Sovyet Rusya ile başlayan mücadele ve en son ülkeyi terk etme zorunda kalan Amerika ile toplamda 42 yıl boyunca ciddi bir mücadele vererek büyük bedeller ödeyen Afganistan, bundan 3 yıl önce bağımsızlığını elde ederek Taliban öncülüğünde İslami bir yönetim ile ülkeyi idare etmeye başladı.
Afganistan İslam Emirliği'nin 3'üncü yıldönümü münasebetiyle İLKHA muhabirine konuşan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, Taliban hükümetinin cihat meydanında gösterdiği başarıyı diplomaside de elde ettiğini, 3 yıllık sürede İslam ülkeleri başta olmak üzere diğer dünya ülkelerinin kendisini devlet olarak tanımamasına rağmen büyük başarılara imza attığını ifade etti.
"Bunca baskıya rağmen 3 yıldır hükümeti sürdürüyorlar"
Yaşasın, "Afganistan'ın Amerika'dan kurtulmasının üzerinden 3 koca sene geçti. Onlar en çok 3 ay dayanabileceklerini bir Taliban ile karşı karşıya olduklarını ifade ediyorlardı. Amerika ve NATO ordusu, 'hazırladığımız, eğittiğimiz 300 bin tane asker var, içeride ekipman olarak hiçbir şey bırakmadık' diyorlardı. Bırakın şimdiki bürokrasiyi ve devleti idare edebilecek en alttaki kadrolara kadar olanları dışarı çıkardıklarını, Afganların hiçbir şey yapamayacaklarını söylüyorlardı. Toplumu zaten güvensizlik, sahipsizlik, uyuşturucu bağımlılığı perişan etmiş durumda diyerek toparlanmalarının mümkün olamayacağını düşünüyorlardı. Diğer taraftan 'her tarafta savaşmaya hazır gruplar var' diyerek geçmiş dönemde bir şekilde karşı karşıya geldikleri insanların bunu asla kabul etmeyeceğini düşünüyorlardı. Hepsini geçebilseler ekonomik anlamda el koydukları 9 milyar doların kendi bankalarında olması nedeniyle hiçbir şey yapamayacaklarını ve hiç kimsenin onları devlet olarak tanımalarına izin vermeyeceklerini söylüyorlardı. Ancak bunca baskıya rağmen 3 yıldır hükümeti sürdürüyorlar." dedi.
Amerika ile çalışanlar bile ülkede güven içerisinde yaşıyorlar
Afganistan tarihinde ilk defa tüm ülkenin tek bir hükümetin kontrolünde olduğunu ve her tarafta güvenliğin sağlandığını belirten Yaşasın, "Bu çok önemli bir nokta. Diğer taraftan uyuşturucu kullanımı sıfıra indi. Afganistan tarihini bırakın dünyada enflasyonun en düşük olduğu yer. Afganistan çok kısa bir sürede bu noktaya getirdi. Hatta Afgan parasının dolar karşısında ciddi bir şekilde arttığı bir süreçte sırf dışarıdaki yatırımlar aksamasın diye doların daha fazla değer kaybetmemesi için bir miktar müdahale etmek zorunda kaldılar. Kanaatimce en önemli hususlardan bir tanesi toplumsal barışın ihyası hususuydu. Tek bir tane muhalifin bile dışarıda kalmasına izin vermeyecek şekilde muazzam adımlar attılar. Buradaki tek ölçü Peygamber Efendimizin Mekke'ye gelirken herkese eman vermesini dayanak olarak görmeleriydi. Bunu söyleyerek muazzam şeyler başardılar. Düşünün ki Afganistan onların kontrolündeyken Amerika'nın tanklarının üstüne binip de ülkeyi işgal eden ve senelerce Amerika'nın isteğiyle güya devlet başkanlığını yürüten Hamid Karzai gibi biri şu an Kabil'de ve Taliban'ın kontrolünde yerleşik olarak duruyor. Afganistan, NATO güçleriyle beraber Amerika ile 40'a yakın ülkeyi defederken o dönemin cumhurbaşkanı yardımcısı şu an Afganistan'da duruyor. Sadece dönemin cumhurbaşkanı Eşref Gani, tüm çağrılara rağmen muhtemelen Amerika izin vermediği için gelmedi. Yoksa o dönemde Amerika ile çalışanlar dâhil güven içerisinde başkentte veya başka şehirlerde güven içerisinde yaşıyorlar." diye konuştu.
"Devlet olarak tanınmamalarına rağmen muazzam başarılar elde ettiler"
Ülkedeki ekonominin iyileşmesi, enflasyonun düşmesi, yolsuzlukların önüne geçilmesi gibi durumlarla ilgili de konuşan Yaşasın, "İktisadi anlamda doların bu kadar hızlı düşmesi, enflasyonun tamamen bitmesi, hatta sıfırın altına inmesi, dünyada bir numara olması hususu başlı başına yeter ve başka bir istatistik söylemeye gerek bırakmıyor. Nasıl başardınız? Diye sorduğumuzda, 'yolsuzlukları durdurduk, marşlıları kontrol altına aldık, kimsenin halkın malına el atmasına izin vermedik ve gümrüklerin tamamını kontrol altına aldık' dediler. Sadece bunu yaparak insanların bir miktar rahat bir şekilde geçinebilmesiyle alakalı olanaklar oluşturdular. Amerikan ve hegemonyasının korkusuyla ülkeler belki resmi olarak Afganistan'ı devlet olarak tanımıyorlar ama Çin, Rusya, İran, Malezya, Katar gibi birçok ülke bizzat Taliban'ın gönderdiği büyükelçileri güven mektubu olarak fiili olarak kabul etti. Afganistan İslam Birliği'nin resmi sözcüsü Zebihullah Mücahid'in yardımcısı şu an Çin'de Afganistan'ın büyükelçisi olarak Çin ile muhatap oluyor. Diğerlerin hepsi bu şekilde devam ediyor. Afganistan'ın senelerce resmi sözcülüğünü yapan Muhammed Naim şimdi Katar'da resmen büyükelçilik unvanıyla duruyor. Buna benzer diplomaside, güvenlikte, askeriyede, ekonomide, toplumsal barışta, eğitimde ve birçok hususta beklenenin aksine muazzam başarılar sergilediler." şeklinde konuştu.
"Müslümanlar cihat meydanında gösterdiği başarıyı diplomaside de gösterirse dünyaya örnek olacak idareler oluşturulabilir"
Yaşasın, "Burada önemli olan nokta, cihattaki başarısını diplomaside gösterme maharetleriydi. Senelerce Amerika ve ekibinin tek bir tane maddelerini dahi değiştirmelerine izin vermeden ateşkes görüşmelerinin devam etmesini sağlayacak bir ciddiyetle devam ettiler. Tıpkı bugün cihat meydanından muazzam başarılar sergileyen Filistin İslami Direnişinin yaklaşık bir senedir masada da taviz vermeden devam etmesi gibi. Eğer Müslümanlar cihadı, izzeti muhafaza ettiğini düşünerek devam ettirirler ve Allah'a dayanarak bunu sürdürürlerse ve cihat meydanında kazandıkları başarıları diplomasi masasında da sürdürürlerse muazzam başarılar elde edebilirler. Afganistan bu anlamda büyük bir örnektir. İkinci örneğimiz de Allah'ın izniyle şu an Filistin'de devam eden direniş olacak. Bu örneklikler aslında bütün Müslümanlara açısından çok önemlidir. Müslümanlar olarak asıl izzetimiz olan cihadı terk etmenin verdiği sıkıntıyı yaşıyoruz. Kalkacağımız ve durulacağımız yer de cihattır. Cihat meydanlarında gösterilen başarının diplomaside de gösterilmesi gerekir. Eğer bunu sağlarlarsa çok kısa zamanda tüm dünyaya örnek olabilecek idareler teşkil edilir inşallah." dedi. (İLKHA)