Kurban Bayramı'nda yerine getirilen mali ibadetlerden biri olan kurban kesmenin teslimiyet ve fedakarlığın bir nişanesi olduğunu dile getiren Diyarbakır İl Müftüsü Celal Büyük, imkanı olup kurban keseceklerin ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılmak üzere güvendiği kurum ve kuruluşlara vekalet yoluyla kestirebileceklerini hatırlattı.

Kurbanın şafii mezhebine göre sünnet, hanefilere göre vacip olan mali bir ibadet olduğunu dile getiren Büyük, "Kurban aslında bir kurbiyyet yani yakınlaşmadır. Kurbanlarımızla mali ibadeti yerine getirirken Allah'a yakınlaşmış oluruz. Bu ibadet aynı zamanda fedakarlığın da bir göstergesidir. Hazreti İbrahim ile İsmail Aleyhisselam arasında kurulan hadise sonrasında tıpkı onlar gibi bizlerde teslimiyet ve fedakarlığımızın bir nişanesi olarak Kurban Bayramı günlerinde kurban keseriz." dedi.

"Kurban, niyet ve takvamızın Allah'a ulaşacağını haber veren bir ibadettir"

Kurban ibadetinin insanları Allah'a, komşu ve akrabalara yakınlaştıran bir muhabbet vesilesi olduğunun altını çizen Büyük, şu ifadelere yer verdi:

Mardin İl Müftü Vaizi Seçilmiş: İyilik, aileyi ve toplumu birleştiren en güçlü bağdır Mardin İl Müftü Vaizi Seçilmiş: İyilik, aileyi ve toplumu birleştiren en güçlü bağdır

"Kur'an-ı Kerim'de Yüce Rabbimiz, aslında kurban keserken kesmiş olduğumuz bu kurbanların ne etlerinin ne de kanlarının Allah'a ulaşmayacağını, aksine niyet ve takvamızın Allah'a ulaşacağını haber veriyor. Diğer taraftan kesmiş olduğumuz kurbanların etlerini dost ve komşularımızla paylaşmak suretiyle çevremizdeki insanlarla da bir kurbiyyet oluşturuyoruz. Dolayısıyla kurban bizleri Allah'a, çevremizdeki komşu ve akrabalarımıza yakınlaştıran bir muhabbet vesilesi halinde önemli bir ibadettir. Biz de Hazreti Peygamber Aleyhisselatu Vesselamdan bugüne onun sünneti seniyesi üzerine Kurban Bayramı günlerinde maddi durumu yerinde olan her bir Müslüman kurban ibadetini yerine getirmenin gayreti içerisinde olur."

"Müslümanın kendini zorlayarak, bankadan borç alarak, faize girerek kurban kesmesi caiz değil"

Mali olarak zora girip kurban ibadetini yerine getirmenin doğru bir yaklaşım olmadığına vurgu yapan Büyük, "Kurban mali bir ibadet olduğu için zengine gerekir. Dinen zengin olmamız gerekiyor, değilsek de kesmek zorunda değiliz. Kardeşlerimiz bu noktada rahat olabilirler. Çünkü bu ibadetin ruhunda şu vardır: maddi durumu yerinde olan kardeşlerimiz kesecek, kesemeyenlere de ikram edecek. Bir Müslümanın kendini zorlayarak, bankadan borç alarak, faize girerek kurban kesmesi caiz değildir. Çünkü Allah bizden böyle bir şeyi istemiyor. Dolayısıyla zora girerek kurban ibadetini yerine getirmek doğru değildir." ifadelerini kullandı.

Vekalet yoluyla kurban ibadetinin yerine getirilmesi hususuna da değinen Büyük, "Kurban ibadetini kendimiz kesebileceğimiz gibi vekalet yoluyla da kestirebiliyoruz. Vekaletten kestirmek caizdir. Türkiye Diyanet Vakfı, 1993 yılından bugüne vekaletle kurban kesim organizasyonu yapıyor. Gerek yurt içerisinde gerekse de yurt dışında kurban kesimi gerçekleştiriyor. Yurt dışında özellikle Afrika, Orta Asya'daki kardeşlerimize dağıtılıyor. Yurt içerisinde ise 81 vilayetimizde kesimleri yapılıp dağıtımı yapılıyor. Dolayısıyla bir mümin kardeşimiz kurbanı kendisi kesebileceği gibi güven duyduğu kurum ve kuruluşlara vekaletle kurbanlarını kestirebilirler." şeklinde konuştu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha