GÜNCEL

Peygamber Sevdalıları: Sinvar'ın Filistin'deki direnişi zafere ulaştıracağına inanıyoruz

Aksa Tufanına destek nöbetini devam ettiren Peygamber Sevdalıları Vakfı, bu hafta düzenlediği basın açıklamasında işgal rejimi ve destekçilerinin birlikteliği karşısında ümmetin dağınıklığı ve sessizliğine dikkat çekti.

Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın 7 ekimden bu yana Aksa Tufanı Operasyonuna destek açıklamaları devam ediyor.

Her hafta olduğu gibi bugünde Diyarbakır'da düzenlediği basın açıklamasında işgal rejimi ve destekçilerinin birlikteliği karşısında ümmetin dağınıklığı ve sessizliği, son bir haftada gerçekleştirilen suikastlar ile HAMAS yönetimindeki değişiklikler ele alındı.

Düzenlenen Aksa Tufanına destek nöbetinde bir konuşma yapan Dr. Sertaç Tekdal, 7 ekimden bu yana düzenlenen Gazze'ye destek programları, boykot çağrıları ve yardım çalışmalarının önemine dikkat çekerek bugün yürütülen çalışmaların Uhud savaşındaki okçular tepesi işlevini gördüğünü söyledi.

"Bugün Gazze'nin yiğitleri münafık gruplara rağmen nice zafer ve operasyonlara imza atıyor"

Yaklaşık 10 aydır Gazze'de soykırım ve katliamların devam ettiğini belirten Tekdal, "Maalesef gün geçmiyor ki şehadete yürüyen çocuklar, kadınlar, masumlar cennete doğru yürümesin ve Gazze halkı acılar yaşamasın. İşgalci siyonistlerin saldırıları durmuyor ve dünyanın sessizliği içerisinde bu vahşet ve zulüm devam ediyor. Şuna inanıyoruz ki daha çok korkak olanlar işgalcilerdir. Şehid edilenler Gazze'nin yiğitleridir ama vallahi kazananlar onlardır, kaybeden işgalcilerdir." dedi.

Bir avuç yiğidin verdiği bu mücadelenin İslam ümmetinin izzetini ayakta tuttuğunu kaydeden Tekdal, şu ifadelere yer verdi:

"Allah indinde en kıymetli ve değerli olan onlardır. Bedrin zaferini gerçekleştiren o bir avuç ashabı kiram, bugünkü Gazze'nin yiğitleri de aynı onlar gibi İslam'ın izzetini ve ümmetin şerefini yüceltiyorlar. Allah'ın izniyle nasıl ki Uhud da 300 kişilik münafık grup İslam ordularını yalnız bırakmalarına rağmen zafere engel olamadılarsa bugün Gazze'nin yiğitleri de münafık gruplara rağmen nice zaferlere ve operasyonlara imza atıyorlar."

"Bizim okçular tepemiz boykotlarımızdır, meydanlarımızdır, etkinliklerimizdir"

Yürütülen etkinlik ve çalışmaları Uhud Savaşındaki okçular tepesinin işlevine benzeten Tekdal, "Mal, mülk, ülkenin çıkarı ve sair bazı bahaneler adına savunmaları gereken noktalarda okçular tepesinde bulunmadıkları için belki bugün bu acılar yaşanıyor. Belki bugün yaşananlar, o gün okçular tepesini terk edenlerin bugünkü karşılığıdır. O gün okçular tepesini terk edenler tövbe ettiler, Allah-u Teala kabul etti ama bugün bizim için okçular tepesini terk edenler ve geri dönüp tövbe etmedikleri müddetçe zillete duçar olmaya mahkumdurlar."

Tekdal, "Bizim okçular tepesi boykotlarımızdır, şu meydanlarımızdır, Gazze'ye destek ve işgalcilere lanet sunduğumuz etkinliklerimizdir, her platformumuzdur. Zira Gazze'nin yiğitlerine maddi destek ve duaların yanında bu tür etkinliklerle vermiş olduğumuz moral, inşallah okçular tepesini terk etmeyişin bir nişanesi olacaktır."

Tekdal'ın konuşmasının ardından yapılan basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları adına Muzaffer Beber okudu.

"İslam Ümmeti'ndeki dağınıklık, ihtilaf ve dünyaperestlik içimizi acıtıyor"

Başını ABD’nin çektiği şer ittifakının sınırsız destek verdiği işgal rejiminin, Filistin'de gerçekleştirdiği soykırımın devam ettiğini belirten Beber, Gazze'de başlayan katliamın Batı Şeria, Lübnan ve Yemen'i de içine alacak şekilde genişlediğini ifade ederek İslam coğrafyasındaki siyonist tehlikenin her geçen gün büyüdüğüne dikkat çekti.

ABD öncülüğündeki kolektif haçlı cephesinin işgal rejimine destek vermek ve daha büyük katliamlar yapmak için Akdeniz başta olmak üzere Kızıldeniz, Hint okyanusu ve Basra denizine yığınak yaptığına vurgu yapan Beber, "Küfür, tek millet olmanın gereğini yerine getirirken İslam Ümmeti'ndeki dağınıklık, ihtilaf ve dünyaperestlik içimizi acıtıyor. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhivesellem, komşusu aç iken kendisi tok yatanı kendilerinden kabul etmezken kardeşlerimizin açlıktan ölmesine, vahşice katledilmesine, namuslarının talan edilmesine seyirci sözüm ona Müslümanlar nasıl Hazreti Muhammed'in ümmeti olabilir." dedi.

Beber, "Aziz İslam Peygamberinin bir vücudun azalarına benzettiği kardeşliğimiz nerede kaldı? Vücudumuzun bir parçası olan Gazze can çekişirken neden seferber olamıyoruz? 40 bin şehit hala İslam Ümmetini kıyama kaldırmamışsa Gazze dışında yaşayan bütün Müslüman ülke liderlerinin ve halklarının kendi imanlarını sorgulamalarının zamanı gelmiştir." diye belirtti.

"Şer ittifakının nihai hedefinde yeni kukla rejimlerin kurulması amacı var"

siyonizmle mücadele konusunda Hayber Savaşını örnek veren Beber, şunları kaydetti:

"Allah'ın lanetlediği kavimle mücadele yöntemi bellidir. Yüce Allah peygamber katili bu kavmi Kur'an-ı Kerim'de bizlere tanıtmıştır. Allah'ın Peygamberi de melun kavimle mücadelenin pratiğini nihayeti Hayber olan savaşlar silsilesi ile ortaya koymuştur. Dolayısıyla 'siyonistler ancak güçten anlar' tezi Peygamber Efendimizin uygulamalarıyla da örtüşmektedir. Bu nedenle direnişin ana arteri HAMAS ve diğer direniş gurupları ile Filistin dışında siyonistlere darbe vuran direniş ekseni öncelikle askeri olmak üzere ekonomik ve siyasi olarak desteklenmelidir."

Son bir hafta düzenlenen suikastlere de değinen Beber, "30 Temmuz'da Lübnan'da Fuad Şükür'e ve 31 Temmuz'da Tahran'da HAMAS lideri İsmail Heniyye'ye düzenlenen suikastlar, Mısır'da devam eden ateşkes görüşmelerine ağır bir darbe vurmuştur. İşgal rejiminin saldırıları ve ABD öncülüğündeki haçlı ittifakının İslam coğrafyasına yaptığı askeri yığınaklar ise tam bir savaş hazırlığı niteliğindedir. Bu hazırlıklar, sadece işgal rejimini İran'a karşı korumak için değil, aynı zamanda işgal rejimiyle birlikte Müslümanlara karşı savaşmak ve onları ağır bir yenilgiye uğratmak içindir. siyonist şer ittifakının işgal planının nihai hedefinde İslam coğrafyasının kalbine bir hançer gibi saplanacak arz-ı mev'ud var. Nil ile Fırat arasındaki toprakların işgali için Filistin'e komşu ülkeler başta olmak üzere Türkiye, İran ve diğer ülkelerin dizayn edilmesi, bazı ülkelerin parçalanması ve bazı ülkelerde ise yeni kukla rejimlerin kurulması amacı vardır." şeklinde konuştu.

"Mücahit lider Sinvar'ı tebrik ediyoruz"

Batı'nın kendisini korumak için oluşturduğu kurumlardan savaşı önlemek için medet ummak yerine İslam ülkelerinin siyonist vahşete ve emperyalist yayılmacılığa karşı acilen yeni askeri ittifaklar yapmak zorunda olduğunun altını çizen Beber, Şehit Heniyye'nin vasiyeti niteliğinde olan konuşmasında belirttiği direniş grupları arasındaki ittifak ve vahdetin tüm İslam Ümmetini kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini söyledi.

"Filistin'deki soykırımı durdurmak için, çabalayan, mücadele eden her fert, kurum ve devleti, şu ana kadar yaptıklarından daha fazlasını yapmaya davet ediyoruz" ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Beber, HAMAS'a lider olarak seçilen Yahya Sinvar için tebrik mesajını iletti.

Beber, "İsmail Heniyye'nin şehadetinden sonra İslami Direniş Hareketi HAMAS, Yahya Sinvar'ı yeni lider olarak seçti. Ömrünün 23 yılını işgal zindanlarında, kalan kısmını ise mücadele sahasında ve cihat meydanlarında geçiren Sinvar'ın Filistin'deki direnişi zafere ulaştıracağına inanıyoruz. İsmail Heniyye'nin şehadetiyle sevinen işgalcilerin Yahya Sinvar'ın liderliği ile kahrolduklarını da yakinen biliyoruz. Bu vesile ile mücahit lider Sinvar'ı tebrik ediyor ve yüce Allah'tan kendisini ve temsil ettiği davayı muzaffer etmesini temenni ediyoruz." dedi. (İLKHA)