14 Haziran Cuma günü sona eren 2023-2024 Eğitim Öğretim döneminin ardından başlayan yaklaşık 3 aylı yaz tatili sona eriyor.
9 Eylül Pazartesi günü başlayacak olan yeni eğitim öğretim yılı ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Eğitimci Fermani Özçelik, hem öğrencilere hem de ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.
"Eğitimcilerin tavsiyelerine yıl boyunca kulak verilmeli"
2024-2025 Eğitim Öğretim yılının tüm öğrenci ve öğretmenlere hayırlı olması temennisinde bulunan Özçelik, "Yeni dönemde dikkat etmemiz gereken birçok unsur var. Birincisi; uzun bir yaz tatilinden aşırı bir şeklide ders çalışma zararlı olur. Aşamalı bir şeklîde ders çalışmayı artıracağız. İlk önce kitap okumamamızı arttıracağız, ardından da müfredattaki ilk konulara günde 2-3 saat çalışmayla başlayacağız. Bu durum bizi konulara ısınmamızı sağlayacak. Bu konularla beraber müfredatın tam kazanımlarının yerine gelmesi için sorularını da çözmeyi ihmal etmeyelim. Bir diğer nokta derslerde Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki ya da gittikleri kurslardaki öğretmen arkadaşların tavsiyeleri olacak. Özellikle sene başında kendi yöntemlerini anlatan, ders çalışma ve branşlarında dikkat etmeleri gereken hususları öne çıkaracaklardır. Öğretmen arkadaşlarının yıl boyu tarzlarını daha iyi anlamak, yıl boyunca başarıyı arttırmak için tavsiyelere kulak verilmeli. Bir de yine yaz döneminden kalan televizyon, internet gibi sosyal medya alışkanlıklarımızı hızlı bir şekilde azaltmalıyız. Bu alışkanlıklar yaz döneminde kaldığı gibi devam ederse yıl içinde verimli bir eğitim ve öğretimin olmasını engel olacaktır." dedi.
"Sosyal medya kullanımı sınırlanırsa bir düzen oluşur"
Öğrencilerin yanı sıra velilere de büyük sorumluluk düştüğünü kaydeden Özçelik, "Öğrenciler özellikle yaş gruplarına bağlı olarak kendi telefon kullanımlarını, internet ve sosyal medya kullanımlarını kendi iradeleriyle bunu sağlayamıyorlar. Yani bir nevi bağımlılık oluşmuş durumda. Veliler, öğrencilerin internetten uzak kalmaları için biraz destek vermeliler. Özellikle tüm velilere sene başında öğrencileriyle mini bir toplantı yapmalarını tavsiye ediyorum. Yani kendisini bekleyen sorun ve sıkıntılar, yapması gerekenleri anlatmalı. Böylelikle öğrenciye psikolojik destek sağlamalı. İnternet kullanımı için belli saat aralıkları belirlenmeli. Böylece öğrenci, belirlenen saatlerin dışına çıkınca aile müdahale edecek ve iş belli bir düzene girecek. Yani medya kullanımını dengede tutmak gerekir. İkinci olarak da öğrencilerimizin hem kurs hem okuldaki öğretmenleriyle diyalog kurarak tanışıp öğrencimizin durumunu takip etmeliyiz. Öğrencimiz ile ilgili bir farkındalık oluşturup güzel bir başlangıç yaparak ilerlemeliyiz." diye konuştu.
"Okuduğunuz bölümün hakkını verin"
Üniversiteyi yeni kazanan ve özellikle şehir dışında okuyacak olan öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Özçelik, "Yeni kazana öğrencilerimizin bir kısmı oldukça bilinçli. Bilinçli bir şekilde üniversite ve bölüp seçmişler. Ancak bir kısım öğrencilerin de maalesef 'ailemden uzağa bir yere gideyim de nereye gidersem gideyim' diye düşündüklerini görüyoruz. Aile baskısını üzerlerinde hissettikleri için gittikleri yerde tamamen rehavete kapılarak amacının dışına çıkılmamasını tavsiye ediyorum. Aksi takdirde 2 yıl sonra diploma alsalar bile içi boş bir diploma almış olacaklar. Yani o bölümün, branşın bütün gereklerini yerine getirmeden sadece diploma almış olacaklar. İşi bilmiyorsun ama diploman var. Bu sefer o öğrencileri bitirdikten sonra iş bulma sıkıntısı, kalite sıkıntısı yaşıyor. Yeni kazanan öğrencilere ısrarla 'bölümünüzün hakkını verin' tavsiyesinde bulunuyorum. Gittiğiniz yerin, üniversitenin bütün imkânlarını kullanın. Çift ana dal okumaya çalışın. Öğrenciler bunlara dikkat ederse başarılı şekilde geri dönerler. Öğrenciler gezip tozma, rahat bir hayat yaşamak amacıyla giderlerse büyük bir hata yapmış olurlar. Benim tavsiyem güzel bir kariyer için güzel bir bölüm okumaları ve okuduğu bölümün hakkını vermeleridir." şeklinde konuştu.(İLKHA)
