İşgalci siyonist rejimin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği soykırımda katledilenlerin yüzde 70'i çocuk ve kadınlardan oluşuyor. İşgalcilerin 414’üncü gününe giren saldırılarında, şehid olanların sayısı 44 bin 176’ya ve yaralı sayısı ise 104 bin 473’e yükseldi.
Soykırımın başladığı tarihten bu yana Türkiye'nin birçok ilinde cumartesi günü "Sessiz Yürüyüş" düzenleyen hekimler ve sağlık çalışanlarının eylemleri 54'üncü haftaya girdi.
Malatya'da, çocukların Gazze'deki çocuklara destek vermek amacıyla katıldığı yürüyüş, eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde başladı ve Kernek Karagözlüler Camii bahçesine kadar devam etti.
"Her çocuğun yaşama, eğitim alma, oyun oynama, sağlıklı bir şekilde büyüme ve korunma gibi temel haklara sahip"
Burada basın açıklamasından önce Gazze'de katledilen akranlarına dikkat çeken Kübra Karaca, dünya genelindeki çocukların eşit haklara sahip olması gerektiğini vurguladı. Konuşmasında, her çocuğun yaşama, eğitim alma, oyun oynama, sağlıklı bir şekilde büyüme ve korunma gibi temel haklara sahip olduğunu belirten Karaca, bu hakların tüm dünyadaki çocuklar için güvence altına alınması gerektiğini ifade etti.
"Filistinli kardeşlerimiz, israil işgali nedeniyle birçok haktan mahrum kalıyor"
Karaca, "Bizler her çocuğun eşit haklara sahip olduğunu biliyoruz ve bu hakların korunması için sesimizi yükseltiyoruz," diyerek, çocukların barış, sevgi ve huzur içinde büyümesini arzu ettiğini söyledi. Konuşmasında özellikle Filistin'deki çocukların zor koşullarda yaşadıklarına dikkat çeken Karaca, "Filistinli kardeşlerimiz, israil işgali nedeniyle birçok haktan mahrum kalıyor. Okula gidemiyorlar, güvenle oyun oynayamıyorlar ve sağlıklı bir şekilde büyüyemiyorlar. Onların da bizler gibi mutlu, huzurlu ve güven içinde yaşamalarını istiyoruz." dedi.
"Çocukların savaşa değil, oyuna ve eğitime ihtiyacı var"
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne atıfta bulunan Karaca, her çocuğun eşit haklara sahip olduğunu belirterek, "Çocukların savaşa değil, oyuna ve eğitime ihtiyacı var," ifadelerini kullandı. Ayrıca, çocukların haklarını korumanın tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğunu vurgulayan Karaca, büyüklerden barış dolu bir dünya bırakmalarını talep etti.
"Çocukların güvenle, sevgiyle ve umutla büyüyebileceği bir geleceği hep birlikte inşa edebiliriz"
Konuşmasının sonunda, tüm dünya çocukları adına barış ve adalet çağrısı yapan Karaca, "Çocukların güvenle, sevgiyle ve umutla büyüyebileceği bir geleceği hep birlikte inşa edebiliriz." diyerek, geleceğe dair umut dolu mesajını paylaştı.
Daha sonra kitle adına basın açıklamasını okuyan İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Son Sınıf Öğrencisi Feyza Karslıoğlu, 414 gündür süren soykırımda, yüzde 90'ı sivil olmak üzere 50 binden fazla insanın işgalci siyonistler tarafından katledildiğini, şu ana kadar 42'si çocuk olmak üzere yaklaşık 100 kişinin yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybettiğine dikkat çekti.
Feyza Karslıoğlu, "Selam olsun canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın, özgürlüğün bedelini ödeyen izzet sahibi, civanmert Gazze Halkına! Selam olsun şehadet rüyasıyla, ölüm pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze’nin şeref ve haysiyet timsali hekim ve sağlık çalışanlarına! Selam olsun zulme karşı elinden ve dilinden geleni esirgemeyen, kararlılıkla protestolara ve boykota devam eden vicdanlı insanlara!" ifadeleriyle başladığı açıklamada, Gazze'deki ablukanın 414'üncü gününde olduğunu belirtti.
"Gazze'deki sağlık krizini bir yılı aşkın bir süredir, büyük bir endişe ve öfke ile takip etmekteyiz"
Gazze'deki sağlık krizini büyük bir endişe ve öfke ile takip ettiklerini belirten Karslıoğlu, "Bizler; memleketimizin dört bir yanında görev yapan hekim ve sağlık çalışanları olarak Gazze'deki sağlık krizini bir yılı aşkın bir süredir, büyük bir endişe ve öfke ile takip etmekteyiz. Sahada çalışan gazetecilerden, Gazzeli meslektaşlarımızdan, insanî ve uluslararası yardım çalışmaları yapan kuruluş ve organizasyonlardan bize ulaşan bilgiler; durumun vehametini tüm açıklığıyla gözler önüne sermektedir" dedi.
"Nüfusun yüzde 96'sı giderek artan gıda güvencesizliği ile karşı karşıyadır"
Gazze'deki ablukanın, insanî yardım girişi ve dağıtımına engel olduğuna vurgu yapan Karslıoğlu, "Yardım ekipleri ve su kaynaklarına yönelik yoğun saldırılarla kasten organize edilmiş bir kıtlığa sebep olmaktadır. Nüfusun yüzde 96'sı giderek artan gıda güvencesizliği ile karşı karşıyadır. Şu ana kadar 42'si çocuk olmak üzere yaklaşık 100 kişinin yetersiz beslenmeden dolayı öldüğü tahmin edilmektedir." ifadelerini kullandı.
siyonist işgal rejimin, Gazze'de insansız hava araçları, keskin nişancılar, hava ve kara bombardımanlarıyla sivil katliamlar gerçekleştirildiğine dikkat çeken Karslıoğlu, "Yüzde 90'ı sivil olmak üzere 50 binden fazla insan israil saldırılarında katledildi. Yerleşim alanlarının kasıtlı olarak yok edildiğine şahit olduk. 400 günü aşkındır evlerinden sürülen, güvencesiz koşullar altında yaşamaya zorlanan kardeşlerimizin mazlumluğuna şahit olmaktayız." dedi.
"Gazze'de sağlık sistemi kasıtlı olarak yok edilmekte"
Gazze'de sağlık sisteminin kasıtlı olarak yok edildiğine dikkat çeken Karslıoğlu, "Yasadışı abluka; tıbbî ekipman ve ilaçların tedarikini engellemektedir. Gazzeli meslektaşlarımıza yardım etmek isteyen uluslararası tıbbî ve cerrahî ekipler bölgeye ulaşamamaktadır" diye konuştu.
"Sağlık hizmeti veren yapıların yüzde 89'u çalışamaz hale getirilmiş"
Karslıoğlu, "Sağlık hizmeti veren yapıların yüzde 89'u çalışamaz hale getirilmiş, sağlık çalışanlarından 1015'i öldürülmüş, 300'ü gözaltına alınmış ve 5'i gözaltında iken katledilmiştir. Bunlarla birlikte geçtiğimiz perşembe gecesi; Gazze'nin kuzeyinde bir hastaneye gerçekleştirilen silahlı saldırıda, 6 sağlık personelinin daha yaralandığını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız" dedi.
"Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın!"
Uluslararası toplumu, devletleri ve ilgili yönetimleri Gazze halkına karşı yapılan soykırım ile ilgili uyaran Karslıoğlu, "Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın! Gazze'deki abluka kaldırılsın! İnsanî ve tıbbî yardımlarla beraber tıbbî yardım sağlayacak heyetlerin Gazze'ye girişi sağlansın! Sağlık tesisleri ve sivil altyapı korunup tahrip olanlar yeniden inşa edilsin!" talebinde bulundu.
"Herkesi bu apaçık zulme karşı elinden, dilinden gelen her şeyi yapmaya ve boykota davet ediyoruz"
Gazze ve Lübnan'da yaşamı korumaya yönelik uluslararası bir siyasetle, işgalcilere yönelik somut siyasî ve iktisadî yaptırımlar yoluyla ulaşılabileceğini belirten Coşkun, "Bizler tüm toplumların ve devletlerin üzerine düşen görevi yapacağına inanıyor; herkesi bu apaçık zulme karşı elinden, dilinden gelen her şeyi yapmaya ve boykota davet ediyoruz. Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle, zulme karşı duranlar olacağız!" ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.
Etkinlik, Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan'ın boykot edilmesi gereken ürünleri tek tek sayması ve Dr. Fuat Zengin'in yaptığı duanın ardından son buldu. (İLKHA)