Çocukların sıcak havalara karşı hassas olduğunu belirten Dr. Varol, doğru kıyafet seçimi ve yeterli sıvı tüketiminin önemine dikkat çekti. Çocukların sentetik olmayan, pamuklu ve açık renkli kıyafetler giymesi gerektiğini vurgulayan Dr. Varol, güneşten koruyacak şapka veya şemsiye kullanımının da önemini belirtti.
"Çocuklar yetişkinler gibi değil"
Öncelikle çocukların yetişkinler gibi olmadığını vurgulayan Dr. Varol, "Yetişkinlerin sıcağa karşı uyumu daha fazladır ama çocuklar sıcak havalara hemen uyum sağlayamayabilirler. Çocukların vücudu bizden daha farklı. Özellikle çocukların yaş ve kilolarına göre, vücut yüzey alanları daha fazla olduğu için sıcağa daha fazla maruz kalmaktadırlar. Çocuklarda dolaşım sistemi daha yavaş işler. Çocuklarda kan miktarı az, dolaşım daha yavaş olduğu için ısıyı vücuda daha az yayarlar ve vücut ısıları daha fazla yükselebilir. Ayrıca çocuklar yeterince sıvı tüketmedikleri için sıvı kaybına da daha fazla maruz kalırlar. Çocuklara çok fazla dikkat etmek gerekiyor. Bilhassa güneş ışınlarının 10-16 saatleri arasında yoğun olduğu zaman diliminde zorunlu bir durum olmadığı sürece dışarı çıkarmamakta fayda vardır." ifadelerini kullandı.
"Doğru kıyafet seçimi ve sıvı alımı önemli"
Yaz mevsiminde çocukların güneşten ve yaz hastalıklarından korunmaları için kıyafet seçiminin doğru yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Varol, "Çocuklar için ince, sentetik olmayan pamuklu, açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Bu tür kıyafetler, vücudun nefes almasını sağlar ve aşırı ısınmayı engeller. Güneşten koruyacak şapka veya şemsiye kullanmak da önemlidir. Eğer çocuklar 2-3 saatten fazla güneşte kalacaksa, güneş kremlerini tazelemek gerekmektedir," dedi.
Çocukların sıcak havalarda yeterli miktarda sıvı tüketmelerinin hayati önem taşıdığını belirten Dr. Varol, "Çocukların bol miktarda su içmesini sağlamalıyız. Ayrıca, tuzlu ayran, yoğurt gibi mineral içeren sıvılar da tüketilebilir. Sıvı alımını ciddi şekilde kontrol etmek gerekir. Yeterince sıvı almayan çocuklarda sıvı kaybı belirtileri görülebilir. Bu belirtileri dikkate almak ve önlem almak çok önemlidir," şeklinde konuştu.
Sıcak saatlerde dışarı çıkmaktan kaçının
Güneş ışınlarının en yoğun olduğu 10:00-16:00 saatleri arasında çocukların dışarı çıkmamasını öneren Dr. Varol, "Bu saatlerde zorunlu bir durum olmadığı sürece çocukları dışarı çıkarmamakta fayda vardır. Eğer dışarı çıkılması gerekiyorsa, gölge alanların tercih edilmesi ve koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir," dedi.
Sıcak çarpması riski ve müdahale yöntemleri nelerdir?
5 yaşın altındaki çocuklar ve bebeklerin sıcak çarpması risk grubunda olduğuna dikkat çeken Dr. Varol, şu bilgileri paylaştı:
"Sinir sistemi bozukluğu, otizm, gelişme geriliği yaşayan çocuklar ve kansızlık gibi kronik hastalığı bulunan çocuklar risk grubundadırlar. Çocuklarda vücut ısısı 40 derecenin üzerinde olduğunda dikkatli olunmalıdır. İlk müdahale olarak çocuğu suya batırmak tehlikeli bir harekettir. Hemen suya batırmıyoruz. Neden? Çünkü bu çocuğun titremesini artırır, bu da metabolizmayı hızlandırır. Metabolizma hızlandığında daha çok ısı üretilir. Bunun yerine ne yapmak lazım? Çocuğu serin bir ortama, gölgeye, mümkünse klimalı bir ortama almak gerekiyor. Daha sonra kıyafetlerini çıkarıp, koltuk altı, kasık ve alın bölgelerine soğuk uygulama yaparak vücut ısısını düşürmeye çalışmalıyız. Eğer çocuğun bilinci açıksa sıvı içirilmelidir. Bilinci kapalıysa, hemen ambulans çağrılmalı ve hastaneye götürülmelidir."
Arabada çocuk bırakmanın tehlikeleri nelerdir?
Özellikle çok sık rastlanılan bir duruma dikkat çeken Dr. Varol, "Bazı anne ve babalar sıcak havalarda çocuklarını arabaya kilitleyip markete gitmeyi tercih ediyorlar. Bu son derece yanlış bir davranış. Arabanın içi 10 dakika içerisinde çok aşırı ısındığı için arabada bırakılan çocuğun tansiyonu yükselip komaya bile girebilir. Kesinlikle çocukları arabaya kilitleyip markete alışverişe gitmiyoruz." uyarısında bulundu.
Çocukların sıvı ihtiyacını anlama yöntemleri
Çocukların yeterli sıvı alıp almadığını anlamanın yollarını açıklayan Dr. Varol, "Süt çocukları ve bebeklerde idrar miktarı önemlidir. Eğer çocuk günde 4-5 bez dolu dolu idrar yapabiliyorsa yeterince sıvı alıyor demektir. Eğer idrar miktarında azalma varsa, idrar renginde pembeleşme veya turuncu renk değişimi görülüyorsa bu sıvı kaybı anlamına gelir. Böyle durumlarda Parasetamol ve ibuprofen gibi ağrı kesici ilaçlar vermeyin; çünkü bunlar ateşi düşürmez. Çocuğun sıvıya ihtiyacı vardır; ilaca değil. Bilinci açıksa ağızdan sıvı verilmelidir; değilse hemen hastaneye götürülmelidir," dedi. (İLKHA)