Proje Evi Kooperatifi, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü'nde, Sulak Alan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni imzaladı.İSTANBUL (İGFA) - Sulak alanlar, gezegenin en fazla biyolojik çeşitliliğe sahip ve üretken ekosistemleri arasında. Ancak, Türkiye'nin sulak alanları drenaj, kirlilik, sürdürülebilir olmayan su kullanımı ve iklim değişikliği nedeniyle hızla yok oluyor.

Geçtiğimiz yüzyılda Türkiye, sulak alanlarının yaklaşık yüzde 60'ını kaybederken, bu durum yaban hayatını, yerel geçim kaynaklarını ve tatlı su güvenliğini de tehlikeye attı.

Dijital araçlar sağlıklı bağa rehber olmalı Dijital araçlar sağlıklı bağa rehber olmalı

Proje Evi’nin imzacısı olduğu Sulak Alan Hakları Evrensel Beyannamesi Sulak Alan Bilim İnsanları Birliği (Society of Wetland Scientists - SWS) ile SWS İklim Değişikliği ve Sulak Alanlar Girişimi aracılığıyla, bilim insanları, iklim bilimci ve avukatlardan oluşan bir grup tarafından geliştirildi. Bunun sonunda da SWS Sulak Alan Hakları Girişimi oluşturuldu.

Proje Evi, Beyannameyi imzalayarak, sulak alanların var olma, gelişme ve restore edilme hakkına sahip olduğunu kabul ediyor. Bu beyanname geleneksel koruma yaklaşımlarının ötesine geçiyor ve sulak alanların yalnızca insan kullanımı için kaynak olarak görülmesinden ziyade yaşayan sistemler olarak yasal olarak korunmasını savunuyor. Bununla birlikte Türkiye artan su krizleri ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla karşı karşıya olduğundan daha fazla kuruluşun sulak alanlar için bir araya gelmesi gerekiyor. Proje Evi Kooperatifi sivil toplum kuruluşlarını, akademik kurumları ve ilgili hükümet kuruluşlarını Sulak Alanların Hakları Evrensel Beyannamesi'ni onaylamaya ve bu hayati ekosistemleri korumak için somut adımlar atmaya davet ediyor.

Kaynak: igf