HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında GES projelerinin tarım ve hayvancılık alanlarına zarar vermeyecek biçimde planlanması gerektiğini vurguladı. Demir ayrıca, Cizre Barajı Projesi'nden sulama kısmının çıkarılmasına da tepki gösterdi.
“Sorun yalnızca Gaziantep’le sınırlı değil; pek çok ilden benzer şikâyetler geliyor”
Uzun süredir GES projeleriyle ilgili yoğun şikâyetler aldıklarını belirten Demir, yalnızca Gaziantep’te değil Mardin, Şırnak ve Şanlıurfa gibi birçok ilde de benzer sorunların yaşandığını aktardı. Köylülerin geçim kapılarının proje alanı olarak seçilmesinin doğru olmadığını belirten Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Enerji üretimi elbette önemlidir. Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji kapasitesini artırma hedefi kıymetlidir. Ancak bu projelerin icrasında ciddi bir anlayış eksikliği görüyoruz. Köylünün senelerdir hayvancılıkla, tarımla değerlendirdiği alanlar, alternatifler var olmasına rağmen enerji yatırımlarına tahsis ediliyor. Bu durum vatandaşlarımızı doğrudan mağdur ediyor.”
“Yavuzeli’ndeki 1500 dekarlık alan hem mera hem tarım alanı olarak kullanılıyor”
Gaziantep’in Yavuzeli ilçesinde Topaçlı, Yeniköy, Elmacık ve Bülbül köylerinin ortasında bulunan 1500 dekarlık hazine arazisinin GES projesi için seçildiğini belirten Demir, bu alanın köylüler için hayati önem taşıdığını dile getirdi.
Bölgenin yaklaşık yüzde 50’sinin tarıma elverişli olduğunu, geri kalanının ise yıllardır köylüler tarafından mera, hayvancılık alanı ve ziraat için kullanıldığını ifade eden Demir, “Evet, bu bölge hazine arazisidir ancak köylü uzun zamandır bu alanı hem hayvancılık hem tarım için kullanıyor. Bir kısmında zeytinlik ve fıstık bahçeleri var. Bu alanın bir anda enerji projesine dönüştürülmesi demek köylünün ekmeğinin elinden alınması demektir. Üstelik köylülerin de belirttiği gibi tarıma uygun olmayan alternatif birçok alan bulunuyor. Projenin birkaç kilometre kaydırılmasıyla mağduriyetin önüne geçilebilir.” şeklinde konuştu.
“Enerji yatırımı yapılacaksa tarıma elverişsiz alanlar tercih edilmeli”
Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesini artırma politikalarını desteklediklerini ancak bunun köylülerin aleyhine olacak şekilde yürütülmemesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Tarıma uygun olmayan binlerce dönüm hazine arazisi varken köylünün kullandığı alanın tercih edilmesi vatandaşlarımızın tepkisine yol açmaktadır. Bu anlayıştan vazgeçilmeli, projeler köylüyü mağdur etmeyecek şekilde konumlandırılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Cizre Barajı sulama fonksiyonuyla birlikte tamamlanmalıdır”
Basın toplantısında bölgedeki diğer sorunlara da değinen Demir, GAP kapsamında planlanan Cizre Barajı’nın yalnızca hidroelektrik santrali (HES) olarak revize edilmesine yönelik eleştirilerini yineledi.
Projenin asıl amacının hem enerji üretmek hem de bölgedeki dört verimli ovanın sulanmasını sağlamak olduğunu hatırlatan Demir, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu baraj projesi ilk planlandığında Silopi, Cizre, İdil ve Nusaybin ovalarını sulayacak şekilde tasarlanmıştı. Yaklaşık 90 bin dönümlük son derece verimli bir araziden söz ediyoruz. Bölge zaten yıllardır ekonomik olarak geri kalmış durumda. Ovanın suya kavuşması hem üretimi artıracak hem istihdam sağlayacak hem de ülke ekonomisine katkı sunacaktır.”
Demir, sulama ayağının iptal edilmesinin bölge halkı açısından kabul edilemez olduğunu belirterek proje revizyonundan geri dönülmesi gerektiğini ifade etti.
“Kuraklık mağduriyeti hâlâ giderilmedi”
Demir, geçen yıl yaşanan don olaylarının afet kapsamına alınarak çiftçi mağduriyetinin giderildiğini hatırlattı; ancak Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu’daki çok sayıda ilde meydana gelen kuraklık afetine ilişkin aynı adımın atılmadığını söyledi.
Bazı bölgelerde çiftçilerin hiç hasat yapamadığını belirten Demir, kuraklık tespit dosyalarının Cumhurbaşkanlığı’nda beklediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Çiftçilerimiz ağır borç yükü altında. Kuraklık tespitleri tamamlanmış ve dosyalar hazır. Ödemelerin bir an önce onaylanarak mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz.”
Demir, konuşmasının sonunda tüm başlıklarda hükümete çağrıda bulunarak tarım, enerji ve bölgesel kalkınma alanlarında vatandaşların mağdur edilmemesi gerektiğini vurguladı. (İLKHA)
