GÜNCEL

Sakarya'da Gazze nöbeti 29 haftadır devam ediyor

Gazze'de devam eden katliamlar nedeniyle her hafta basın açıklaması düzenleyen Sakarya Milli İrade STK'lar birliği Sakarya Milli İrade STK'ları 29'uncı kez işgalcileri lanetleyip Filistin halkının yanında olduklarını haykırdı.

Adapazarı Kültür Merkezi önünde Sakarya Sivil Toplum Kuruluşları adına bu hafta basın açıklamasını düzenleyen Enderun Özgün Eğitimciler Deneği, işgal rejiminin yaptığı katliamları unutmadıklarını haykırmak için bir araya geldiklerini vurguladı.

"Filistin'de direnenler her türlü maddi yokluk ve yoksunluk içerisinde imtihan olunuyorlar"

Dernek adına basın açıklamasını okuyan Enderun Özgün Eğitimciler Deneği Sakarya Temsilcisi Bayram Yılmaz, "Bugün ümmetin yüz akı ve gururu olan Gazzeli anneler, Filistinli babalar evlatlarını Gazze'de direniş mektebinde yetiştirme, Mescid-i Aksa'nın özgürleşmesi için siyonizme mücadele bayrağını taşıyabilecek evsafta yetiştirme gayretindeler. Bu uğurda kurban etmekteler. Filistin'de anne-babalar ve çocuklar Yahudi faşistleri tarafından işgal edilmiş Filistin topraklarında, direnen Gazze'de her türlü maddi yokluk ve yoksunluk içerisinde imtihan olunuyorlar. Altının en saf haline dönüşüp kıymetleniyor, şehadet şerbetleri içiyorlar. Amerika ve avenelerinin ateşkes yapılmalı deyip işgalci israile sınırsız silah desteğine devam ederken, bu aynı zamanda tüm İslam dünyasının ve tüm Müslümanlarında imtihanı olmaya da devam ediyor." dedi.

"Siyonizm, finans ve medya güçlerine rağmen israil işledikleri soykırım suçlarını gizleyemiyor"

Tarihte katliam ve kıyımla kurulmuş Hristiyan Kudüs Krallığının 100 yıl bile sürmediğini, Nurettin Zengi'nin feraseti ve Selahaddin-i Eyyubi'nin birleştirici gücü karşısında yıkıldığını aktaran Yılmaz, "Bugünde yaptığı zulümlerden dolayı tarihinde en ciddi varoluşsal krizini yaşayan israil terör çetesi de yıkılmaya mahkûmdur. Çünkü Bir devlet olarak meşruiyeti hiç olmadığı gibi bir toplum olarak kendilerini bölge halklarının ve tüm dünyanın nefret objesi haline getirmişlerdir. Siyonizm, finans ve medya güçlerine rağmen israil işledikleri soykırım suçlarını gizleyememekte, ne kadar faşist bir ideolojiye sahip oldukları gerçeği tüm dünya halkları tarafından öğrenilmekte, gerçeğin karşısında siyonizmin yalanları bir buz dağı gibi erimektedir. Sürekli mağduriyet psikolojisi uygulayıp gururlu bir halk olmanın imkânı yoktur. Firavunlar gibi sürekli çocukları öldürüp, öldürdükleri çocuklara terörist diyerek dünya kamuoyunu kandıramazsınız. Sürekli zulmedip haklı çıkamazsınız." diye konuştu.

"ABD'nin israil terör çetesine silah desteğine karşı İslam dünyası Filistin'e yeterince gıda desteği bile sağlayamıyor"

Yılmaz, "Bugün İsrail ve onun yaptıklarını görmek istemeyen başta BM Güvenlik Konseyi gibi İkinci Dünya Savaşı'nın galipleri tarafından oluşturulan dünya sistemini meşruiyeti kalmamış varlığı sorgulanmaya başlanmıştır. En son Ermenistan olmak üzere bugün dünyanın birçok devleti Filistin'i devlet olarak tanımış ve tanımaya devam etmektedir. Uluslararası kazanımlar maalesef Filistin topraklarında çocuklarımızın şehit olmasını, canlarımızın yanmasını engellemiyor. ABD'nin israil terör çetesine silah desteğine karşı İslam dünyası Filistin'e yeterince gıda desteği bile sağlayamıyor. Devlet başkanları düzeyinde kınamalar yapılsa bile bu sahaya yeterince yansımıyor. Çünkü, İslam dünyası olarak yeterince güçlü ve saygın değiliz. İslam'ın ahlak ve yönetim anlayışını yeterince uygulamıyoruz. Ekonomilerimiz, teknoloji üretme kapasitemiz, adalet sistemimiz, üniversitelerimiz yeterince başarılı ve saygın değil." şeklinde konuştu.

Kâfirlerin tek millet olduğunu, Müslümanların da ümmet olarak tek bir millet olabilmenin imkânlarını aramaları ve önünde hedef olarak Kudüs'ün kurtuluşunu koymaları gerektiğini vurgulayan Yılmaz, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Ümmetin maslahatını ve onurunu her türlü ekonomik ve ticari faaliyetin üstünde tutmaktır. Allah rızası uğrunda mücadele bilincine ve şehadet duygusuyla barışık nesiller inşa edebilecek bir anlayış iklimini yaşadığımız ülkede ve tüm İslam dünyasında yeşertmektir. Ömrümüz yeter veya yetmez bu uğurda çalışmak, bu mücadelenin bir parçası olabilmektir. Vakit tamam olup şartları olgunlaştırmak ve imtihanlarımızı hakkıyla verebilmektir." (İLKHA)