Gazze'ye yönelik 11 ayı aşkın bir süredir devam eden katliam ve soykırıma karşı Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede halk tarafından siyonist işgal rejimine ait veya onları destekleyen firmalara yönelik boykot da devam ediyor.
İşgal rejimini destekleyen firmaların boykot edilmesi, boykotun yaygın ve sürekli hale getirilmesiyle ilgili konuşan İHH Ankara Şube Başkanı Hacı Bayram Şahin, "Gazze'deki kardeşlerimize savaşarak destek veremiyorsak Gazze'yi dert etmemiz, kardeşlerimize dua etmemiz, işgalcileri boykot etmemiz ve kardeşlerimize yardım etmemiz gerekir." dedi.
"7 Ekim bir zaferdir"
Gazze'deki HAMAS direnişini ve mücahitleri selamlayan Şahin, "7 Ekim bir zaferdir. Öncelikle buna şükredelim. Allah-u Teâlâ 'Şükrederseniz arttırırım' diyor. Her Müslüman'ın muhtemelen kendine sorduğu 'orada kardeşlerim öldürülüyor ne yapabilirim elimden bir şey gelmiyor ve gücüm yetmiyor sorusunu' mutlaka soruyor. Ve gerçekte de gidemiyoruz. Yolumuz kapalı, gidemiyoruz. Allah-u Teâlâ bize sorsa 'oraya niye gitmedin.' 'Ya Rabbim bir yol bulamadım. Yollar kapalıydı.' Dünyanın savaş şekli değişti aslında. 'Gidemedim.' diyebiliriz. Ama Ankara'daki sorumluluklarımız nelerdir? Onları yapıp yapmadığımızın hesabını vermek zorundayız. Bunları tespit etmemiz lazım." dedi.
"Müminin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir"
Gazze konusunda neler yapılabilir ile ilgili tespit ettiği 5 madde olduğunu dile getiren Şahin, şunları aktardı:
"Birincisi dert etmek. Allah Resulü Aleyhissalatu Vesselam buyuruyor ki 'Müminin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.' Bakın bu çok tehlikeli bir söylem aslında. Sen zulme ortak olmamışsın, kimseye zulmetmemişsin, kimsenin malını çalmamışsın, kimsenin ırzına, haysiyetine ve şerefine el uzatmamışsın ama müminin derdiyle dertlenmiyorsun, Allah Resulü 'bizden değil' diyor. Bu konuda Ayeti Kerime de var. Zalimlere meyletmeyin. Kimseye zulmetmemişsin ama 'zalimlere meyletmeyin size ateş dokunur' diyor. Birincisi dert edineceğiz. İkincisi dua edeceğiz. Bazıları 'dua ile olmaz' diyorlar. Bu çok edepsizce bir laf. Dua ile olur. Duasız olmaz. Mesela yaşlı bir teyzemiz hiçbir şeye gücü yetmiyorsa dua etmeyecek mi? Dua edeceğiz. Üç; konuyla ilgili eylem, yürüyüş gibi programlara katılacağız. Dört; boykot edeceğiz. Beş; yardım edeceğiz."
"Vatandaşlarımızdan boykot konusunda hassas olmalarını rica ediyoruz"
Şahin, "Boykota gelince eğer siz müminin derdiyle dertlenmiyorsanız alacağınız bir cips, alacağınız bir kola ve alacağınız bir dondurmadan ne olur ki diyebilirsiniz. Aslında küçük gördüğümüz şey konusunda Allah Resulü'nün uyarısı var. 'Müminin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.' Şunu rahat düşünebiliriz. Herhangi boykotlu ürünün alınmamasının siyonistlere etkisi var ama velev ki etkisi olmasın. Dünya çapında küresel tüm dünyada satılan bir markayı Türkiye'de satmamakla Türkiye'de zarar ettirebilirsiniz ama belki dünyada batırmayacaksınız. Ama Allah'a bir amel vereceğim. 'Ne yaptın?' dediğinde Ya Rabbim 'gücüm buna yetti' diyeceğiz. Bu kadar küçük değil, İslam'da hiçbir amel küçük görülmez. O küçük gördüğümüz amel belki ahirette bizi öne geçirecek bir amel olacaktır. Onun için burada vatandaşlarımızdan, çocuklarımızın hassasiyeti bile büyüklerden çok daha güzel. Asla ve asla bir gedik açmadan şeytanın bize günahı küçük göstermesi gibi 'bundan ne çıkar' lafına aldanmamak lazım. Bu bizi büyütebilir. Boykota ısrarla devam etmenin vacibiyetine inanıyoruz. Vatandaşlarımızdan bu konuda hassas olmalarını rica ediyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)