Gündem

Yazar Turan: Kudüs, cihan hakimiyetinin simgesidir

Tarihçi-Yazar Dr. Abdulkadir Turan, "Kudüs küresel hakimiyetin, cihan hakimiyetinin simgesi durumundadır. Dolayısıyla bir çekişme konusu haline gelmiştir." dedi.

Şırnak Üniversitesi Genç Erdemliler Topluluğu öğrencileri tarafından üniversitenin konferans salonunda  "Selahaddin ve mirası Kudüs"  semineri düzenlendi.

Seminerde konuşma yapan Tarihçi-Yazar Dr. Abdulkadir Turan, Kudüs'ün önemini, Selahaddin Eyyübi'nin rolünü, tarihsel ve güncel bağlamlarda ele aldı.

Mirac yükselişi ile Müslümanların yükseliş noktasının Kudüs olduğunu belirten Turan, "Rivayetlere göre, Hazreti Peygamber orada bütün peygamberlerin önünde namaz kılınmıştır. Bütün peygamber demesi çok önemli, çünkü farklı olarak evrensel peygamber, ondan öncekiler bir zamanın peygamberi, bir kavmin peygamberiydi, bir coğrafyanın peygamberiydi; oysa o evrenseldi. Bu, cihan hakimiyeti demektir. Bu küresel bir hâkimiyet demektir. Kudüs’e hakim olan, bundan sonra yer küreye hakim olacak demektir." dedi.

Katolik dünyanın, Bizans’taki ihtilaflarını çözdüğünde ve yer küreye hâkim olma umudu doğduğunda, Kudüs’ü almak istediğini ifade eden Turan, "Buna karşı Yahudiler de küre hakimiyetlerini tamamlamak istediklerinde, Kudüs’ün tamamının kendilerine ait olmaması durumunda 'Niye tamamen bizim değil?' demişlerdir. Biz de Kudüs’ü aldığımızda, o sırada Sasanileri de yeryüzünden kaldıracağız, Bizans’ı epey küçülteceğiz, bir ulus devletine dönüştüreceğiz, bir Batı devletine dönüştüreceğiz ve bizim adeta küre hakimiyetimiz tamamlanmış olacak. Kudüs burada küresel hakimiyetin, cihan hakimiyetinin simgesi durumundadır. Dolayısıyla bir çekişme konusu haline gelmiştir." diye konuştu.

Artık inancın, fikrin değil, zevkin ön plana çıktığı yeni bir dünya olduğunu ifade eden Dr. Turan, "Yahudi meselesi çok farklı. Kur’an’da İsra suresinde, Yahudilerin savaşçılığından bahsedilmiyor. Daha çok onların akıllarını, hilelerini bize tanıtıyor. Zihniyet meselesini çok kısaca anlatacak olursam: Bugün Yahudilerin Kudüs’ü istilası ve ellerinde bulundurmalarının iki anahtar ifadesi var: Biri milliyetçilik, diğeri zevkperestlik. Diyoruz ki, 'Şu içeceği Yahudi firması üretmişse alma.' Ne diyor arkadaşımız? 'Bize ne hocam, Araplarda milliyetçilik bu!' Başka bir arkadaşımız ne diyor? 'Ama diğer içeceğe benim ağız tadım alışmıyor.' Zevkperestlik ve milliyetçilik vermişiz. Milliyetçilik burada bizi milletler olarak bölüyor, ümmet olarak bölüyor, ırkçılık bizi bölüyor. Bizi fert olarak niteliksizleştiriyor, aynı zamanda onların pazarının bir alıcısı haline getiriyor." ifadelerini kullandı.

Turan, "Artık inancın, fikrin değil, zevkin ön plana çıktığı yeni bir dünya var. Zevkperest ve ırkçı, tüketici ve milliyetçi, bölünen ve kalitesizleşen bir dünya. Eğer biz, Necmettin Eyyubi gibi, Nurettin Zengî hazretleri gibi, meselenin bütüncül bir mesele olduğunu anlarsak, yeniden Kudüs’ü fethederiz. Müsbet olacağız, pozitif olacağız, Resul-ü Ekrem’in sünneti üzere hareket edeceğiz ve şükre kavuşacağız, Allah’ın izniyle." dedi.

Seminer yapılan kitap çekilişi ve dua ile son buldu. (İLKHA)