Eğitim-Bir Sen İstanbul 4 No'lu Şube Başkanı Bilal Duran, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte önümüzdeki hafta cuma günü nihayete erecek olan 2023-2024 eğitim dönemini değerlendirmek üzere Pendik'te yerel ve ulusal basın mensupları ile bir araya geldi.
Duran, eğitim camiasının gündeminde meseleler hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulunduktan sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı.
“Uzun yıllar sonra bir müfredat çalışması yapılmış olmasını çok kıymetli buluyoruz”
Yeni müfredat tartışmaları hakkında konuşan Duran, “Son 3-4 aydır eğitim, öğretimin gündemini meşgul eden bir müfredat taslağı bakanlık tarafından paylaşıldı. Yaklaşık bir ay askıda kaldı bu taslak hem sivil toplum kuruluşları hem kamu kurumları hem de özel olarak konuyla alakalı ifade beyanında bulunmak isteyenlere taslakla alakalı ifade alanı açılmış oldu. Biz uzun yıllar sonra bir müfredat çalışması yapılmış olmasını çok kıymetli buluyoruz. Müfredatın sadeleştirilmiş olması, Türkçe kavramların içerisinde yoğun bir şekilde yer alması bununla birlikte; ahlak, erdem gibi kavramların müfredatın içerisine yoğun bir şekilde yedirilmiş olması ve son dönemde bazı teknolojik gelişmeleri veya dünyadaki bazı süreçleri müfredatın içeriğine bir şekilde yerleştirilip öğrencilerimizin gündemine sokulmuş olmasını çok kıymetli buluyoruz. Müfredat hazırlığı sürecini cesur bir adım olarak görüyoruz. Müfredatımızın içinde bulunan bazı geçmişten kalma özellikle biyoloji gibi sağlık bilimi gibi derslerde darvinizmden, bazı seküler kavramlardan müfredatın arındırılmış olması ya da bununla alakalı bir başlangıç yapılmış olması bizce çok kıymetlidir. Tek başına müfredatın değiştirilmesi, şekillendirilmesi aslında bir anlam ifade etmiyor, bununla birlikte bizim öğretmen arkadaşlarımızın çalışma alanlarının daha düzgünleştirilmesi, onlara eklenecek birtakım hizmeti içi eğitim çalışmalarıyla hem müfredatın güçlendirilmesi, hem de müfredata bağlı olarak hazırlanacak yeni kitaplarda bu kavramların doğru bir şekilde yer almasını önemli olduğunu ifade ediyor ve bu konunun önümüzdeki süreçte daha çok tartışılacağını da öngörüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Öğretmen yeterliliğini eline aldığı diplomasıyla belgeliyor"
Mülakat gündemi hakkında konuşan Duran, “İlk defa göreve başlayacak öğretmen arkadaşlarımızın mülakata tabi tutulmasını doğru bulmuyoruz. Bize göre 20-25 yıl süresince eğitim öğretim hayatı içinde kalmış, öğretmen yeterliliğini eline aldığı diplomasıyla belgelemiş bir öğretmen arkadaşımızı yeniden bir mülakat sistemine dahil etmek doğru değildir. Eğer bununla alakalı bir çalışma yapacaksanız; eğitim fakültelerini öğrenci seçerken ya da eğitim fakültelerinde öğrenciler öğretmen adayıyken yapmak gerekir. Yüzüp yüzüp kuyruğuna kadar geldikten sonra ‘biz sizi alıyoruz, bir mülakata tabi tutacağız, bir çalışmaya tabi tutacağız, bu çalışmanın sonucunda uygun görürsek siz öğretmen olarak atayacağız, uygun görmezsek siz yeniden hazırlanın’ diye geri döndürmek hem doğru değildir hem de adil değildir. Çocuklarımızın, gençlerimizin, ailelerimizin verdikleri emeklere yazık etmektir.” dedi.
“Gazze meselesi mutlaka müfredatta olmalı"
Son olarak Gazze gündemi hakkında konuşan Duran, “Günlerdir bombalanan bir şehir. Öldürülen Anneler, kadınlar, çocuklar, babalar, binlerce insan. Bunları muhakkak her dönem gündemimizde tutmanın doğru olduğunu, bunlarla alakalı basın açıklamaları, yürüyüşler, çalışmalar, etkinlikler yapmanın kıymetli olduğunu ve elimizden geldiğince bu konuyla alakalı da gündem yürüteceğimizi ifade etmek istiyorum. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde; bazı ilçe milli eğitim müdürlüklerimiz bu konularla alakalı çeşitli yarışmalar, etkinlikler, organizasyonlar yaptılar. Bakanlığımızı da Milli Eğitim Müdürlüklerimizi de bu anlamda yaptıkları bu kıymetli çalışmalar için sizlerin aracılığıyla tekrar tebrik etmek istiyorum. Filistin meselesi, Gazze meselesi sadece bizim meselemiz değil; tüm dünyanın meselesidir. Eğitim öğretim gündeminin muhakkak içinde, yanında, yöresinde, bir yerinde olması gereken bir gündemdir. Mesele sadece Filistin meselesinde değildir; bugün Doğu Türkistan'da, Suriye, Müslüman coğrafyanın neredeyse tamamında yaşanan benzer durumlar her zaman bizim gündemimizde olmalıdır.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)