EĞİTİM

Üniversite tercihi yapacak adaylara tavsiyeler

Tercih dönemiyle ilgili öğrencilere ve ebeveynlere tavsiyelerde bulunan Eğitim Uzmanı ve Tercih Danışmanı Ertuğrul Tut, adaylara önemli tavsiyelerde bulundu.

2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçlarının açıklanmasıyla tercih dönemine girildi. Üniversite adaylarının geleceğini belirleyen YKS sınavında tercih dönemi başladı. 

Tercihler 25 Temmuz ile başlayıp 2 Ağustos'a kadar sürecek ve ÖSYM'nin aday işlemleri sisteminden yapılacak.

Tercih Danışmanı Ertuğrul Tut, kritik tercih dönemi ile ilgili İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Öğrenciler, kendi alanına yakın bölümleri tercih etmeli”

25 Temmuz itibariyle tercih girişlerinin başladığını hatırlatan Tut, “Adaylar da doğal olarak tercih girişlerini yapıyorlar. 2 Ağustos'ta da tercih süreci sonlanacak. ÖSYM ekstra bir süre uzatmasına gitmezse bununla ilgili beklentimiz uzamaması yönünde. Eskiden aslında önerdiğimiz şey bir yıl daha mezuna kalarak ya da bir yıl daha çalışıp daha iyi noktalara gelebilirsiniz diyorduk. Fakat mevcut ekonomik koşullar, özellikle vakıf üniversitelerini tercih edecek öğrenciler için bir yıl daha hazırlanma demek ekstra bir maliyet demek aileler için. Dolayısıyla öğrenci kendi alanına yakın bölümleri tercih ederek çift ana dal yapabileceği ya da yan dal yapabileceği alanları tercih ederek tercihlerini artık şekil veriyor.” dedi.

“Adaylar ne kadar fazla bölüm yazarlarsa o kadar da bir yere yerleşme ihtimallerini arttırmış olacaklar”

Tercih süreci ile ilgili püf noktalardan bahseden Tut, “Dikkat etmemiz gereken temel unsurlar; kendi sıralamamızın biraz altında başlayıp yani yüz binlik bir öğrenci için bunu söyleyebilirim çünkü bu sene özellikle belli noktalarda ÖSYM'nin kontenjan azaltımı oldu dolayısıyla burada biraz daha yukarıdan başlayıp belki elli bin altmış binden başlayıp sıralamayı biraz daha geriye çekip iki yüz binlere kadar sarkıtarak daha garanti bir tercih listesi oluşturmak gerekiyor. 24 tercih hakkımız var tabii ki bunun hepsini kullanmak zorunda değil adaylar ama ne kadar fazla bölüm yazarlarsa o kadar da bir yere yerleşme ihtimallerini arttırmış olacaklar. Dikkat etmemiz gereken en önemli unsurlardan birisi budur. Adayların mutlaka tercih edecekleri üniversitelere bölümleri gidip yerlerinde görmeleri gerekir. Bir sürprizle karşılaşmamak için bunu yapmaları gerekiyor ve gerçekten akıllarında olan meslekle daha doğrusu akıllarında kurguladıkları meslekle bu işin akademisyeninden duydukları gerçekten örtüşüyor mu? Örtüşmüyor mu? Bunu ortaya çıkarmaları gerekiyor. Kendi kişilik yapılarıyla icra edecekleri mesleğin uyumu arasında bir bağlantı kurmaları da gerekiyor. Bu bağlantı varsa zaten adayın o tahayyül ettiği meslekle ilgili süreç tercihe yansıyor. Tercih sonrası zaten gittiği bölümde de mutlaka başarıyı elde ediyor. İşsizlik gibi bir problemle de karşılaşmıyor.” şeklinde konuştu.

“Mezun olur olmaz da en azından kısa sürede iş bulma hayaliyle bizlere genelde sorular geliyor”

Gelecekle ilgili kaygının hem adayda hem de velide olduğuna dikkat çeken Tut, “Ekonomik anlamda hem de mesleklerin geleceğiyle ilgili bir kaygı var. Dolayısıyla daha az harcama yapacakları bir öğrencilik hayatı kurguları var. Mezun olur olmaz da en azından kısa sürede iş bulma hayaliyle bizlere genelde sorular geliyor. Hangi meslekler bu alanda bunu öngörmekte çok zor. İlgi alanınızın olduğu alanlar başarılı olacağınız alanlardır. Çünkü mesleki alternatiflerinizi kendiniz oluşturuyorsunuz. Yurt dışı imkanlarını araştırdıklarında ve bu araştırmalarınız olumlu yönde ise mesleğinizi de severek yapıyorsanız başarınızı da beraberinde getirir.” diye belirtti.

“Bölümü okuyacak olan, mesleği icra edecek ve mesleğin zorlukları ile karşılaşacak olan adayın kendisidir”

Veli ve öğrenciler arasında tercih döneminde yaşanan çatışmalara değinen Tut, “Veliler de olumsuz bir düşünceyle tavsiyelerde bulunmuyorlar. Kendi çocuklarının geleceğinin daha iyi olmasını hayal ettikleri için tavsiyelerde bulunuyorlar. Bize gelenler çatışma üzerinden gidiyor. Velilere buradan tavsiyem; kapıyı göstersinler kapıdan girişe zorlamasınlar.  Bu alana girersen şu olur, şeklinde tavsiyelerde bulunsunlar. Son kararı öğrenciye bıraksınlar. Bölümü okuyacak olan, mesleği icra edecek ve mesleğin zorlukları ile karşılaşacak olan adayın kendisidir. Adaylara tavsiyem; meslekler seçerken kulaktan dolma bilgilerle değil seçeceği mesleğin uzman kadrolarından tavsiye ve tecrübelerini dinlemeleridir. Özetle şunu söylemek istiyorum sınav adayı, aday velisi ve mesleki tecrübeyi aktaracak uzman rehber arasında bir üçgen kurulması gerekiyor ve bu kurulan üçgenle sağlıklı karar verilir.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)