Aile Danışmanı Faruk Günaydın, mutlu bir aile hayatı için eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları hakkında İLKHA muhabirine konuştu.

Aile içi iletişim kavramını eşlerinin birbirini anlaması olarak tanımlayan Günaydın, eşler arası karşılıklı diyaloğun önemli olduğunun altını çizdi.

Günaydın, "Eşler; anlaşılmak istiyorlarsa, öncelikle karşı tarafı anlamaları gerekiyor. Yani öncelikle eşlerini anlaması gerekiyor. Baktığımız zaman aslında kadın kocasından; değer görmeyi, ilgi görmeyi, sevgi görmeyi, anlaşıldığını ve düşünüldüğünü hissetmek ister. Erkeğe baktığımızda ise, eşinden daha çok saygı bekler. Kur'an'ın ifadesiyle ‘kavvam’ gibi karşılanmak ister. Şimdi bunlara dikkat edildiği zaman aslında karşı tarafın ne istediği anlaşılır. Karşı taraf anlaşıldığı zaman da karşı tarafta aslında bizi anlamaya başlar. Yani bu süreç tamamen karşılıklı bir şeydir ki zaten evlilik dediğimiz müessese de müşterek bir hayat olduğu için karşılıklı gayret sonucunda yürütülebilen bir müessesedir.” dedi.

“Güzel iletişimin bir boyutu güzel söz, tatlı dil ve iltifattır diğer bir boyutu da aslında rencide etmemek ve eleştirmemektir”

Günaydın, “Mutlu bir aile hayatı için ve eş ilişkisi için kesinlikle temel anahtar kavram; güzel ve etkili iletişimdir. Baktığımız zaman etkili ve güzel iletişimin iki boyutu var. Güzel iletişimin bir boyutu güzel söz, tatlı dil ve iltifattır; diğer bir boyutu da aslında rencide etmemek ve eleştirmemektir. Çünkü sürekli karşı tarafı eleştirdiğinizde; bu eşiniz olur, oğlunuz olur veya sosyal hayatınızda başka bir kişi olur onu yetersiz hissettirirsiniz. Kendini yetersiz hisseden bir kişi hiçbir şey yapmak istemez çünkü yetersizlik insanı aşağı çeken duygulardan biridir. Dolayısıyla yetersiz hissettiği için hiçbir şey yapmak istemez. Bu manada eşler birbirini kesinlikle yeterli hissettirmelidir. Peki bu nasıl olacak? Örneğin; erkek eşinin hanımlığını, kadınlığını ve anneliğini takdir ederse, kadın kendini yeterli hisseder. Peki kadın eşini nasıl yeterli hissettirebilir? Kadın ise eşinin erkeğini, babalığını ve kocalığını deyim yerindeyse, takdir etmelidir ve yeterli hissettirmelidir. Bunları genel anlamda söylüyorum. Bu durum eşlerde bazı özel durumlara göre değişebilir, eşler ona göre eşler hareket ederek bir yol takip edebilirler.” şeklinde konuştu.

“Peygamberimiz hayatımızın her alanında ölçü olduğu gibi, evlilik hayatında da ölçüdür”

Eşlerin mutlu bir evlilik için iletişime dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çeken Günaydın, “Bu manada kesinlikle etkili iletişimin olması için her gün göz göze minimum yarım saat sohbet etmek, muhabbet etmek aslında her evliliğe iyi gelecektir. Çünkü bunun örneklerini Siyer’de de görüyoruz. Peygamber Efendimiz de bunun birçok örneğini görebiliriz. Mesela Peygamber Efendimiz, eşlerinin yanına gittiğinde ellerini tutar ve gözlerine bakarak selam verirdi. Peygamberimiz hayatımızın her alanında ölçü olduğu gibi evlilik hayatında da ölçüdür. Dolayısıyla bu hususlara dikkat edilmelidir. Belki de ahde vefanın göstergelerinden birisi olarak eşler aynı saatte yatmaya özen göstermelidirler, mutlu bir evlilik hayatı için olmazsa olmazlardan biridir.” diye belirtti.

Tarihçi Erdem: Her darbe öncesinde de toplum ekonomik çıkmaz, sosyal hayat çekilmez hale getirilir Tarihçi Erdem: Her darbe öncesinde de toplum ekonomik çıkmaz, sosyal hayat çekilmez hale getirilir

“Hediyeleşmek, mutlu ve huzurlu bir aile hayatı için gerekli olan unsurlardan biridir”

Mutlu bir evlilik için kadınların eşlerinden hediye beklediğinin altını çizen Günaydın, “Hediyeden kastım, büyük hediyeler düşünülmesin aslında küçük küçük hediyelerle de eşinize değerli olduğunu, onu düşündüğünüzü, onu anladığınızı, ona hissettirebilirsiniz. Bu durum aslında mutlu ve huzurlu bir aile hayatı için gerekli olan unsurlardan biridir. Evlilik, karşılıklı bir gayret sonucunda yürütülebilecek bir müessesedir. Bu her iki eşinde de sorumluluğu var; eşlerin bu sahip olduğu sorumluluklara kesinlikle riayet etme gerekiyor.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha