Adapazarı Kültür Merkezi önünde Sakarya Sivil Toplum Kuruluşları adına Yetimler Vakfı Sakarya Temsilciliği adına basın açıklamasını okuyan Abdullah Kacur, yaşanan zulmün son bulması için yetkililere harekete geçme çağrısında bulundu.

Kacur, "Rabbimiz Hud Suresinin 113'üncü ayetinde 'zulmedenlere meyletmeyiniz, sonra ateş size de dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz' buyuruyor. Aksa Tufanı sonrası başlayan Gazze soykırımı ve vahşeti 8 aydır aralıksız devam ediyor 36 binin üzerinde sivil katledildi. Bir tarafta tarihin kaydettiği en korkunç katliam ve soykırım; diğer tarafta ise bir avuç mücahidin, şerefli halkın izzetli direnişi... Bir tarafta her gün onlarca yüzlerce katledilen çocuk, kadın ve masum halk; diğer tarafta bu vahşeti, katliamı ve soykırımı kanıksamış seyirci dünya... Bir tarafta sınırı aştıkça aşan azgın siyonist güruh; diğer tarafta teslim olmuş,  zillet libasını giyinmiş dağınık ümmet... Sadece Gazze'yi,  Filistin'i değil, İslam'ı ve Müslümanları yok etmeye ahitleşmiş siyonist ve destekçilerine karşı İslam beldelerinin teslimiyetçi ve işbirlikçi idarecileri... Çevresi ile beraber mübarek kılınan Mescidi Aksa Siyonizmin necis postallarıyla çiğnenirken, on binlerce masumun kanı akıtılırken, milyonlarca Filistinli kardeşimiz evinden yurdundan ABD silahları, siyonist tetikçiler yüzünden ayrılmak zorunda kalmışken bir yandan da reel politik hesaplar yapan ve hatta fırsattan istifade ticari ve politik rant peşinde olan aşağılık tipler var." dedi.

"Bu vebal ahirette sıkıntıya düşmemize sebep olabilir"

Yaşanan vahim manzara karşısında ümmetin durumunu sorgulaması gerektiğini belirten Kacur, "Görünen o ki bu hâl üzeri devam edersek Gazze imtihanında hepimizin payına acizlik ve vebal düşecektir. Bu vebal Allah korusun bizlerin ahirette sıkıntıya düşmemize sebep olabilir. Gazzeli, Filistinli mücahitlerin tarihe geçecek izzet ve direniş tablolarından da Aksa ve Kudüs davasında kıt imkanlarını seferber eden Yemenli yiğit insanları, etkili direniş ortaya koyan Lübnan halkının ve diğer direniş erlerinin gayret ve mücadelelerinden de kendimize pay çıkarmayalım. Elbette ki duyarlılığımızın nişanesi olan etkinliklerimiz, ayni ve nakdi yardımlarımız, dualarımız, siyonistlere olan öfkemiz değerli ve gereklidir. Ancak gelinen noktada Kudüs davasında, mazlum kardeşlerimize uygulanan soykırım ve katliamı önleme noktasında ümmet olarak sınıfı geçemediğimiz ortadadır." diye konuştu.

"Gazze'de yaşanan soykırıma karşı artan tepkiler umut verici"

Kacur, "Mahzun Aksa bizi bekliyor. Yan yana dizilmiş, bedenleri paramparça olmuş bebekler, feryatları arşa yükselen anneler, açlıktan ölen çocuklar bizden daha fazlasını bekliyor. Endülüs için yaktığımız ağıtları Kudüs ve Filistin için yakmak zorunda kalmadan önce silkelenip kendimize gelmenin zamanı gelip ve geçmek üzeredir. Kudüs davası sadece Filistinlilerin davası değildir, her Müslüman'ın davasıdır. Kuran'da kutsanmış bu beldenin hürmetinin muhafazası hepimiz için vecibedir. Bu dava ulusal sınırlara, hesaplara hapsedilemez. Ümmetin her bir ferdi bu şuur ve bilinçle harekete geçinceye kadar müşterek sorumluluğumuz devam edecektir. Dünya genelinde Gazze soykırımına karşı oluşan tepki ve uyanışların çeşitlenip artması umut vericidir. Bağımsız bir Filistin'den yana irade açıklayan, siyonist rejimle ilişkilerini sınırlayan veya sonlandıran devletler her geçen gün sayıları artmaktadır. Üniversitelerdeki protesto ve gösteriler başta olmak üzere değişik platformlarda siyonizme karşı oluşan tutum ve duruşların artması bizlere umut veriyor diğer yandan siyonistleri ve işbirlikçilerini telaşlandırmaktadır. Vicdan sahiplerine selam olsun. İnsanlık onurunu siyonizmi yenecek ve onurunu çiğnetmeyenlere selam olsun. Yeis ve yılgınlık Müslümanın hasleti değildir. Azim ve sabırla cehd ve gayretimizi arttırıp Aksa ve Kudüs bilincimizi diri tutmak zorundayız." şeklinde konuştu.

"Siyonist uçak ve tanklara yakıt ikmali durdurulmalı"

Adıyaman'da "Ulaştırma Çalıştayı" düzenledi Adıyaman'da "Ulaştırma Çalıştayı" düzenledi

Her fırsat ve imkân kullanarak güç ve yetki sahiplerinin, iktidarı ve idarecilerin harekete geçmesi için gayret gösterilmesi gerektiğini aktaran Kacur, iktidara ve meclise seslenerek şu taleplerde bulundu:

"Sakarya'daki STK'lar olarak iktidara, meclise ve siyasi partilere çağrımızdır. Bugün Gazze'yi savunmak, İstanbul'u savunmak, Filistin'i savunmak Hatay'ı, Urfa'yı Türkiye'yi savunmaktır. Gazze'de mücadele edenler bizim sınır ve birliğimiz için de mücadele etmektedirler. Bizlerin onuru içinde mücadele eden Filistinli kardeşlerimiz bizlerden daha fazla fedakârlık beklemektedirler. Çünkü kardeşlik fedakârlık ister, bedel ister. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi israile katliamlarında cephane ve silah desteği verenler, bu suça ortak olmaktan vazgeçmelidir. Öncelikle ülkemiz üzerinden siyonistlere ikmal ve lojistik sağlama imkânlarını gerçek anlamda kesecek tedbirleri hayata geçirin. Özellikle siyonist uçak ve tanklarının kullandığı yakıtın ve enerjinin Türkiye toprakları kullanılarak israile sevkiyatı durdurulmalıdır. İsrail’e Yakıt ve enerji tedarik eden ve bunu gizleme gereği duymayan SOCAR şirketine yönelik yaptırım ve kısıtlamalar devreye sokulmalıdır. Ayrıca, dünyada birçok onurlu ülkenin yaptığı gibi Türkiye vatandaşı olarak savaşa gidip soykırım suçuna iştirak eden İsraillilerin yargılanmasını, bu konuda meclise verilen kanun teklifinin yasalaşması talep ediyoruz. Zulme seyirci kalmak zalime destektir. Zulme rıza zulümdür." (İLKHA)

Kaynak: ilkha