Dünyada ekonominin bir bilim dalı olarak değerlendirildiğini belirten Kerem, ekonomik kuralları da bilimin gerektirdiği şartlara göre uygulamak gerektiğini ifade etti.
Bir ülkede belirsizlik olduğu sürece ekonominin asla gelişmeyeceğini vurgulayan Kerem, "Çünkü insanlar kendini riske atmaz. Bunun için öncelikle belirsizliğin ortadan kaldırılması lazım. Bu da nasıl kalkar? Birincisi ekonomik anlamda ve genel hukuki anlamda bir de demokrasi ve hukuk sisteminin tesis edilmesi lazım. İkincisi ekonomi kurallarına, ekonomi bilimine göre ve uygun bir şekilde hareket edilmesi lazım. Üçüncüsü ise ekonomi birimleri işin ehli olan insanlar tarafından yönetilmesi gerekir." dedi.
"Faiz ekonomik durgunluğu getiriyor"
Günlük alınan kararlarla ekonominin düzelmeyeceğini belirten Kerem, "Ekonomideki belirsizlik, yatırımcının hangi derecede risk alacağını ve nasıl yapması gerektiğini ön görememesine neden oluyor. Faiz oranlarının yüksek olması ekonomik durgunluğu beraberinde getiriyor. Böyle olunca yatırımcı risk almak istemeyince üretim olmuyor. Üretim olsa dahi vatandaş parasını harcama taraftarı olmuyor. Yapılacak olan yeni ekonomik uygulamalarda eşit ve adil, yani gelirine göre bir paylaşım olmalıdır. Çünkü şu anki sistemde zenginden de fakirden de aynı oranda vergiler alınmaktadır. Türkiye'de verilen vergilerin çoğunluğu tüketim üzerinden alınıyor. Dolayısıyla bunların önüne geçmek lazım." diye konuştu.
"İstikrarlı bir ekonomi sitemine geçilmelidir"
Ayrıca hükümetin yap, işlet, devret modelinden de bir an evvel kurtulması gerektiğine dikkat çeken Kerem, şöyle devam etti:
"Şirketlere 30-40 yıllık taahhütler veriliyor ve bunların hepsi döviz bazlı olduğu için bütçeye büyük bir yük getiriyor. Özellikle yüksek faiz başta inşaat sektörünü durduruyor. Tabi inşaat sektörü kendisiyle birlikte neredeyse 90 sektörü etkiliyor. Faiz oranları yüksek olduğunda ev ve araç alımları da olmuyor. Bundan dolayı istikrarlı bir ekonomi sitemine geçilmesi lazım." (İLKHA)