Teknolojinin insan hayatına faydası olduğu kadar maalesef bilinçsiz kullanıldığında ciddi zararları da olabiliyor.

Kitapçılardan ortak tavsiye: Hazret-i Muhammed’in ümmeti olarak okumalıyız Kitapçılardan ortak tavsiye: Hazret-i Muhammed’in ümmeti olarak okumalıyız

Özellikle gerçek hayatta beklediği ilgi ve değeri görmeyen bireylerin beğenilme arzusunu, sosyal medyada olduğundan farklı görünme çabası ve daha birçok sebep psikolojik sorulara neden olabiliyor.

Sosyal medyada özellikle beğenilme arzusu ile her gün selfie çekip paylaşan bireylerin yaşadığı ruhsal problemler nedeniyle böyle bir yola başvurabildiğini belirten Uzman Psikolog Servet Aşan, bireylerin sanal dünyada yaşadıkları sorunlarla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

"Selfie çekip sosyal medyada paylaşmanın insan psikolojisi üzerinde olumsuz etkisi var"

Aşan, "Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması gerekirken maalesef ki günümüzde sosyal platformlar üzerinden hayatımızı yönettiği bir süreceğiz. Kişiler benlik saygısını, kabul görme arzusunu, beğenilme ihtiyacını, temel güvensizlikleri ile birlikte sosyal platformlar üzerinden sağlamaya çalışırken maalesef bu durumda yaşadığı her olumsuzlukla duygusal bir çökkünlük yaşamaya sebep oluyor. Dolayısıyla birey bundan sonra ruhsal sıkıntılar yaşamaya devam ediyor. Dolayısıyla bu süreçte selfie çekmenin ya da sosyal platformların insanların psikolojik sağlığı üzerindeki etkileri olumsuz sonuçlanabiliyor. Dünyada 2014'ten beri selfie çekme uğruna hayatını kaybeden sayısı 100'e yaklaştı." dedi.

"Eğer bireyde günlük 3'ün üzerinde selfie çekme çabası var ise mutlaka yaşadığı psikolojik sorunlarla ilişkilidir"

Günlük 3 ile 6 ile üzerinde bir selfie çekme çabası içerisinde olan bir bireyin mutlaka ruhsal bir sorun yaşadığını söyleyen Aşan, "6 ve üzeri selfie çekme çabası içerinde olan bir birey, selfitist denilen bir ruhsal sorun ile karşı karşıya kalır.  Gerçeklikten kopuk olmadığımız biri gibi görünme çabası içerisinde olma, kusurlarımızı gizleme ve günlük yaşantımızdaki her aktivitemiz paylaşma, birey sosyal hayatını olumsuz bir şekilde etkiliyor. Bu kopukluk aslında ruhsal ihtiyaçlarını sanal bir ortam gidermeye çalışıyor. Dolayısıyla gerçeklik ilkesinden bağımsız ve teknolojinin hayatımızı kolaylaştırmaya yönelik bir araç olduğunu unutmamız, bireyin ruhsal problemler yaşam çok önemli katkıları oluyor. Unutulmamalıdır ki sosyal platformlar sadece hayatı kolaylaştırmak için vardır. Eğer bireyde günlük 3'ün üzerinde selfie çekme çabası var ise mutlaka yaşadığı psikolojik sorunlarla ilişkilidir. Dolayısıyla bu durumda eğer birey gerçeklik ilkesi dediğimiz, yani dışarı çıkıp arkadaşlarıyla bir grupla bir aktivitede bulunma ya da farklı anlamda hayatına devam etme yönünde sanal bir gerçeklikten kopuk bir şekilde ilerliyorsa, mutlaka bir uzmana başvurulması gerekiyor." diye konuştu.

"Birey, sosyal platformlar üzerinden aslında olmadığı bir karakter yaratıyor"

Kişilerin zamanının büyük bir kısmını sosyal platformlarında ya da teknolojik aletleri ayırmasıyla ruhsal ihtiyaçlarını gidermek yerine ruhsal sorunlara yol açabileceğini belirten Aşan, "Birey mutlaka bu ayrımı unutmaması gerekir. Hayatını gerçeklikten kopuk bir şekilde devam etmemesi gerekiyor. Dışarı çıkmak, yürümek, arkadaşlarıyla buluşmak ya da herhangi bir farklı bir aktivitesi varsa gerçek bir şekilde hissederek ruhsal ihtiyaçlarını karşılayarak ilerlemesi gerekir. Aksi halde ruhsal sorunlarla her zaman başa çıkamayabilir. Birey, sosyal platformlar üzerinden aslında olmadığı bir karakter yaratıyor. Bu karakteri yaratma isteği nereden geliyor? Dolayısıyla kendi gerçekliğinde yaşadığı problemlerden geliyor. Birey yalnızlık durumunu ve duygusunu yaşıyorsa, hayatında iş yerinde, sosyal hayatında bazı problemler yaşıyorsa ya da farklı kusurları varsa ve kendini bir gruba ait hissetmiyorsa, kendine yeni bir karakter oluşumuna ve bu karakteri de kendi istekleri doğrultusunda kusurlarından arınmış bir şekilde yaratıyor. Dolayısıyla bu yapaylık ve gerçeklikten kopukluk bireyin gerçeklikle tanıştığında asıl ortama girdiğinde en ufak bir durumda yoğun kaygı ve yoğun stresle mücadele etmesini sağlıyor. Bu da tabii ki Amerikan Psikiyatri Birliği'nin son dönemlerde özellikle belirttiği gibi 'selfitist' denilen ruhsal problemleri olan birey kaçınılmaz bir son oluyor. Burada da psikolojik sorunlarda baş etme yöntemlerimizi ve çabalarımız da gerçekten çok daha olumsuzluklarla karşılaşıyoruz ve güçlük çekiyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha