İşgalci siyonistlerin 7 Ekim 202'ten bu yana 393 gündür Gazze'de sürdürdüğü soykırımda şehid olanların sayısı 43 bin 314'e, yaralıların sayısı 102 bin 19'a yükseldi.

Soykırımın başladığı tarihten bu yana Türkiye'nin birçok ilinde cumartesi günü "Sessiz Yürüyüş" düzenleyen hekimler ve sağlık çalışanlarının eylemleri 51'nci haftaya girdi.

Malatya'da, Eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelinerek yapılan yürüyüş Kernek Karagözlüler Camii bahçesine kadar devam etti.

"Canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen izzetli Gazze Halkına selam olsun"

Burada kitle adına düzenlenen basın açıklamasını okuyan İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 2. sınıf öğrencisi Mehmet Sinan Kılınç, Gazze halkına ve orada görev yapan sağlık çalışanlarına selam göndererek, "Canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen izzetli Gazze halkına selam olsun." dedi.

Ayrıca Kılınç, "Öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze'nin şeref ve haysiyet timsali hekim ve sağlık çalışanlarına da selam olsun." ifadeleri kullandı.

"Tüm dünya devletleri kör ve sağır rolünde zulmü seyretse de bizler izzetli Gazze halkının yanında olduğumuzu göstermeye devam edeceğiz"

Yürüyüşlerinin 51'inci haftasında, bir yıl önceki ilk yürüyüşlerinin üzerinden bir yıl geçtiğini ve bu hafta gene bir araya geldiklerini belirten Kılınç, bu süre zarfında Gazze halkının yanında olmanın önemini vurguladı.

Kılınç, "Tüm dünya devletleri kör ve sağır rolünde zulmü seyretse de bizler kalbimizle, vicdanımızla izzetli Gazze halkının yanında olduğumuzu gösterdik, göstermeye devam edeceğiz," dedi.

Karadaği: "Müslüman alimlerin büyük sorumluluğu var" Karadaği: "Müslüman alimlerin büyük sorumluluğu var"

"Soykırımcı siyonistler 400 güne yakın sürede 50 bine yakın insanı katletti"

Kılınç, soykırımcı siyonistlerin 400 güne yakın sürede 50 bine yakın insanı katlettiğini, bunun yanında Lübnan'ın güneyine başlatılan saldırılarda 850 bine yakın insanın evlerinden olduğunu aktardı.

Kılınç, "Artık ölü ve yaralı sayılarının, yıkılan şehirlerin, travmatize olmuş toplulukların bu azgın azınlık ve destekleyicileri için hiçbir şey ifade etmediği net bir şekilde anlaşılmış oldu. Azgın köpek gibi etrafına saldıran bu mezmum yapının tasmasını elinde bulunduran güçlerin de maskesi düştü ve tüm dünyadan halklar güçleri yettiğince zalime zulmünü haykırmaya başladı" diye ekledi.

Kılınç, duayı ve boykotu hayat biçimi haline getirecek ve nesiller boyu aktarılacak bir bilinçle mücadele edeceklerini söyledi.

"Zulme açık veya gizli verilen bir desteğin o kişi için yeterli bir vebal olduğuna inanıyoruz"

Açıklamasında, Türkiye üzerinden işgalcilere giden ticari gemilere ve petrol akışına izin verilmemesini talep eden Kılınç, hastanelerde zulme gizli ya da açıktan destek veren hiçbir firmanın ilaçlarının kullanılmaması gerektiğini savundu.

"Ödeyeceğiniz her türlü bedele bizler hekim ve sağlık çalışanları olarak ortak olmaya hazırız"

"Herhangi bir şekilde zulme açık veya gizli verilen bir desteğin o kişi için yeterli bir vebal olduğuna inanıyoruz." diyen Kılınç, "Bu minvalde buradan yöneticilerimize sesleniyoruz. Bu taleplerin yerine getirilmesi için ödeyeceğiniz her türlü bedele bizler hekim ve sağlık çalışanları olarak ve bu davaya gönül vermiş tüm hak erleri olarak bedenimiz ve ruhumuzla ortak olmaya hazırız." diyerek mücadelelerine kararlılıkla devam edeceklerini belirtti. (İLKHA)

Kaynak: ilkha