Filistin’de yıllardan beridir siyonist işgal rejimi tarafından soykırıma maruz kalıyor. Yapılan bu katliama karşı duygularını İLKHA’ya paylaşan Mardin halkı, bu savaşın bir insanlık suçu olduğundan, Filistin meselesinin bir insanlık meselesi olduğunu ifade ettiler.
Yapılan soykırıma karşı en büyük desteğin boykot olduğunu vurgulayan Bilal Yüksel, “Hucurat Süresinde, ‘Mü’minler ancak kardeştir’ ayeti ve Müslüman Müslüman’ın din kardeşidir prensibiyle hepimiz kardeşiz. 'Ayıdan post, Yahudi’den dost olmaz.' Bu dinler bozulmuş dinlerdir. Şüphesiz Allah katında tek din İslam’dır. Bu soykırıma karşı en etkili yöntem boykottur. İşgal rejimin ürünlerini almamaya başlarsak, onlara yeteri kadar ne yardım ne de silah gitmez. Eğer biz bu savaşa karşı sessiz kalırsak, ahirette hesabı çok çetin olacaktır. Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o da onlardan olur.” dedi.
Filistin meselesi Ümmeti Muhammed’in bir imtihanı olduğunu belirten Yüksel, “Filistin-Gazze imtihanı aslında bizim imtihanımızdır. Yücel Allah bizleri bu katliamlarla imtihan ediyor. Bu imtihan gerçekten çok zor ve ağır bir imtihan. Bu konuda Müslümanların şuurlu ve bilinçli olması lazım. Aksi takdirde ahirette bunun vebali ve azabı çok büyüktür.” ifadesini kullandı.
“Konu mazlum insanlarsa onlara yardım etmek tüm insanlığın vazifesidir”
Gazze’de şehit olan her Müslümanın kendilerinin vebali altında olduğunu kaydeden Mehmet Şerif Bilen, “Allah zalimleri perişan etsin. Bu savaşa karşı Müslümanlar muhakkak birlik olmalıdır. Sadece Müslümanlar değil, bütün insanlar birlik olmalıdır. Nerede bir zulüm varsa ona karşı durmak zorundayız. Filistin’deki kardeşlerimize bireysel olarak bir Müslüman dua olur, yardım olur elinden ne gelirse yapmalıdır. Konu mazlum insanlarsa her türlü onu o haliyle bırakmamak, ona yardım etmek tüm insanlığın vazifesidir. Gazze’de şehit olan her kardeşimiz bizim vebalimiz altında oluyor. Bu minvalde Müslüman devletler de birlik içerisinde olmalıdırlar. Ümmetçe hareket edilmediği takdirde şahit olduğumuz gibi Müslümanlar eziyet çekmeye mahkûm kalıyor. Orada çocukların, kadınların, masum insanların ne suçu var? Allah İslam düşmanlarını ıslah etsin. Onları da yüce Allah yaratmış. Bu katliamı yapmalarında hiçbir şekilde hakkı yoktur. Hazreti Musa onların kavmine gönderilmişti. Biz bütün Peygamberleri seviyoruz. Ancak onlarda bu hassasiyet yok.” ifadelerini kaydetti.
Müslümanlar olarak Filistin ve diğer zulüm altında olan Müslümanlar için derin uykuda olduklarını ifade eden Nurullah Demir, “Müslüman olarak şu an yaptığımız çok hatalar var. Derin bir uyku içerisindeyiz. Gazze’de şehit olan kardeşlerime Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Müslümanlar olarak bir an önce kendimizi toparlamamız lazım. Bu konuda daha duyarlı olmamız lazım. israil’deki yapılan zulüm hakikaten insanlık suçudur. İnsanlık dışı muamelede bulunan siyonist israil’i kınıyor, lanetliyorum. Şu an maalesef sözün bittiği yerdeyiz. Rabbim her şeye şahit oluyor zaten. Allah’ın izniyle bu katliamları, savaşları atlatacağız.” şeklinde ifade etti.
Müslümanlar yapması gereken sorumluluk hakkında değinen Demir, “Müslümanlar her türlü el birliği içerisinde olması gerekir. Şu an çok az devlet ve kişiler hariç duyarlı olan kimse yok. Acı bir haber duyduğumuzda birkaç gün üzüldükten sonra tekrar normal kaldığımız günlerimize dönüyoruz. Acımızı bile tam yaşayamıyoruz. Destekler noktasında daha çok ehemmiyet verilmelidir.” dedi.
Yaşar Aslan, diğer batılı devletlerde oluşan savaşlarda tüm dünyanın sessiz kalmadığını nacak konu Müslüman devlet olduğundan herkesin görmezden geldiğini belirterek, dünyanın neresinde olsun, çocukların, yaşlıların, müdafaasız kişilerin ölmesi kabul edilir bir durum olmadığını ifade etti.
“Filistin’e yardımın yapılması insani bir meseledir”
Aslan, "Filistin ve Gazze’de yaşan bu katliamlar da bir yerde siyasi politika olmuş. Örneğin Ukrayna'da, Rusya'da yapılan katliam, yapılan savaşla için bütün dünya ayağa kalkıyor. Maalesef Filistinliler için hiçbir şey yok. Mesele Filistin değil, bu insani bir durumdur. Burada dünyanın neresinde olsun, Müslüman olursun, Hıristiyan olursun, hangi kavimden, hangi dinden olursa olsun, çocukların, yaşlıların, müdafaasız kişilerin ölmesi çok vahim bir meseledir. Bunu sebep olanları da biz lanetliyoruz. Devletimiz her konuda zulüm gören, zalimlik içinde olan herkesin yardımına koşuyor. Yalnız Mısır, Suudi, Katar, Ürdün, bütün Arap ülkelerin hepsi Müslüman. Gazze’ye niye yardım eli uzatmıyorlar? Niye ilgilenmiyorlar? Türkiye birçok konuda başı çekiyor. Türkiye'de yaşayan insanların ekonomik durumları bellidir. Ancak yine de Filistin’e bu minvalde yardım yapılmalıdır. Çünkü insani bir meseledir. Mısır devleti Refah hudut kapısının sıfır noktasında yer alıyor. Ancak gene de yardım noktasında çok düşük. Bizim dinimiz komşusu açken tok yatanı uygun görmüyor. Bu bir vecibedir, bu bir dini görevdir. Ancak ben milletim açken yardım yaparsam bunu da ben doğru tasvip etmiyorum.” ifadelerine yer verdi.
Gazze’de şehid edilen Müslümanların yerine kendi ailesi, çocuklarının da olabileceğini belirten Aslan, “Empati yaparsak benim de orada çocuklarım Gazze’de bu soykırımda vahşice öldürülebilirdi. Aynı yaşantıyı içinde olabilirdik. Genel anlamda destek ve yardımlar devlet politikası ile yapılabilir. Bu bireysel fikirlerimizdir. Olması gereken budur. Gazze’ye bu soykırıma sebep olan israil’in Allah belasını versin inşallah. Ayrıca bunca katliamın Gazze’de yapılması, Gazze’nin coğrafi olarak stratejik bir yapıya sahip olmasıdır. Denize sıfır noktası mevcuttur. Orada kardeşlerimize karşı çok kirli oyunlar oynanıyor. Bunun ceremesini çeken de masum insanlar oluyor maalesef. Allah yar ve yardımcıları olsun.” şeklinde konuştu. (İLKHA)