Röportaj

Molla Ali Altun: Toplumda dayanışma ve kaynaşma için iyiliği yaymalıyız

İslam'da yardımlaşma anlayışı ve dayanışmanın önemini anlatan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, günümüzde insanların birbirlerine yardımcı olmaya ve iyiliği yaygınlaştırmaya büyük bir ihtiyacın olduğunu söyleyerek önemli tavsiyelerde bulundu.

İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, İslam dininin iyilik ve yardımlaşmayı teşvik eden öğretilerine dikkat çekerek, toplumsal dayanışmanın önemini vurguladı.

Konuşmasında, İslam'ın temel değerlerinden biri olan iyilik yapmanın hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük bir anlam taşıdığını ifade etti.

İslam dininin, insanlara iyilikte bulunmayı, yardımlaşmayı ve toplumu bu değerler doğrultusunda şekillendirmeyi emrettiğini belirten Altun, bu duyguları canlı tutmanın herkesin görevi olduğunu kaydetti.

"Toplumda iyiliği hakim kılmalıyız"

"İslam dini güzellikler ve iyilikler üzerine bina edilen bir dindir" diyen Altun, "Dinimiz insanlara yardımlaşmayı, iyilikte bulunmayı ve iyiliği topluma hakim kılmayı emrediyor. Dinimizin neresinden tutarsak tutalım, dinimiz toplumsal kaynaşmayı, dayanışmayı; önceleyen, emreden ve bu konuda da çeşitli ödüller vadederek, toplumu sürekli motive eden bir özelliği sahiptir. Allah Teâlâ Kur'an'ı Kerim'de 'İyilikte ve takvada yardımlaşın, kötülükte ve haddi aşmada ise yardımlaşmayın' diye buyurmaktadır. Bizlerde bu ayeti kerimenin gereğini yerine getirmek için de olsa, toplumda ve insanlar arasında iyiliği yaygınlaştırmak, iyiliği hakim kılmak ve karşılıklı dayanışma duygusu içerisinde hareket etmeliyiz." dedi.

"İnsanlar birbirlerine yardım etmeye çok muhtaçtırlar"

Altun, ayrıca bir diğer ayetle Allah'ın iyilik yapmaya olan çağrısını hatırlatarak, "Allah Teâla başka bir ayeti kerimede ise sevgili Peygamberimize hitaben şöyle buyuruyor; 'Allah sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap' diye buyurmaktadır. Tabi bu ilahi emir bizim içindir de. Allah'ın üzerimizdeki nimetlerini ve iyiliklerini hatırlayıp, bizim de iyilik yapmamızı hatırlatan bir ayeti kerimedir. Hele hele çağımızda insanlar, birbirlerine yardım etmeye çok muhtaçtırlar. Törpülenen ve giderek unutulan o yardımlaşma duygularını tekrardan canlı tutmak için her bir Müslüman çevresindeki yardıma muhtaç insanlara yardımlaşarak, iyiliği yayarak adeta, iyiliği yayan bir elçi konumunda olmalıdırlar ve buna çok ihtiyacımız da vardır." diye konuştu.

"İyilik için seferber olmalıyız"

Toplumda kaynaşma ve dayanışmanın artması için iyiliğin yaygınlaştırılmasının önemini vurgulayan Altun, şunları söyledi:

"Toplumdaki muhabbetin, ülfetin, kaynaşmanın ve dayanışmanın yaygınlaşabilmesi, gönüllerin ve ellerin birleşmesi içindir. Elbette iyilik güzel bir elçi, kalpleri kaynaştıran ve bir araya getiren bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle Müslümanlar olarak, toplum arasında; iyiliği hakim kılan kişiler olarak seferber olmak durumundayız. Çünkü bu bir ihtiyaçtır. Toplumun güçlü olmasının delilleri; o toplumun insanları arasındaki yardımlaşma duygularına bağlıdır. Ne kadar yardım, ne kadar iyilik, o kadar olgunluk, o kadar güçlü bir toplum demektir."

"İyiliğe öncülük etmekte bir ibadettir"

İyilikte önde gitmenin de Kur'an'ı Kerim'de övülen bir tutum olduğunu belirten Altun, her bir Müslümanın bu anlamda birer öncü olması gerektiğini ifade etti.

Altun, "Ayrıca iyiliklere öncülük etme, iyilikte çığır açma ve iyilikte öne geçme de Kur'an'ı Kerim'in övdüğü konular arasındadır. Bizlerde her birimiz bu manada çığır açan, öne geçen ve iyiliğin öncüleri olarak çalışan insanlar olmak zorundayız. Bu da bir ibadettir, tıpkı kıldığımız namaz gibi, tuttuğumuz oruç gibi, iyiliğin kendisi de bir sadakadır, bir ibadettir, uhrevi bir takım mükâfatları vardır. Allah Teâlâ Kur'an'ı Kerim'de bu konulara vurgu yapmış ve Müslümanları toplumda iyiliği yaymaya, yardımlaşmaya davet etmiştir." dedi.

"Yardımlaşma ve iyilik yapmayı dert edinmeliyiz"

Altun, konuşmasında Peygamber Efendimizin hadislerine de yer vererek, "Madem dinimiz bu konuda bu kadar hassas ve iyiliğin üzerinde bu kadar duruyorsa, o dinin mensupları olan bizler de muhtaç olduğumuz, ihtiyaç hissettiğimiz o yardımlaşma ve iyilik yapma duygusunu toplum içerisinde yerleştirmeye gayret etmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz ise mübarek hadislerinde iyiliğe vurgu yaparak; 'Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olanınızdır' diye buyurmaktadır. İyilik bir faydadır. İyilik toplumun ihtiyaç duyduğu bir güçtür. O zaman en hayırlı insan, en hayırlı Müslüman olmak için iyiliği kendimize meslek, adet ve dert edinmeliyiz. Adeta davası iyilik olan, iyiliği yaymaya çalışan bir insan, bir Müslüman olma gibi bir zaruretimiz vardır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)