İşgal ordusu, sabah namazı sırasında Gazze Şehri'nin El-Derac mahallesinde, yüzlerce yerinden edilmiş insanı barındıran El Tabiin okuluna üç füze atarak 100'den fazla kişinin şehit olması, onlarca kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan vahşi bir katliam gerçekleştirdi.

Belçika'da şüpheli toz içeren mektup alarmı   Belçika'da şüpheli toz içeren mektup alarmı  

İşgalin bu katliamı savunmak için, bölgede silahlı direnişçilerin olduğu yönündeki yalanına tepki gösteren HAMAS Siyasi Büro üyesi Rişk, işgal ordusunun iddia ettiği gibi silahlı direnişçilerin okulda olmadığını söyledi.

Rişk, direnişin tüm gruplar arasında "sivilleri israil saldırılarından korumak için onların arasına karışmamak" yönünde kabul görmüş ve katı bir politikasının olduğuna dikkat çekerek, "İşgalin okulları, hastaneleri ve yerinden edilmiş kişilerin çadırlarını bombalamaya yönelik bahanelerinin tümü, suçlarını haklı çıkarmaya yönelik mesnetsiz ve apaçık yalanlardır." dedi.

Rişk, Gazze'deki Tabiin Okulu katliamının ve işgal ordusunun ibadet eden kalabalıkları ve savunmasız sivilleri hedef almasının bir soykırım suçu ve tehlikeli bir tırmanış olduğunu vurguladı.

Suçlu düşman ordusunun, "siviller arasındaki kayıpları azaltmak için araçlara başvurduğu ve bunu yapmak için akıllı silahlar kullandığı" yönündeki iddialarına dikkat çeken Rişk, Bu, dünyanın aklını küçümsemekten başka bir şey değil, çünkü 100 şehidin ve onlarca yaralının tamamı sivildir ve aralarında tek bir savaşçı bile yoktur. Eğer bunlar Amerikan akıllı silahlarıysa ve bu kadar çok sivili öldürüyorlarsa; bu, bu ordunun ve liderlerinin ne kadar aptal olduğunu, silahlarının kör olduğunu ve akıllı olmadığını gösteriyor."  ifadelerini kullandı.

İşgal ordusu, Gazze'deki yerinden edilmiş insanların sığındığı okulları ve barınakları hedef alan sistematik bir politika izliyor.

Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi'nin verilerine göre, son katliamla birlikte 7 Ekim'den bu yan hedef alınan okul ve sığınak sayısı 173'e ulaştı. Bu katliamlardaki şehit sayısı da 1050 şehidi aştı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha