Siyaset

HÜDA PAR'dan Hükümete çağrı: Filistin'i unutma

Türkiye'nin Gazze konusunda ağırdan alan tavrını eleştiren HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Halef Yılmaz, gittikçe yükü ağırlaşan Gazze'ye omuz vermek, ciddi ve fiili adımlar atarak harekete geçmek gerektiğini belirtti.

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Halef Yılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yazılı açıklamada, "iyice ağırdan alan tavırlarıyla Türkiye'nin Gazze'ye ve Kudüs'e karşı görevini yerine getirmediği"ni dile getirdi.

Emperyalistlere bağlanan boş umutlar, karşılığı olmayan ateşkes çabaları, hedef saptıran açıklamaların Gazze'deki soykırımı durdurmadığına işaret eden Yılmaz, hükümetin giderek yükü ağırlaşan Gazze'nin yüküne omuz vermesi, ciddi ve fiili adımlar atarak harekete geçmesi gerektiğini belirtti.

Uhrevi olarak altından kalkılamayacak bir pozisyonun oluştuğunu hatırlatan Yılmaz, Dışişleri Bakanı "Sayın Hakan Fidan'ın Mısır'da, Refah Sınır Kapısı'nda yaptığı açıklamaların fiiliyata dökülmesi gerekmektedir." dedi.

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Yılmaz, mesajının tamamında şu ifadelere yer verdi:

"Gazze konusunda herkes bir diğerinden daha fazlasını bekliyor. Herkes bu işten kendisine zarar gelmesini istemiyor. Türkiye'nin Gazze'ye ve Kudüs'e karşı görevini yerine getirmediği kanaatindeyim.

Bu kadar büyük bir zulüm var, ateşkes veya uluslararası kararların hiçbir anlamı ve masumlara hiçbir faydası yok. Türkiye'nin ABD'den, İngiltere'den ya da emperyalist dünyadan hala bir beklenti içinde olduğunu söylemesi çok makul değildir. ABD bu katliamın direkt tarafıdır. Silahları veriyor, bombaları veriyor, istihbarat veriyor hatta uçaklarıyla bizzat Gazze'yi bombalıyor.

Bu akşam Filistin Direniş Hareketlerinin Ortak Operasyon Odası'ndan yapılan açıklamada, somut delillerle İngiltere'nin de katliamda bizzat yer aldığı, istihbarat verdiği ve bizzat katıldığı ifade edildi. Şu anda beklenen şey bir ateşkes değildir, sıkışmış olan siyonistleri ABD'nin kollaması ve gerginliği erteleyerek siyonistleri rahatlatması çalışmasıdır. Bunu Türkiye'de pekâlâ bilmektedir.

Sayın Hakan Fidan'ın Mısır'da Refah Sınır Kapısı'nda yaptığı açıklamaların fiiliyata dökülmesi gerekmektedir. Bazı güya düşünür ve aklı-evvellerin 'aman uzak duralım, hedef biziz' demesi hem konuyu anlamaması hem de vicdansızlıktır. Hedef şu anda Filistin'dir, Kudüs'tür, Gazze'dir, Aksa'dır. Orasını komple kaybettikten sonra Türkiye ne yapmayı düşünüyor?

Gazze'nin yükü çok ağırlaştı. ABD siyonistlere vaadinde ve onlara sahip çıkmakta samimi olduğunu gösterdi. İran'ı tehdit ediyor, Lübnan'ı tehdit ediyor, kimsenin müdahale etmemesini söylüyor. Bu katillere sınırsız alan tanımış ve işgali genişletmeleri için siyonistlerin hizmetinden geri kalmıyor.

Gazze'nin bu ağır yüküne omuz vermek, fiili, ciddi adımlar atmak üzere hareket etmek gerekir. Türkiye'nin; olayların daha kötüye gitmesi, Aksa'nın yıkılması, Gazze'nin yok edilmesine karşı bir planı var mıdır?

Daha önce ifade edilen eğer 'Anadolu'nun savunması Gazze'den geçiyor'sa neyi bekliyoruz, niye bekliyoruz? Neden bu sessizlik! Neden bu ikircikli tavır? Neden hala yakıt gidiyor, neden hala ticari yollarla mal gidiyor? Neden bir nebze de olsa birlikte hareket edilebilecek, asgari müştereklerde bir araya gelinebilecek, İslam alemindeki güçlerle daha ciddi tedbirler konusu görüşülmüyor?

Türkiye'nin şu an içerisinde bulunmuş olduğu tavrın Türkiye'ye de ciddi zararlar getireceği konusunda bir kafa karışıklığı olduğu hissediliyor. Uhrevi olarak altından kalkılamayacak bir pozisyon oluştu zaten.

Ancak gerek siyasi gerek stratejik gerek askeri gerek vicdani gerek dünyevi olarak siyonistlerden bu memlekete fayda gelmez, sadece zarar verecekler. Bu bilindiği halde bu ölü toprağı serpilmiş hal neden düzeltilmez? Bu konu ile ilgili sağıra yatmanın bu memlekete de gelecek nesillerimize de İslam coğrafyasına da sadece zarar olarak yansıyacağını herkesin görmesi gerekir." (İLKHA)