve benzeri birçok ürün yapmaktadır.

Güler, "Mardin Halk Eğitim Merkezinde sedef sanatını icra ediyorum. 8 yılı aşkındır bu sanatla uğraşmaktayım. Bu sanatı bütün aile efradımız, emekli imam babamdan öğrendik. Onun sayesinde usta olduk." dedi.

"Ahşap üzerinde sedef kakma sanatı 18 aşamadan geçilerek 3-4 gün sürmektedir"

Sedef sanatının tarihçesine değinen Güler, "Sedef sanatının ortaya çıkışı Asya'dır. Asya Kıtası'ndan sonra ise Avrupa'ya geçmiştir. Avrupalılar takı görevinde kullandığı sedefi, Osmanlılar ise tahta üzerinde işlemeye başlamıştır. Bununla beraber mezar taşları, cam, kılıç gibi yerlerde bu sanatı kullanmışlardır. Tamamen süs sanatıdır. Ahşap üzerinde yapılan bir sedef kakma ortalama 18 aşamadan geçilerek 3-4 gün sürmektedir. Küçük bir sandık bile olsa ortalama 3 gün sedef kakma işlemi sürüyor." ifadelerini kullandı.

Sedef kakma işleminin aşamalarını aktaran Güler, "Sedef kakma sanatının yapım aşamalarından ilki ahşap üzerinde çizim yapılmasıdır. Elde edilen tunç pirinçli telle çizilen yerlere yerleştirilir. Oyma makinesiyle sedef gelecek yerleri oyarak tatlı sulardan çıkan istiridye sedeflerini oyulan yere yerleştirilir. Şekillenen sedefi tutkal ve gürgen ağacından elde edilen talaş birleşimiyle macun ortaya çıkıyor. Elde edilen macunla sedefler yapıştırılır. Macunun en etkili özelliği bir gün içerinde tahtaya dönüşmesidir. Macun işlemi sonrasında da kırklık zımpara yapılmaktadır. Daha sonra sedef ve tahtanın üzerine kezzap sürülerek bir gün bekletiliyor. Bekletilen sedefi ateşle yaktıktan sonra hakiki zeytinyağıyla üstündeki çukurlar dolduruluyor. En son aşama ise balık yağıyla sedefi parlatıp dolmalık sürerek işlem bitiyor. Bu aşamalar 3 günü buluyor." şeklinde aktardı.

"Ailemiz dışında Mardin'de bu sanatı yapan yok"

Güler, sanatın devamı için çırak yetiştirdiklerini ifade ederek, "Mardin'de bu sanata çok rağbet var. Mardin'e sedef kakma sanatını ilk getiren babamdır. Ben de bu sanatı babamdan alarak ustalaştım. Şu ana kadar sadece bu meslekle yetindim. Çünkü işimi, mesleğimi çok seviyorum. Bu mesleği devam ettirmek istiyorum. Mardin genelinde sadece aile efradımızdan sedef ustaları var. Toplamda 4 ustadır. Ancak yetiştirdiğimiz çıraklar da vardır. Ailemiz dışında Mardin'de bu sanatı yapan yok. Türkiye genelinde ise 15-20 sedef kakma ustası mevcuttur. Ancak maalesef azalmaya doğru gidiyor. Çok şükür şu an çırak yetiştirmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)