DÜNYA

İlk kez kamuoyuna çıkarak konuşan şehit komutan ed-Dayf'ın ailesinin kararlılığı imrendirdi

Filistinli ve Arap medya organları, Şehit İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın genel komutanı olan şehit Muhammed ed-Dayf’ın ailesiyle, Gazze Şeridi'ndeki bir yerinden edilmişler merkezinde yapılan röportajları yayımladı. Ailenin gösterdiği sabır ve kararlılık dikkat çekti.

"Kuds Haber Ağı" saha muhabiri, şehidin eşi ve çocuklarıyla özel bir röportaj gerçekleştirdi.

Röportaj sırasında, şehidin eşi Ümmü Halid, son yıllarda eşinin direniş faaliyetlerini ve güvenliğini korumak amacıyla birçok sahte isim kullandığını belirtti. Eşinin 30 yılı aşkın süredir işgale karşı mücadele ettiğini vurguladı.

Ümmü Halid, çocuklarıyla birlikte bir barınma merkezinde yaşadığını ve soykırım savaşı başlamadan önce de aynı yaşam koşullarına sahip olduklarını ifade etti. İşgal medyasının, direniş liderlerinin ailelerinin lüks içinde yaşadığı ve savaş sırasında tünellere saklandığı yönündeki iddialarının asılsız olduğunu dile getirdi.

Şehidin ailesi, Muhammed ed-Dayf’ın vasiyetinin Filistin ve Arap birliğiyle birlikte direnişin tek yol olarak benimsenmesi ve Filistin ile Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne kadar mücadelenin sürdürülmesi yönünde olduğunu vurguladı.

Şehidin Kızı: Babamızın şehadeti için hamd ediyoruz

Başka bir röportajda şehidin kızı Halime ed-Dayf, babasının şehadet haberini sabır ve metanetle karşıladıklarını söyledi.

Allah’a hamd ederek, babasının şehadet mertebesine ulaşmasının kendileri için bir onur olduğunu belirten Halime, babasının yolunu ve mücadelesini sürdürme kararlılığında olduklarını vurguladı.

Şehidin Oğlu: babamız bize ilim ve direnişi vasiyet etti

Şehidin büyük oğlu Halid, babasının vasiyetinde İslami ve fenni ilimlere yönelmelerini, Kur’an-ı Kerim’i ezberleyip tefsirini öğrenmelerini ve direnişi sürdürerek Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele etmelerini istediğini belirtti.

Kızı Hadice ise babalarının omuzlarında büyük sorumluluklar olmasına rağmen çocuklarının eğitimleriyle yakından ilgilendiğini ve derslerini bizzat kendisinin verdiğini anlattı.

Bir diğer oğlu Baha, babalarının vasiyetine sadık kalarak Kur’an-ı Kerim’i ezberlemeye, ulusal birliği sağlamaya ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.

Muhammed ed-Dayf’ın ailesi yıllarca sahte kimlikler kullandı

El Arabi sitesi ise HAMAS’ın askeri kanadı Şehit İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın kurmay komutanı Muhammed ed-Dayf'ın (Ebu Halid), işgal kuvvetlerinin sürekli takibi nedeniyle ailesinin yıllarca sahte isimler kullanmak zorunda kaldığını aktardı.

Şehidin eşi ve çocukları ilk kez, büyük ölçüde yıkılmış bir apartman dairesinde görüntülendi ve burayı yaşam alanı olarak kullandıkları belirtildi.

Gazze'deki aktivistlerden biri tarafından paylaşılan görüntülerde, bazı kişilerin şehidin ailesinin tünellerde, lüks bir villada ya da daha iyi bir yaşam koşulunda bulunduğunu düşündüğü ancak durumun böyle olmadığı aktarıldı.

Şehidin eşi Ümmü Halid, yıllar boyunca "Ümmü Fevzi", "Ümmü Hüsam", "Ümmü Said", "Ümmü Abid" ve "Muna Hamdan" gibi farklı takma isimler kullandığını ve eşinin işgal tarafından en çok aranan kişi olduğunu ifade etti.

Röportajda, şehidin eşi ile birlikte iki oğlu ve bir kızı da yer aldı. Aile, ilk kez kendilerini şehit Muhammed ed-Dayf’ın çocukları olarak tanıtabilmenin gururunu yaşadıklarını söyledi.

 

 

El Cezire, Şehit Muhammed ed-Dayf’ın ailesiyle röportaj yaptı

El Cezire kanalı, HAMAS'IN askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın kurmay komutanı Muhammed ed-Dayf’ın ailesiyle röportaj yaptı. Şehadetinin duyurulmasının ardından aile, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, Gazze kentinin doğusundaki bir barınma merkezinde görüntülendi.

Şehidin ailesi, binlerce Filistinli gibi göçün, açlığın ve bombardımanın acısını yaşarken, Ebu Halid’in mücadelesini, onunla olan hatıralarını ve son vasiyetini anlattı.

“Ebu Halid, filistin halkının sembolüdür”

Şehidin eşi Ümmü Halid, yaklaşık 30 yıl süren mücadelesini anlatırken, gözyaşlarını tutamayarak şu sözleri söyledi:

“Ebu Halid, Filistin halkının sembolü ve İslam sancağının taşıyıcısıdır. Han Yunus'ta, doğduğu topraklarda şehit oldu. Ama tesellimiz, yıllarca süren cihadın ardından şehadete ulaşmasıdır.

5 Ekim’de Ebu Halid, 'Aksa Tufanı' operasyonunu planlıyor ve uyguluyordu. Bu, onun cihat yolculuğunun zirvesiydi."

Zor yaşam koşullarına rağmen hayatlarının değişmediğini vurgulayan Ümmü Halid, şu ifadeleri kullandı:

“Savaştan önce de sonra da gerçeğimiz buydu. Şehit, diğer Kassam askerleri gibi mütevazı bir hayat sürdü. Tüm ömrünü Allah’ın kelimesini yüceltmeye ve Kudüs’ü geri kazanmaya adadı.”

Özgürlük yolunda bir vasiyet

Şehidin oğlu Halid, babasıyla son görüşmesini anlatırken şunları söyledi:

“Onun vasiyeti, Kur’an’ı ezberlemem, tefsirini öğrenmem ve ister biz, ister bizden sonra gelenler olsun, özgürlük yoluna devam etmemizdi. Babamız bize şehadetin bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu öğretti.”

Şehidin kızı Halime ise babasına dair hatıralarını anlatırken gözyaşlarını tutamayarak şöyle dedi:

“Babam fiziksel olarak yanımızda olmasa da her an bizimleydi. Hasta olduğumda, o da hastalanırdı… Biz onun ruhuyduk, o da bizden hiç kopmadı.” Kızı, babasını “Hem şefkatli bir baba hem de cesur bir mücahit” olarak tanımladı.

Şehidin kayınvalidesi Ümmü İbrahim Asfure ise damadı için şunları söyledi:

“Ebu Halid ne yüce bir insandı… Dürüst, cesur ve gözü pekti. Bedeni aramızdan ayrıldı ama ruhu, şehitlerle birlikte sonsuza kadar yaşayacak.” Kayınvalidesi, onun için dua ederek “Peygamberler ve sadıklarla birlikte olmasını” temenni etti.

Lüks hayat algısını yalanladı

Şehidin ailesinin neden barınma merkezlerinde kaldığı sorulduğunda, Ümmü Halid şöyle yanıt verdi:

“Bizim hayatımız en başından beri böyleydi… Hiçbir zaman lüks içinde yaşamadık. Biz de diğer Kassam savaşçıları gibi sıradan bir hayat sürdük.” Şu an en büyük mücadelelerinin, çocuklarını Ebu Halid’in yolunda yetiştirmek olduğunu belirterek, “Cihat yolunu ve Kudüs’ü özgürleştirme hedefini sürdüreceğiz” dedi.

Muhammed ed-Dayf kimdir?

Asıl adı Muhammed Diyab İbrahim el-Mısri olan Muhammed ed-Dayf, 1965 yılında, 1948’de işgal edilen Filistin topraklarındaki Kıbeybe köyünden göç etmek zorunda kalan bir mülteci ailesinde doğdu.

7 Ekim 2023 Cumartesi sabahı, Kassam Tugayları’nın genel komutanı olarak, işgalci rejime yönelik “Aksa Tufanı” adlı askeri operasyonun başlatıldığını duyurdu ve binlerce roketin işgal altındaki topraklara ateşlenmesini emretti. (İLKHA)