Ağrı Merkez Camii önünde Cuma namazı çıkışı gerçekleştirilen basın açıklamasında halk sık sık tekbir getirdi, katliamı gerçekleştiren işgal rejimini lanetledi.

Gerçekleştirilen basın açıklamasını Gazeteci ve Ağrı Umut Kervanı Derneği Sekreteri Ömer Adıgüzel okudu.

Gerçekleştirilen vahşetin tarihin en büyük katliamı olduğuna dikkat çeken Ömer Adıgüzel, katliama karşı bir avuç mücahidin ve şerefli Filistin halkının direniş gösterdiğini söyledi.

Aksa Tufanı sonrası başlayan Gazze soykırımı ve vahşeti 8 aydır aralıksız devam etiğinin aktını çizen Adıgüzel sözlerini şöyle sürdürdü:

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Gazze imtihanında tüm dünya sınıfta kaldı HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Gazze imtihanında tüm dünya sınıfta kaldı

"Bir tarafta her gün onlarca yüzlerce katledilen çocuk, kadın ve masum halk; diğer tarafta bu vahşeti kanıksamış seyirci sürüsü. Bir tarafta sınırı aştıkça aşan azgın siyonist güruh; diğer tarafta teslim olmuş,  zillet libasını giyinmiş dağınık ümmet. Yekvücut olmuş zulüm ve işgale karşı hâlâ ırk ve mezhep taassubuyla diğerini boğmaya çalışan sözüm ona laf mücahitleri. Gazze'yi,  Filistin'i, İslam'ı ve Müslümanları yok etmeye ahitleşmiş siyonist ve destekçilerine karşı İslam beldelerinin teslimiyetçi ve işbirlikçi idarecileri. Necis siyonist postallarla çiğnenen Aksa'ya, akıtılan kanlara, tecavüz edilen ırz ve namusa karşılık reel politik hesaplar yapan ve hatta fırsattan istifade ile ticari ve politik rant peşinde olanlar. Bu vahim manzara karşısında ümmet olarak durumumuzu sorgulamak ve olanı görmek zorundayız.  Görünen o ki; bu hâl üzeri devam edersek Gazze imtihanında hanemize vebal, payımıza da zillet ve meskenet düşecektir. Kendimizi avutmamızın anlamı ve gereği yoktur."

Adıgüzel, "Gazzeli, Filistinli mücahitlerin tarihe geçecek izzet ve direniş tablolarından da,  Aksa ve Kudüs davasında kıt imkanlarını seferber eden Yemenli yiğitlerin, etkili direniş ortaya koyan Lübnan halkının ve diğer direniş erlerinin gayret ve mücadelelerinden de kendimize pay çıkarmayalım. Elbette ki duyarlılığımızın nişanesi olan etkinliklerimiz, ayni ve nakdi yardımlarımız, dualarımız, siyonistlere olan öfkemiz değerli ve gereklidir. Ancak gelinen noktada Kudüs davasında,  mazlum kardeşlerimize uygulanan soykırım ve katliamı önleme noktasında ümmet olarak sınıfta kaldığımız da açık bir hakikattir. Kudüs davası sadece Filistinlilerin davası değildir, her Müslüman'ın davasıdır. Kuran'da kutsanmış bu beldenin hürmetinin muhafazası hepimiz için vecibedir. Bu dava ulusal sınırlara, hesaplara hapsedilemez. Ümmetin her bir ferdi bu şuur ve bilinçle harekete geçinceye kadar müşterek sorumluluğumuz devam edecektir. Hiçbir savaş hukuku tanımayan terör şebekesi israil, Gazze'de 8 ayda katlettiği gazetecilerin sayısı 112'yi geçti." dedi.

HÜDA PAR'ın meclise sunduğu kanun teklifine destek verilmesi gerektiğini kaydeden Adıgüzel, "Ağrı Halkı olarak iktidara, yöneticilere, Meclise ve siyasi partilere çağrımızdır; öncelikle ülkemiz üzerinden siyonistlere ikmal ve lojistik sağlama imkanlarını gerçek anlamda kesecek tedbirleri hayata geçirin. Özellikle siyonistlere yakıt ve enerji tedarik eden ve bunu gizleme gereği duymayan SOCAR şirketine yönelik yaptırım ve kısıtlamalar devreye konulmalıdır. HÜDA PAR tarafından Meclis'e sunulan; siyonist vahşete soykırım suçuna iştirak eden Türkiye vatandaşlarının cezalandırılmasını öngören ve siyonist katillerin soykırım suçlularının yargılanmasını kolaylaştıran kanun teklifinin yasalaşması için destek olun. Söz konusu kanun teklifi ile ilgili yapılacak imza kampanyasına halkımız da destek vermelidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha