Presbiyopi, gözdeki merceğin uyum özelliğini ve odaklama yeteneğinin gerilemesi, gözdeki lensin esnekliğini kaybetmesi sonucu oluşan, yaşlanmaya bağlı olarak başlayan yakını görmeme hastalığı olarak tanımlanmaktadır.

"40 yaştan sonra hastalar bize yakını görememe şikayetiyle başvururlar"

Uzman Dr. Sedat Köylü, "Presbiyopi, 40 yaş üzeri insanlarda yakını görmekte zorluk şeklinde kendini belirler. Bu durum, yaşlanmaya bağlı, gözümüzün içindeki merceğin elastikiyetini kaybetmesinden yakına odaklanma sorunun şeklinde kendini gösterir. 40 yaştan sonra hastalar bize yakını görememe şikayetiyle başvururlar. İlk başlarda biraz okumak veya yakındaki bakmak istediği nesneyi uzaklaştırarak işlerini belki halledebilirler. Ama bir süre sonra o mesafe artık yetmeyeceği için gözlük ihtiyacı olur. 45 yaş civarı genellikle kendini gösterir bu durum. İlk başta gidebildiği yere kadar gözlüksüz idare etmesini öneriyoruz. Gözün mevcut zumlama, odaklama yeteneğini kullanabilsin diye." dedi.

Mardin’de bazı poliklinikler mesai sonrası da hizmet verecek Mardin’de bazı poliklinikler mesai sonrası da hizmet verecek

"Gözlüksüz idare etmesini öneriyoruz"

Persbiyopinin başlamasının ardından hastaların hemen gözlük kullanmalarını önermediklerini dile getiren Köylü, "45 yaş civarı genellikle kendine gösteriyor bu durum. İlk başta gidebildiği yere kadar gözlüksüz idare etmesini öneriyoruz. Gözün mevcut zumlama, odaklama yeteneğini kullanabilsin diye. Ama artık gözlüksüz zorlanıyorsa, işlerini halletmekte sorun yaşıyorsa, bunun en iyi tedavisi gözlük öneriyoruz. İlk başta da düşük derecelere başlıyoruz. Yaş arttıkça bu problem de giderek artacağı için, gözün yaşlanmasına, oradaki lensin elastikliğini, zamanla daha da kaybetmesine bağlı. Kullanacağımız gözlükteki numarayı da arttırmamız gerekiyor. Hasta aynı numarayla iki yıl kadar görebiliyor. Daha sonra o mesafeyi aynı kart ile görebilmesi için numarayı biraz arttırmamız gerekiyor. Bu böyle 65 yaş civarına kadar ufak ufak artışlarla gidiyor. 65 yaştan sonra genellikle artık artış gerekmiyor. Son kullandığı gözlükle devam edebilir. Yakın işlerinde kullanmak için." ifadelerini kullandı.

"Bazı hastalıklar yakını görememede etkili olabilir"

Şeker hartalarının şekerlerinin iniş ve çıkış yaşadığı zamanların dışında göz için muayene olmayı tercih etmelerini gerektiğini dile getiren Köylü, "Bunlar cinsiyet ayrımı yoktur. Erkeklerde de, bayanlarda da bu durum böyle kendini gösterir. Bazı hastalıklar da bunu etkileyebilir. Mesela diyabet hastalarında, özellikle şekerlerinde dalgalanma olduğu zamanlarda yakın görmede sorun yaşayabilirler. Bu hastalara özellikle biz şekerlerin düzenli olduğu zamanlar göz muayenesinin olmasını öneriyoruz. Çünkü numarada da yanılmalarına yol açabilir. Düzenli şeker süresi olduğunda gözlük muayenesine gelmelerini öneriyoruz." şeklinde konuştu.

"En güvenli tedavisi yakın gözlük kullanmak"

Köylü, "Tedavi olarak en güvenli tedavisi yakın gözlük kullanmak. Bunu da dediğim gibi yıllar içerisinde yetmedikçe biraz arttırmak şeklinde olabilir. Bunun yanı sıra kontak lens kullanılabilir. Özellikle uzak problemi de olan hastalar için iki gözlük kullanmak sorun olacağı için artık yakın bir arada olan kontak lastikler mevcut artık. Hasta tek lensle hem uzağa hem yakına kendi takıl çıkarabileceği bir kontak lensle halledebilir. Bunun dışında ameliyatta göz içine mercek yerleştirme işlemi de var artık. Ama bunu gözlükle gören bir hastaya pek önermiyoruz. Çünkü gözlükle gören bir gözdeki görüş kalitesi lenste o kadar olmayabilir. Bunun bir garantisi yok. Ancak hastada katarak gelişmiş, gözün içindeki mercek puslanmış, görüntü kalitesi oldukça bozulmuşsa burada zaten mecburen katarak ameliyatı olması lazım." dedi.

Göze yerleştirilen mercekler hakkında değerlendirmede bulunan Köylü, "Bu ameliyatta zaten gözün içindeki puslanmış merceği çıkarıp yerine yenisini koyuyoruz. Bu mercek koyulurken halk arasında akıllı lens, akıllı mercek ya da çok odaklı mercek diye bilinen mercekler riskleride anlatılarak hastaya yerleştirilebilir. Bu da cerahi bir tedavi seçeneğidir. Ama dediğimiz gibi gözlükten kurtulma işlemi gibi görmemek lazım bunu. Bunu daha çok katarak bozulmuş bir gözde mecburen mercek değişimi yapılacağında o zaman böyle bir mercek kullanmalı mı kullanmamalı mı diye hastanın beklentisine, mesleğine göre hastalığı istişare edip ona göre karar verilip böyle bir tedavi de yapılabilir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha