11 Eylül itibariyle başlayan 2023-2024 eğitim öğretim yılı, 14 Haziran'da sona erecek.
Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, 2023-2024 eğitim öğretim yıl sonu ile ilgili İLKHA'ya değerlendirmede bulundu.
Coşkun, eğitimde yaşanan sorunları anlatarak bu sorunlara mutlaka çözüm bulunması gerektiğini dile getirdi.
Eğitimcilerin motivasyonunu arttıran bir kariyer sistemi uzman ve başöğretmenlikle ilgili mutlaka bir yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini vurgulayan Coşkun, Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında da açıklamalarda bulundu.
"Özellikle öğrencilerin okula devamının takip edilmesi sorununa çözüm bulunması gerekiyor"
Coşkun, "2023-2024 eğitim öğretim yılını önümüzdeki hafta çocuklarımız karnelerini alarak bitirecek. Uzun ve yorucu bir çalışmanın ardından çocuklarımız da öğretmenlerimiz de tatile girecekler. Bu konuda onlara güzel bir tatil dileğimi iletiyorum. Özellikle müfredat değişimi ile ilgili yeni eğitim felsefesi ve müfredat değişikliği ile yaklaşım ve eğitime bizim değerlerimizin daha fazla yansıtılacağı bir değişikliğin olması güzel bir çalışma olmuştur. Özellikle öğrencilerin okula devamının takip edilmesi, sınıfta kalmanın işlev kazanması, velilerin okullara randevu ile gitmesi ve bu telefon sorununa mutlaka bir çözüm bulunması gerekiyor. Bu adımın da önümüzdeki dönem atılması gerekiyor. Bakanımızın. 'Öğretmenler Odası Buluşmaları', öğretmenlere değer verilmesi, sorunların birebir dinlenilmesi ve ona göre çözümler üretilmesi oldukça önemliydi ve bizim için değerlidir." dedi.
"Öğretmenlik Meslek Kanunu mutlaka bizi mutlu ve motive etmeli"
Ulusal bazda eğitim sorunlarından bahseden Coşkun, "Eğitim çalışanlarımızın sorunlarından arınmış olarak iş başına gitmesi önemlidir çünkü bir eğitimci eğitim hizmetini verirken günlük sıkıntılarından arınmış zihinsel bir yoğunlukla kendine işe vermesi hem ülkemiz hem eğitimimiz açısından oldukça önemlidir. Eğitimde fırsat ve imkân eşitliğinin mutlaka sağlanması gerekir. Hakeza sözleşmeli öğretmenlik uygulaması mutlaka son bulmalıdır. Sıra tahinini de kapsayan kalıcı bir yer değişikliği sistemi mutlaka kurulmalıdır. Eğitimcilerin motivasyonunu arttıran bir kariyer sistemi uzman ve başöğretmenlikle ilgili olan mutlaka bir yasal düzenlemenin yapılması gerekir. Bu aralar bu konu meclise gelecek ama bu çıkacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu mutlaka bizi mutlu ve motive edecek, sorunlarımıza çözüm üretecek bir yapıya ulaşması gerekir." diye konuştu.
"Derdine deva olmayan bir kanun, 'meslek kanunu' adını hak etmeyecek"
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili konuşan Coşkun, "Eğitim Bir-Sen olarak bizler Öğretmenlik Meslek Kanunu ile alakalı hedefler ve gerçekler bağlamında her şeyi içinde barındıran, öğretmenin itibarını hem yükseltmeye hem de korumaya garantör olacak hükümleri içeren bir meslek kanununun mutlaka çıkması gerekiyor. Eğitim kurumlarında çalışma barışını ve huzurunu bozacak, öğretmen moral ve motivasyonunu zedeleyecek, öğretmene rotasyonu dayatan sözleşmeli ve ücretli öğretmenliği sona erdirmeyen, öğretmen açığı ve atama bekleyen öğretmen adaylarının sorununa çözüm kapısını aralamayan, öğretmenliğin kronik yer değişikliği derdine deva olmayan bir kanun, 'meslek kanunu' adını hak etmeyecek ve toplumsal kabul kesinlikle görmeyecektir. Eğitimci ve öğretmenin mali hakları ile bütçe gerekleri ve tasarruf tedbirlerine kurban edilmemeli. Bu defa meslek kanunu beklentiyi karşılamalı. Biz de buradan destek ve çağrıda bulunuyoruz. Bahsettiğimiz özellikler içerisinde mutlaka meslek kanununun çıkartılması gerekir." ifadelerini kullandı.
"İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde görev yapan çalışanlara ilave bir tazminat hakkı verilmeli"
Eğitim kurumu yöneticiliğinin liyakat ve kariyer ekseninde profesyonel bir meslek haline getirilmesi gerektiğini ifade eden Coşkun, "İstihdamda zorluk çekilen Urfa, Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri gibi yerlerde görev yapan eğitim çalışanlarına ilave bir tazminat hakkının verilmesi gerekir. İkili eğitim uygulamasına mutlaka son verilmelidir. Eğitim kurumu yöneticiliği mutlaka liyakat ve kariyer ekseninde profesyonel bir meslek haline döndürülmelidir. Okuldaki müdür ve müdür yardımcıları mutlaka liyakat ve kariyer ekseninde profesyonel bir meslek olarak görülmelidir. Temizlik ve güvenlik personeli açığı sorununa mutlaka kalıcı bir çözüm bulunmalıdır. Faaliyetif tedbirlerle bunlar geçiştirilmemelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları, mutlaka genel idari hizmetler sınıfına aktarılmalıdır. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları belli bir takvim dahilinde düzenli bir şekilde mutlaka yapılmalıdır. Eğitimcilere yönelik şiddetten her zaman bahsediyorduk. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda bu şiddette yer almış. Dolayısıyla bizleri memnun edecek bir şekilde mutlaka dönüştürülmesi gerekir." şeklinde konuştu. (İLKHA)