Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Ceza Mahkemesi, işgal rejiminin sözde Başbakanı Binyemin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yaov Gallant’a insanlık suçu ve soykırımdan dolayı tutuklama kararı verdi.
Verilen bu kararı değerlendiren sivil toplum kuruluşları ve siyasi partililer, verilen tutuklama kararının yeterli olmadığını ve bu kararın uygulanmasının zayıf bir ihtimal olduğunu kaydetti.
Mardin Umut Kervanı Başkanı Abdulaziz Önen, “Hepimizin malumu şu anda mevcut olan sistem Avrupalıların daha doğrusu batılı ülkelerin elinde olduğundan dolayı çok da bu verilen karardan ümitli değiliz. Hakikaten verilen ceza uygulansa, bu soykırımcılar nereye bir seyahati olurlarsa, orada tutuklanıp gereken cezanın verilmesi gerekiyor. Ancak bu sistemi kuranlar batılılardır. Netanyahu ve haydutlarını koruyanlar da yine batılı İslam düşmanlarıdır. Bu zalim Yahudilerin yöneticilerine Müslümanlar ancak bir ceza verebilir. Müslümanların onlara ceza vermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“13 aydır uluslararası teşkilatlar, Birleşmiş Milletler, insan hakları ceza mahkemeleri hep suskun kaldı”
UCM’nin verdiği cezanın yeterli olmadığı gibi cezanın da uygulanması noktasında zayıf olduğunu kaydeden Mardin Eğitim Bir-Sen Başkanı Abdusselam Demir, “Malumu olduğu üzere 13 ayı aşkındır Filistin'de, Gazze'de çok yoğun bombardımanlar yapılıyor. 44 binden fazla çocuk, kadın, genç, yaşlı insan şehit edildi. 2 buçuk milyon insanın yaşadığı bir şehir yerle bir edildi. Lübnan'a da saldırılar devam ediyor. Gazze'nin akıbeti şu an Beyrut üzerinde görülmeye başlandı. Tam 13 aydır uluslararası teşkilatlar, Birleşmiş Milletler, insan hakları ceza mahkemeleri, bunların hepsi suskun kaldı. Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin israilin lanetli sözde Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama kararı yetersiz olmakla beraber az da olsa içimize su serpildi. Bu siyonistlere en büyük desteği veren Amerika'nın, İngiltere'nin, Almanya'nın ne kadar pervasız olduğu, uluslararası teşkilatları, camiaları takmadıklarını çok net bir şekilde görüyoruz. Dolayısıyla bu kararı uyuyacaklarına ihtimal vermiyoruz.” şeklinde konuştu.
Demir, “Nitekim Filistin ve Gazze ile ilgili bütün Birleşmiş Milletlerin aldığı bir kararı bir tek Amerika veto edebiliyorsa, uluslararası kuruluşların da çok büyük bir önem arz etmediğini müşahede ediyoruz. Dolayısıyla dünkü ceza mahkemesinin kararı zaten vicdanlarda mahkûm olan israil yönetimini artık ceza mahkemesi tarafından mahkûm edilmesi içimizi biraz rahatlatmıştır. Bunun gereğinin bütün dünya tarafından yapılmasını bekliyor ve talep ediyoruz.” şeklinde ifade etti.
“israilin bu vahşi sınır tanımaz zalimliği Müslümanlar adına büyük bir utanç vesilesidir”
Gazze’de yapılan katliamın zamanın Ashab-ı Uhdud’u olduğunu vurgulayan HÜDA PAR Mardin İl Başkanı İsmail Çevik ise, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararını vermesi güzel bir durum ama yeterli değildir. israilin bu vahşi sınır tanımaz zalimliği karşısında maalesef bu gaddarlığın yaşanması asrımızda insanlık adına, Müslümanlar adına büyük bir utanç vesilesidir. Bu kararın alınmasını takdir ediyoruz. Kararın yeterli olmamakla birlikte takip ettiğimiz kadarıyla her ülkede de bunun tutuklanmasının yapılamayacağı belirtiliyor. Gönül isterdi ki sadece Uluslararası Ceza Mahkemesi değil, başta Türkiye olmak üzere, bütün İslam ülkelerinin, Netanyahu ve katil sürülerinin herhangi bir İslam ülkesine ayak bastıkları anda en ağır müeyyidelere tabi tutulmasıdır. Avrupa ülkelerinde insani değerlerini kaybetmeyen, Afrika'da insani değerlerini kaybetmeyen, hakikaten Müslümanlardan da olmayan dünya genelinde bakıldığında bu vahşet artık zamanımızın Ashab-ı Uhdud’u olmuştur.” dedi. (İLKHA)