Palevi İlim, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Mustafa Üngür, düzenlediği basın açıklamasında, İlk meclis döneminde insan ve İslam dışı kanunlar çıkarıldığına dikkat çekti.

Yapılan basın açıklamasını Palevi-Der Diyarbakır Şube Başkanı Mustafa Üngür okudu.

Şeyh Said Efendi ve 46 arkadaşının 99'uncu şehadet yıl dönümü olduğunu hatırlatan Üngür, "Onları ve onlarla beraber kıyam edenleri rahmet anıyor, şehit edenleri kınıyoruz. 100 senedir şehitlerimizin mezarı gizlenmektedir. Bu hem şehitlerimize hem de bizlere bir hakarettir. Bu davranış bir devlet ayıbı ve aynı zamanda insanlık suçudur. Bu ayıbı ve suçu telafi etmek için Dünya Alimler Birliğinden bir heyet getirin ve bu asrın davası Kur'an'ın hakimiyetinde bir çözüme ulaştırılsın." şeklinde onuştu.

Yetkililere seslenen Üngür, "Başında bulunduğunuz sistem insanlara ve inananlara düşmanlıktan başka hiçbir yararı olmamıştır. Birinci Dünya Harbinde alimlerle, şeyhlerle ve memleketin ileri gelenleriyle istişare edip, onların maddi-manevi desteğini alarak ecnebilerle savaştılar. Savaştan sonra hem onlara hem de inançlarına ihanet edildi, şeriat kaldırıldı, Kur'an-ı Kerim yasaklandı ve camiler ahırlara çevrildi. Milletin dinini, dilini, ırkını, örf ve adetini, kılık-kıyafetini yasakladılar. Bunlar için kıyam eden Şeyh Said Efendi ve arkadaşları idam edildi. Diğer şeyhleri menfaat karşılığı saflarına aldılar. Yapmış oldukları zulme onları ortak ettiler." ifadelerini kullandı.

"İnsan ve Müslüman olan her yetkili hakkı söylemeye mecbur, hakkı söylemeyen mesuldür"

Gökçeada ve Bozcaada feribot hatlarının bazı seferleri iptal edildi Gökçeada ve Bozcaada feribot hatlarının bazı seferleri iptal edildi

Üngür, "Biz diyoruz anayasanın maddelerini değiştireceğinize sistemi değiştirin, İlahi nizamı getirin, herkes hakkına kavuşsun. ilk meclis döneminde insan ve İslam dışı kanunlar çıkarıldı, binlerce kişi katledildi ve Şeyh Said Efendi idam edildi. O zaman çıkarılan kanunlar şimdide yürürlükte olup uygulanmaktadır. Mecliste, Meclis kendi zulüm ve küfrünü ayakta tutmak için Diyanet İşleri Başkanlığı'nı devreye koydu. Bağımsız olmayan bu kuruluş iktidarın emrinde olup 'Benim davam din ve Allah içindir' diyen Şeyh Said Efendiye destek vermemiştir. Bir de milyonlarca insanları din maskesi altında bir araya getiren partiler, cemaatler, tarikatlar ve tarikat şeyhleri Şeyh Said Efendinin davasına sahip çıkmadılar. Rejim korkusu yahut menfaat gereği sustular. İnsan ve Müslüman olan her yetkili hakkı söylemeye mecbur, hakkı söylemeyen mesuldür. Bu dava Şeyh Said Efendinin davası değil bütün mazlum ve Müslümanların davasıdır." diye belirtti.

Şeyh Said Efendi bizim büyüğümüz, gururumuz, liderimizdir diyen Üngür, "Biz canımızdan oluruz Şeyh Said Efendi'den asla vazgeçmeyiz. Çünkü Hazreti Hüseyin Kerbela'da ne ise Şeyh Said Efendi de Piran da ve Diyarbakır'da o dur. Davası için bütün insan hakları örgütlerini göreve çağırıyoruz. Şeyh Said Efendinin mezar yerinin tespit edilmesi, üzerine bir camii yapılması ve davasının hak olduğu kamuoyuna duyurulmadıkça mücadelemiz devam edecektir. Hak gelir, Batıl zail olur Şeyh Said Efendinin davası yerini bulur." dedi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha