Ayakkabı ihracatı yılın ilk altı ayında yüzde 29,6 düşerken, ithalat yüzde 100’ün üzerinde arttı.

Türkiye’de yaklaşık 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan ayakkabı endüstrisi, yıllık 550 milyon çiftle Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine sahip.

Pandemi döneminde rekabet avantajı yakalayan ve büyüme ivmesine giren sektör, son iki yıldır kan kaybetmeye başladı.

Altın fiyatları güne yükselişle başladı Altın fiyatları güne yükselişle başladı

Türkiye’nin ve Marmara bölgesinin en büyük ayakkabı üretim merkezlerinden olan Bursa'da üretim, kalifiye eleman, istihdam ve ham maddenin maliyetlerinin artması neden olduğu sıkıntılar, sektörü zor durumda bırakıyor.

Artan hammadde fiyatları ve kalifiye eleman sıkıntısı üreticileri zorlarken, üreticilerin üretim yapamaz hal gelmesinden endişe duyuluyor.

Bursa Ayakkabıcılar ve Benzerleri Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Servet Kaynar, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.

Kaynar, çalışma alanlarının sıkıntısından dolayı insanlar kendi çocuklarını vermek istemediklerini söyledi.

"Bu krizden sonra nasıl ayakta kalabileceğimizin hesabını öngöremiyoruz"

Türkiye'nin genelinde olduğu gibi ayakkabı sektöründe de sıkıntılar olduğunu söyleyen Kaynar, "Üretim, istihdamla ilgili, ham maddenin sıkıntıyla alakalı, maliyetlerin daha doğrusu sıkıntısından kaynaklı sorunlarımız var.  Sektörümüzle ilgili dertlerimiz var.  Aşılabilir mi? Tabii süreç gösterecek bunu.  Süreç içerisinde mücadele edenler var. Sıkıntıya düşenler var.  Fakat bizim en çok korkutan şey ışığı göremiyoruz. İki ay sonra şöyle düzelir, böyle düzelir gibi bir şeyimiz yok. Önceden sıkıntı ve krizler yaşanıyordu. Fakat bir şekilde aşılabiliyordu. Bu süreçte bizi en çok korkutan hem gelen zamlar hem istihdamdaki sıkıntımız hem de yarın öbür gün üretimle ilgili bir talep geldiğinde bu krizden sonra nasıl ayakta kalabileceğimizin hesabını öngöremiyoruz." dedi.

"Genç nesil yetişmediği için geriye dönük sorgulama lazım"

Kalifiye elemanla ilgili sıkıntıların olduğunu belirten Kaynar, "Kalifiye eleman bizim sektörler de el zanaatı olduğu için meslek erbabını böyle hemen sokaktan bul, al, yetiştirdiği belli bir tezgâh tecrübesi yaşaması bununla ilgili bir hemhal olması gerekiyor.  Böyle eleman bugün gelip de sabredemiyor veya ekonomik şartlardan dolayı yani sigortasıdır, vergisidir, yemeğidir. Bunlar doğru dürüst karşılanamadığı için çok eleman tutamıyoruz.  Meslek erbaplarının da genç nesil yetişmediği için aslında bunu geriye dönük sorgulama lazım." diye belirtti.

"El işçiliği olan sektörlerinin, yaş ortalaması 40-45 üzerindedir"

Meslek liselerinde on iki yıllık eğitim sürecini göz önüne aldığımızda çırak usta ilişkileri çoğu sektörde bittiğini vurgulayan Kaynar, "En büyük handikap bu. Çünkü önceden bir şekilde okul okumayan çocuklar bir yerde herhangi bir yerde bugünkü tabirle bir sanayiye götürürüm esprileri de yapıyorduk. Sanayiye gidebilecek çocuklarımız olmadı. Herkes okusun, bir şekilde okusun diye. Aileler haklı kendi çocuğunu okumuş bir çocuk. İşte doktor, mühendis görmek ister ama hayatı devam ettiren iş alanları var. İşte bunların sanki ucunu kaçırdık. Bunu kaçırınca da sektörlere el emeğinde çalışan insanlara yansıdı. Sektörlere yansıdı.  Bu yüzden onun sıkıntısını yaşıyoruz.  Yaş gruplarına baktığı zaman el işçiliği olan sektörleri, çoğu yaş ortalaması 40-45 üzerindedir." şeklinde konuştu.

"Maliyetlerden kaynaklı sıkıntı yaşıyoruz"

Ham madde genelde sektöre ithal malzeme olarak  geldiğini ifade eden Kaynar, "Türkiye içerisinde üretilen ürünler var ama maliyetle ilgili sıkıntı var. Pandemi sonrası yüzde 50'nin üzerinde fazlası vardır, eksiği yoktur. Ham maddeye gelen zam var. Otomatik olarak ürettiğimiz ürünün iki katına sadece maliyet fiyatı bindi. Bunun üzerinde kar marjını da önceden küçük hesaplar yapıyorduk. Fakat şu anda birden bire bütün her şey çok yükseldiği için o zamları yansıttığında 500-600 TL'ye çıkabilecek bir ayakkabı 700-800 TL'ye üretilebiliyor. Bazıları dün 200 TL'ye ürettiğimiz ürün bugün 350 TL üzerinde sadece maliyet fiyatları çıkıyor.  Böyle olunca da ham madde bulunuyor ama maliyetlerden kaynaklı sıkıntı yaşıyoruz." dedi.

"Çalışma alanlarının sıkıntısından dolayı insanlar kendi çocuklarını vermek istemiyorlar"

Bursa ayakkabısı düne kadar moda bir ayakkabı olduğunu belirten Kaynar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bayan ayakkabısı üzerine Bursa sektörel olarak gelişmiş bir iş alanıdır.  Bursa ayakkabısı bugün iş alanlarından, çalışma alanlarından kaynaklı sıkıntılardan dolayı istihdam da sağlayamıyoruz. Alanımızı vali ve belediye başkanlarına gezdirdim. Çalışma alanlarının sıkıntısından dolayı insanlar burayı kendi çocuklarını da vermek istemiyorlar. Bursa açısından o boyutu var. Antep'te gittik gezdik, oralarda sanayi sitesi formatında alanları var. Belediyelerin dolaylı desteklerinden kaynaklı iş alanları var. Bursa ayakkabısı dediğimiz zaman hakikaten kalitesi olan dışarılarda bize işte diğer şehirlere gittiğimizde mağazalarda Bursa ayakkabısını satıyoruz diye bir ismimiz vardı. Fakat sektör işten ve alandan kaynaklı küçülmeye doğru gidiyor." diye konuştu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha