Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 50. yıl dönümü vesilesiyle KKTC'ye gerçekleştirilen ziyareti tamamladığını belirten Erdoğan, bu tarihi günde Türkiye ile KKTC arasındaki sarsılmaz bağların bir kez daha vurgulandığını söyledi.

"Yeni bir doğal gaz gemisi alıyoruz"

Ada'nın huzuruna asla katkı sağlamayacak, gerginlikleri artıracak ve uluslararası hukuk ihlallerine yol açacak adımlardan özenle kaçınmak gerektiğini belirten Erdoğan, "İsrailin katliamına ortak olmak ne Rumlara ne Yunanistan'a fayda sağlar. Ayrıca gerekirse deniz üssü ve deniz yapılarını kuzeyde yaparız. Bizim de denizimiz var. Mesela yeni bir doğal gaz gemisi alıyoruz. Sakarya Gaz Sahası'ndaki gaz üretiminde kullanılacak, yüzer gaz işletme platformu gemisi. Yaklaşık 2 ay sonra Türkiye'de olacak. 300 metre boyunda 58 metre genişliğinde. 5 milyon hane halkına yetecek kadar doğal gazı üretecek bu platform belki orada 15-20 yıl kalacak. Adeta bir üs gibi. önümüzdeki hafta yola çıkıyor ve Türkiye'ye gelecek. Zaten o üssü gördükleri zaman yeter onlara." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, UAD'nin siyonist rejimle ilgili istişari görüşüne ilişkin, şunları söyledi:

"Uluslararası Adalet Divanı aynı zamanda israili tazminata mahkum etti. Miktarını henüz açıklamadılar. İsrail zaten bugüne kadar Uluslararası Adalet Divanı'nın verdiği kararların hiçbirini uygulamadı. Çünkü yanında başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Batı var.

Sakarya SASKİ'den 'sarı' teyakkuz Sakarya SASKİ'den 'sarı' teyakkuz

Türkiye, dünyanın birçok ülkesiyle birlikte gerekli baskıyı yaptı ve buna devam edecek. İspanya'nın duruşu burada çok çok önemliydi. Finlandiya'nın, Norveç'in tüm bunların duruşları önemliydi. Biz bu işi takip edeceğiz, kovalayacağız ve en sonunda inşallah burada bir netice alacağız diye düşünüyorum. İsrail durdurulmalıdır. Bunu sağlamak hepimizin görevidir.

İsraile destek olarak, mazlum Filistin halkının yıllardır yaşadığı sistematik zulmü görmezden gelerek bir yere varmak mümkün değildir. İsrail yaptıklarının cezasını çekmeli, bu ceza bir daha kimsenin böylesi bir zulmü aklından geçirememesini sağlayacak kadar ibretlik olmalıdır. Umarım bu karar ve bundan önce alınan ve İsrail tarafından uygulanmayan kararlar uluslararası toplumda bir uyanışı beraberinde getirir. Filistinlilerin acılarına alışmamalı, onların durumunu olağan görmemeliyiz. Her yeni günde daha çok artan bir tonda sesimizi zulme karşı yükseltmeliyiz. Bu bizim insani görevimiz, tarihe borcumuzdur. Bugün takınılan ya da takınılmayan her tavır tarihe geçmektedir. Herkesi tarihin doğru tarafında durmaya bir kez daha davet ediyorum."

Erdoğan, bu zulmü sona erdirmek için ABD yönetiminin "israile baskı yapması, katil Netanyahu'ya ve beraberindekilere verdiği desteği çekmesinin şart" olduğunu vurguladı.

"Macaristan'ı AB dönem başkanlığından nasıl alırız?' bunun hesabı içindeler"

Geçen hafta Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, "Görüşmemizden sonra da 'Trump'la bir akşam yemeği yiyeceğiz' dedi. Bu arada aynı zamanda da NATO zirvesi devam ediyordu. Ertesi gün Viktor Orban'ı yoğun bir şekilde eleştirmeye başladılar. 'Yok şöyle dedi, yok böyleler, biz Viktor'un dediklerine katılmıyoruz, söyledikleri doğru şeyler değil' dediler. Sayın Orban, malum Moskova'ya gitti, eleştirdiler. Çin'e gitti aynı şekilde eleştirdiler. Ardından Şuşa'daki toplantıya katıldı, eleştirdiler. Şimdi de 'Macaristan'ı AB dönem başkanlığından nasıl alırız?' bunun hesabı içindeler." diye konuştu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha