GÜNCEL

Yardım Kuruluşları: Gazze'ye karşı maddi ve manevi sorumluluklarımızı devam ettirmeliyiz

Yaklaşık 10 ayı aşkın süredir Gazze'ye yönelik devam eden soykırım karşısında Müslümanların gösterdiği maddi ve manevi destekleri sürdürmesi gerektiğini belirten yardım kuruluşlarının temsilcileri, bunun insani ve İslami bir sorumluluk olduğunu hatırlattı.

Gazze'de Aksa Tufanı Operasyonuyla başlayan soykırım ve zulüm 10 ayı aşkın süredir devam ederken duyarlı halkların destek gösterileriyle beraber yardım çalışmaları da devam ediyor.

7 ekimden bu yana yürütülen yardım çalışmaları ve destek gösterilerinin özellikle Müslümanlar için manevi bir sorumluluk olduğunu hatırlatan yardım kuruluşlarının temsilcileri, ilk gün gösterilen hassasiyetin bugünden sonra da sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Cemil Cahit Ünsal

Şu ana kadar yürütülen çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Yetimler Vakfı Genel Koordinatörü Cemil Cahit Ünsal, yapılacak mali yardımların yanında işgal rejimi ve destekçilerinin mallarının boykot edilmesi ve şehirlerde düzenlenen destek gösterilerinin de ihmal edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

"Yapacağımız mali yardımlar, hiçbir şekilde malımızdan eksilmez"

İşgal rejiminin bir asırdır Filistinli Müslümanlara yönelik bilinçli bir soykırım uygulamakta olduğunu belirten Ünsal, "Mescid-i Aksa ve Kudüs davası sadece oradaki Müslümanların davası değil, bütün ümmetin davasıdır ama son 10 aydır israil, Amerika, İngiltere, Fransa ve uşaklarıyla Filistinli Müslümanlar üzerinden her türlü zulmü yapmaktadırlar. Bu 10 aylık süre zarfında resmi rakamlara göre 40 binin üzerinde şehid var. Şehid sayısının bu rakamın üzerinde olduğunu biliyoruz. Çünkü halen enkaz altında binlerce şehidimiz var. Filistin'de güvenli bir yer kalmamış, kardeşlerimiz evsiz ve binlerce yaralı kardeşimiz varken yine binlercesi zindanlara atılıyor." dedi.

Filistin'e yönelik yapılacak mali yardımların önemini ayet ve hadisler ışığında aktaran Ünsal, şunları kaydetti:

"Bizlerin ümmet olarak duyarlı, elimizden gelen imkanlarla seferber olmamız gerekir. Kardeşlerimize bu süre zarfında mali yardımda bulunduk ve bunu devam ettirmemiz gerekiyor. Ayette, 'Mallarını Allah yolunda harcayanların misâli, yedi başak bitiren ve her başakta yüz dâne bulunan bir tek tohumun hâli gibidir. Allah, dilediğine kat kat fazlasını da verir. Çünkü Allah, lütfu pek geniş olan ve her şeyi hakkıyla bilendir.' diye buyurulduğu üzere yapacağımız mali yardım, hiçbir şekilde malımızdan eksilmez ve yapacağımız yardımlarla Allah-u Teala katında bizleri yüceltecektir. Müslüman kardeşlerimize sahip çıkma noktasında Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadisinde 'Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Kim bir kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah'ta kıyamet günü onun bir ihtiyacını giderir' buyurmaktadır."

"Müslümanlar boykot konusunda bilinçli olmalı ve çocuklarına da öğretmeli"

Ünsal, "Bizlerin bu kardeşlerimize karşı bir vazife ve sorumluluğumuz vardır. Sorumluluklarımızdan bir diğeri ise boykottur. Özellikle siyonistlerin ve onlara uşaklık edenlerin mallarını boykot etmek fiili cihad hükmündedir. Onların mallarını boykot etmek, hayat damarlarına vurmak demektir. Dolayısıyla Müslümanların evlerinde bunların boykot mallarını bulundurmamalı. Müslümanların bu konuda bilinçli olmaları ve çocuklarına da öğretmeleri gerekir." ifadelerini kullandı.

Sorumluluklardan bir diğeri Filistinli Müslümanlara destek vermek amacıyla yapılan etkinlik ve faaliyetlere katılmak olduğunun altını çizen Ünsal, "Nitekim Şehid İsmail Heniyye şehadetinden önce 3 Ağustos günü için insanları meydanlara davet etmişti. Demek ki bu tür etkinlik ile eylemler düşmanlarımızı korkutuyor ve kardeşlerimizi sevindiriyor ki böyle bir çağrı yapmıştı. Bu tür gösterileri devam ettirmemiz gerekir, üzerimizde bir sorumluluktur." şeklinde konuştu.

İlk gün gösterilen hassasiyetin bundan sonrada devam ettirilmesi yönünde hatırlatmalarda bulunan Ünsal, "Oradaki zafer ve başarı tüm dünya Müslümanlarının zafer ve başarısı, Allah muhafaza mağlubiyeti de yine ümmetin başarısızlığı olacaktır. Dolayısıyla onların zafere ulaşabilmesi için bizler maddi ve manevi destek vermemiz gerekmektedir. Bugüne kadar destek verenlerden Allah razı olsun. Mali desteklerimizi her platformda sürdürmek ve katlanarak tekrarlamamız gerekir. Çünkü kardeşlerimizin bu desteğe ihtiyaçları vardır." diye belirtti.

Abdurrahim Karadeniz

"Diyarbakır olarak ilk günlerde gösterdiğimiz hassasiyeti bugün de devam ettiriyoruz"

İşgal rejiminin yaptığı soykırımlar karşısında Filistinli mücahidlerin ümmet adına destansı bir mücadele verdiğini, dünya Müslümanlarının da bu mücadeleyi desteklemeleri gerektiğine dikkat çeken Umut Kervanı Diyarbakır Başkan Yardımcısı Abdurrahim Karadeniz, yardım kuruluşu olarak bugüne kadar yaptıkları yardımları bundan sonrada devam ettirmeye hazır olduklarını söyledi.

Karadeniz, "10 ayı aşkın süredir terör şebekesi mazlum Gazze halkına uyguladığı insanlık dışı muamele ve soykırım gün geçtikçe artarak devam ediyor. Tabiki bilindiği üzere işgal rejimi Gazze'ye yönelik soykırımını devam ettirirken oradaki mücahidler ümmet adına zalimlere karşı amansız bir mücadele vermektedir. Bizler oradaki mücahidler gibi belki işgal rejimine karşı mücadele fırsatımız olmayabilir fakat orada yaşanan dramı ve insanlık mücadelesini düşündüğümüzde elbette bizlerin burada da yapabileceği veya sunabileceği destekler vardır." ifadelerine yer verdi.

7 Ekim sabahıyla başlayan Aksa Tufanı Operasyonundan sonra tüm dünyada olduğu gibi Diyarbakır'da da mali alanda birçok yardımlar yapıldığını, boykot çağrılarında bulunulduğunu, gösteri ve yürüyüşler gerçekleştirildiğini hatırlatan Karadeniz, "Evet, 7 ekimin üzerinden 10 ay geçmiş olsa dahi bizim ümmet olarak Kudüs davasına olan İslami ve insani sorumluluğumuz bitmemiş ve Kudüs özgürlüğüne kavuşana dek bitmeyecek de... Müslümanlar olarak özellikle Selahaddin-i Eyyubi'nin diyarı Diyarbakır olarak ilk günlerde mali konuda gösterdiğimiz hassasiyeti bugün de devam ettiriyoruz, ettirmemiz gerekir." şeklinde konuştu.

"Halkımızın ilk gün gösterdiği duyarlılığı bundan sonrada göstereceklerine şüphemiz yoktur"

Müslümanlar üzerindeki sorumluluklara değinen Karadeniz, "Çünkü nihayetinde orada bir halk soykırımla karşı karşıya, evlerinden yurtlarından edilmekte, kadın ve çocukların oluşturduğu yüzbinlerle ifade edebileceğimiz bir halk katliamlara maruz bırakılmış durumdadır. Bu insanların bir nebze de olsa hayata tutunabilmeleri ve inşallah işgal rejiminin o topraklardan def olması halinde Gazze'nin yeniden inşasını düşündüğümüzde sorumluluğumuzun ağırlığını görebiliyoruz." dedi.

Karadeniz, "Diyarbakır Umut Kervanı olarak bugüne kadar halkımız ile Filistinli kardeşlerimiz arasında köprü işlevini gördük ve bundan sonrada elimizden gelen yardımı yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Hayırsever halkımızın ilk gün gösterdiği duyarlılığı bundan sonrada göstereceklerine şüphemiz yoktur. Bu kutlu yolda yardımlarını esirgemeyen tüm hayırseverlere bu vesile ile teşekkürlerimi iletiyorum." ifadelerini kullandı. (İLKHA)