Emlak sektöründe değişen talepler, sürekli artan fiyatlar gayrimenkul sektöründe dengeleri değiştirdi.
Türkiye’de son aylarda yaşanan ekonomik sorun ve hükümetin faiz politikası nedeniyle bir zamanlar halkın en çok yatırım yaptığı emlak sektöründe; yaz tatili, düğün sezonu, atama ve tayin dönemi olan yaz aylarında hareketli geçen dönemde şimdilerde ciddi oranda bir durgunluk yaşanıyor.
Emlak Yönetim Uzmanı Kasım Aydın, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.
“Sıfır dairelerin fiyatlarının yüksek olmasıyla ikinci el daireler de bunları takip etmektedir”
Kasım Aydın
Gayrimenkul sektöründeki durgunluğun 2024 yılının başlarından beri devam ettiğini ifade eden Aydın, “Piyasada bir daralma ve sıkışıklık mevcuttur. Girdi maliyetlerinin yüksek olması, yeni üretimin olmaması, piyasaya yeni gayrimenkullerin çıkmamasından dolayı ikinci el diye tabir ettiğimiz; kullanılan gayrimenkullerin satışa sunulması, yüksek maliyetlerden dolayı sıfır dairelerin fiyatlarının yüksek olmasıyla ikinci el daireler de bunları takip etmektedir. Bu yüzden piyasada bir fırsatçılık ve şişirme fiyatlar söz konusudur.” dedi.
“Piyasada gayrimenkul fiyatlarının düşeceğine dair bir algı var maalesef bu algı yanlıştır”
Kira fiyatlarının yüksek olmasının sektördeki sıkıntılardan biri olduğuna dikkati çeken Aydın, “Yaz sezonu olması nedeniyle; düğün sezonu, öğrencilerin gelmeye ve tayinlerin başlamasıyla yeterli miktarda gayrimenkul bulunmamasından dolayı yine bir sıkıntı yaşıyoruz. Kiralık dairelerde yukarı yönlü bir yükselme mevcut. Kira fiyatlarında yine ufak olsa da yukarı doğru bir yükselme var ama vatandaşta, piyasada gayrimenkul fiyatlarının düşeceğine dair bir algı var maalesef bu algı yanlıştır. Çünkü yeni inşaat maliyetlerinin yüksek olmasıyla ikinci el dairelerin de fiyatları sıfır dairede takip ettiğinden dolayı aşağı yönlü bir düşüş beklenmemektedir. Hatta önümüzdeki bahara doğru yukarı yönde yüzde 30-40 bandında yine bir fiyat yükselmesi bekleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Maliyetler düşmeden maalesef fiyatların aşağı yönlü hareket etmesini beklememeliyiz”
Gayrimenkul piyasasında yaşanan sorun ve sıkıntıların mutlaka bir çözümünün de olduğunu aktaran Aydın, “Üst makamların yapacağı kanuni düzenlemeler ve denetimlerle sağlanabilir. Üretim maliyetlerinin durduğu yerde; yılbaşından beri döviz fiyatlarında çok fazla bir değişiklik yaşanmadı, petrol fiyatlarında çok yüksek çıkılmadığı halde maliyetler ve üretim fiyatları, malzeme fiyatları sürekli her hafta fiyat değiştirmekte. Bu durumda üretim yapan müteahhit veya yap-satçıları çok ciddi şekilde etkilemektedir. Yani maliyetler düşmeden maalesef fiyatların aşağı yönlü hareket etmesini beklememeliyiz.” diye konuştu.
“Irkçı politikalardan dolayı dışarıdan müşterilerin gelmemesi piyasada para akışını sıkıntıya sokan nedenlerdendir”
Aydın, “Fiyatların sabit piyasaların sıkışması şu şekilde; yabancıların akışının durdurulması, ırkçı politikalardan dolayı dışarıdan müşterilerin gelmemesi piyasada yine para akışını sıkıntıya sokan nedenlerdendir. Piyasada fırsatçılık her zaman vardır. Bazı gayrimenkul sahiplerinin istediği yüksek fiyatları gayrimenkul danışmanları kabul etmediğinde ve piyasanın üstünde olduğunu söylediğinde gayrimenkul sahibi kendisi bireysel ilan girerek olmayan afaki fiyatlarda ilan girişi yaptığı zaman bir başka vatandaş onun ilanını gördüğü zaman benim biraz daha yüksek olsun diyor. Bu şekilde piyasada bir yüksek fiyat girişi ve algı oluşturulmaktadır. Aslında bu şişirilme bir fiyattır. Böyle bir piyasa yoktur. Daha sonra bu fiyatlar aşağı doğru gerçek rakamlara indiğinde vatandaş fiyatların gerilediğini zannediyor ama gerçekte fiyatlar düşmüyor. Yüksek olan rakamların doğru rakamlara çekilmesinden dolayı oluşan bir algıdır.” şeklinde konuştu.
“Bağımsız kişilerin veya yetkisiz kişilerin bu sektörde faaliyet göstermesi denetim dışı olmakta ve sektöre güven açısından zarar vermektedir”
Gayrimenkul sektöründe yaşanılan sorunların denetimsizlik ve kanunların yürürlüğe girmemesinden de kaynaklandığını belirten Aydın, “Devletimizin çıkardığı gayrimenkul sektörüne yönelik kanunların bir an önce yürürlüğe girmesi ve bu işi yetkili ve yeterliliğe sahip kişilerin veya ofislerin yürütmesi halinde denetim daha rahat olacaktır. Bağımsız kişilerin veya yetkisiz kişilerin bu sektörde faaliyet göstermesi denetim dışı olmakta ve sektöre güven açısından zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)