Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hareket bozukluğu hastalıklarının tedavisi için kurulan Derin Beyin Stimülasyonu Komisyonu üyeleri; Doç. Dr. Demet Yıldız, Doç. Dr. Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel, Doç. Dr. Sinay Önen ve Uzm. Dr. Selahattin Biçer, beyin pili tedavisi hakkında merak edilenlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Beyin pili tedavisinin parkinson ağırlıklı olmakla birlikte esansiyel tremor ve distoni gibi hareket bozukluklarında da uygulandığının bilgisini veren Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Yıldız, tedavi için çeşitli kriterlerin bulunduğunu belirtti.
"Hastaların en az 5 yıl Parkinson tanısı ile takip edilmesi gerekiyor"
Çeşitli riskleri barındırdığı için 75 yaş üstüne ameliyat önermediklerini vurgulayan Yıldız, "Hastaların en az 5 yıl Parkinson tanısı ile takip edilmesi gerekiyor. Bunun nedeni bu süreçte hastaların tanısının netleşmesidir. Parkinson plus dediğimiz benzer hastalıkları ekarte etmemiz ve tedavi yanıtını değerlendirmemiz için hastalarımızın en az 5 yıllık takipte olması gerekiyor. Psikiyatrik açıdan değerlendirmesini yapıyoruz. Demansın olmaması gerekiyor. Ciddi unutkanlığı olan hastalara biz bu tedaviyi uygulamıyoruz. Ayrıca ağır psikiyatrik bozukluğu olan hastalarımıza da bu tedaviyi uygulamıyoruz." dedi.
"Ameliyat öncesi ayrıntılı analiz"
Beyin pili tedavisi sonrası bazen erken bazen geç dönemde çeşitli psikiyatrik sorunlar ortaya çıkabildiğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Sinay Önen ise, "Bir ruhsal sorun varsa beyin pili cerrahisi öncesinde bunun tedavi edilmesi gerekiyor. Bu yüzden daha önce psikiyatrik bir hastalık geçirmiş mi? Geçirdiyse bu hastalığın şiddeti ne? Halen tedavi gerektiren bir durum var mı? Ailede ruhsal bir hastalık var mı? Onu değerlendiriyoruz. Ayrıca kişinin karar verme, problem çözme, bellek ve öğrenme gibi bilişsel işlevlerini öncesinde değerlendiriyoruz. Çünkü beyin pili sonrası bunlarda birtakım bozulmalar olabiliyor. Bunun için önceden ayrıntılı psikoloğumuzla birlikte nöropsikolojik bir değerlendirme yapıyoruz." şeklinde konuştu.
"Ameliyat riskleri çok nadir görülüyor"
Beyin pili ameliyatı iki aşamalı olduğunu belirten Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. Selahattin Biçer ise, "İlk aşamada beyin ilgili çekirdeklerine elektrot yerleştiriyoruz. İkincisi de beyin pilini yerleştirdiğimiz aşama. İlk aşamada hastanın uyanık olmasını tercih ediyoruz. Hastaya bu aşamada yatıştırıcı ajanlar veriyoruz. Beynin doğru yerine pilin yerleştirip yerleştirilmediğine, yan etkilerin ortaya çıkıp çıkmadığına bakıyoruz. Elektrotlar harici bir pile bağlanarak, hasta test ediliyor. Beklenilen etkileri alıyor muyuz diye kontrol ediliyor. Bu aşamadan sonra hasta uyutularak köprücük kemiğinin altına beyin pili yerleştiriliyor. Ameliyatın riskleri, çok çok nadir görülmekle beraber beyin kanaması, enfeksiyon riski, kollarda bacaklarda güçsüzlük, görme ve konuşma bozukluğu gibidir." ifadelerini kullandı.
"Başarılı sonuçlar alınıyor"
Ameliyat sonrası hastaların değerlendirme süreci ve pil ayarları nöroloji hekimleri tarafından yapıldığına dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel ise, ameliyat sonrası hastaların bir an önce pil ayarlarının yapılmasını ve pilin açılmasını istediğini belirtti. Ancak ilk pil açılımı için ameliyattan sonra ortalama 7 ile 10 günlük bir sürecin geçmesini beklediklerini ifade eden Doç. Dr. Pekel,"Daha sonra ilk pil açılımı gerçekleşiyor. İlk pil açılımından sonra pil ayarlarının tanımlanması, bazı hastalarda bir ay bazı hastalarda üç ayı bulabiliyor. Bu yavaş programlama gerektiren bir süreç. Bu süreçte de hastalarımızdan sabırlı olmalarını istiyoruz. Süreci tamamladığımızda da çoğunlukla çok başarılı bir sonuç elde ediyoruz." diye konuştu. (İLKHA)