Şanlıurfa’da fıstık sezonu resmi olarak başladı. Bölgenin en önemli tarım ürünlerinden biri olan fıstık, bu yıl çiftçiler ve üreticiler için yoğun bir dönemin habercisi.
Fıstık ağaçlarının meyve vermesiyle birlikte, hasat süreci de hızla devam ediyor. Şanlıurfa'da fıstık üreticileri, sezon boyunca yüksek verim ve kaliteli ürün elde edebilmek için yoğun bir çaba sarf ediyor.
Şanlıurfa’da fıstık hasat dönemi resmen başladı ve bölgedeki çiftçiler, bu yılki ürünlerini toplamak için yoğun bir tempoya girdi. Şanlıurfa’nın tarımsal ekonomisinde önemli bir yere sahip olan fıstık, bu yıl verimli bir sezon geçiriyor. Çiftçiler, meyve vermeye başlayan fıstık ağaçlarının altında çalışarak, yüksek kaliteli ve bol ürün elde etmek için büyük bir gayret gösteriyor.
Hasat süreci, bölgedeki fıstık bahçelerinde sabahın erken saatlerinden itibaren başlıyor. İşçiler, özenle topladıkları fıstıkları büyük torbalara koyarak, işleme ve kurutma aşamalarına hazırlıyor. Fıstıkların kalitesi ve miktarı, sezonun sonunda fiyatları doğrudan etkiliyor ve bu nedenle çiftçiler, her bir fıstığın en iyi şekilde toplanması için titizlikle çalışıyor.
Ancak, bu yıl fıstık hasadında bazı zorluklar da yaşanıyor. Artan maliyetler ve düşük fiyatlar, üreticilerin karlılığını etkiliyor. Çiftçiler, özellikle gübre, ilaç ve işçilik maliyetlerindeki artışlardan dolayı endişeli. Yine de Şanlıurfa’nın bereketli topraklarında yetişen fıstıkların, kalite ve tat bakımından beklentileri karşılaması umut ediliyor.
Şanlıurfa’da fıstık üreticisi Mahmut Parmaksız, fıstık sezonu ile ilgili İLKHA’ya konuştu.
“Rekolteyi bu sene iyi görüyoruz”
11 elementli gübre ile fıstıkta iyi rekolte elde ettiğini belirten Parmaksız, “Eskiden fıstıkta pek fazla bir verim alamıyorduk. Daha sonra bir gübre keşfettik. Onu kullandıktan sonra yüzde 200 arttı. Ortalama elimde 15 parça fıstık var hepsine gübre kullanıyorum. Piyasada diyorlar ki ‘fıstıklarımız kuruyor, yanıyor’ ama biz de öyle bir sıkıntı yok. Rekolteyi bu sene iyi görüyoruz. Normalde şu an piyasada çok güzel bir fıstık yok. Kendi bahçelerime baktığım zaman bir sıkıntı görmüyorum. Bahçemizdeki fıstıklarımızı beğeniyoruz ama başka yerlere gittiğimde fıstığın yüzde 90'ının yandığını gördüm. Örneğin bir ağaçta 20 kilo varsa 18 kilosu gitmiş kendisine kalan 2 kilo. Bizde şu an boş oranı yüzde 5. Bu gübreyi kullandığımdan dolayı bu rekolteyi elde ediyoruz. Normalde eskiden biz yüzde 20-25 boş kaldırıyorduk; şu an maşallah bakıyorum yüzde 5 boş bu seneyi geçireceğiz inşallah.” dedi.
Sıcak havada helal kazanç peşinde olduklarını söyleyen Parmaksız, “Bu işin zorluğu; sabah eleman geldiği zaman sabah 9-10'a kadar güzel çalışıyorlar. 9'dan sonra iş yarı yarıya düşüyor. Sıcaklığın verdiği zarar odur. Bu işimiz helaldir. Sabah saat 06'da başlıyoruz akşam 17.00'de bitiriyoruz. Günde 4 kere istirahat molamız var. Helal para budur benim gözümde. Başkalarına deseler ki bu güneşin önünde otur yevmiye vereyim kimse oturamaz çünkü hava çok sıcaktır. Kolay değil, bizim zorluğumuz budur.” diye konuştu.
“Bu sene fıstığın tadı yok”
Fıstıkta fiyatın düşük maliyetin yüksek olduğunu vurgulayan Parmaksız, “Şu an benim tahminlerime göre bu sene fıstık, sergiden sonra 230-240 civarında olacak ki çok düşük. İnsanların fıstıkları yanmış, fıstığın yüzde 80'i gitmiş ki o komple zarar. Fiyat düşük maliyet yüksek. Bir ton fıstık koparttığım zaman diyelim ki kavlak yapacağım bana maliyeti 50 bin lira. Az bir para değil. Şu an benim fıstığıma 230 lira veriyorum. 50 bin liranın içerisinde sürüm, ilaç gübre, sulaması, budaması var. Bu sene emin olun ki fıstığın tadı yok.” şeklinde konuştu.
“Fıstık ihracat edilmezse zarar edeceğiz”
Devlete destek konusunda çağrı yapan Parmaksız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devletin bize biraz yardımcı olması lazım. İhracatla uğraşılması lazım. Fıstık ihracat edilmezse, dışarı gitmezse, zarar edeceğiz. Devlet bana yardımcı olsa, fıstığı ihracat edeceğini söylese, fıstığımı bekletirim ama şu an devlet öyle bir imkan sağlamıyor.”
“Eskiden bir sene vardı bir sene yoktu”
Son olarak yaşanan fıstık hırsızlığı ile ilgili konuşan Parmaksız, “Bekçi tutmazsan fıstık çalınır. Bu hırsızlığa yapacak bir şey yok. Senin sahip çıkman lazım. Biz sahip çıkmadık mı devlet buna bir şey yapamaz. Bu elimizde olan bir şeydir. Fıstığı koruyacaksın, bekçi tutacaksın. Bekçi tuttuktan sonra kolay kolay hırsızlık yaşamıyor. Burası 120 dönüm etrafını komple telle çevirmişiz. Başka bir memleketten geliyorlar fıstık tarlasını takip edip akşam gelip çuvallarını serip kendi mallarıymış gibi sirkeleyip götürüyorlar. Fıstığa baktığın zaman her sene ürün alırsın. Gübresinin düzgün kullanırsan, suyunu güzel verirsen, her sene ürün alırsın. Eskiden bir sene vardı bir sene yoktu. Bir fıstığa çocuğumuz gibi bakıyoruz. Bakmazsan bir sene var, bir sene yok.” dedi. (İLKHA)