Sednaya Cezaevi'nde cesedi bulunan Mazen Hamada başta olmak üzere orada işkence gören, hayatta olan ya da hayatını kaybeden kişiler, tecavüz mağduru Suriyeli kadınlar, Sednaya’dan çıkan Türkiye vatandaşları dâhil olmak üzere mağdurlar adına şikâyet gerçekleşti.
Av. Gülden Sönmez, dosyaya özellikle son günlerde Sednaya’da tespit edilen görüntüleri, fotoğraf, video ve belgeleri delil olarak gösterdi.
Ayrıca Sednaya başta olmak üzere cezaevlerinden çıkan kişilerin beyanları ise en önemli delilleri oluşturuyor. Dilekçede zorla kaybettirilen, katliamlarda katledilen kişiler, kimyasal silah kullanımı dâhil olmak üzere diğer insanlığa karşı suçlar da yer alıyor.
Suç duyurusu dilekçesinde başta Beşar Esed olmak üzere, askeri ve siyasi sorumlular liste halinde suçlu olarak sunuldu.
Suçlanan şahıslar arasında kadınlara sistematik tecavüzlerden sorumlu olarak bilinen komutanlar, Sednaya Cezaevi müdürü ile askeri istihbarat sorgu merkezi sorumluları, diğer cezaevleri müdürleri ve görevliler yer alıyor.
Gülden Sönmez vermiş olduğu dilekçede, bu şahıslar hakkında INTERPOL ile yakalama kararı çıkarılmasını, görüldükleri ülkede yakalanarak Türkiye’ye teslim edilmelerini istedi.
Türkiye’deki soruşturma sürecinde Suriye yeni yönetimi ile adli yardımlaşma sağlanarak alanında uzman kişilerle başta Sednaya olmak üzere özel kriminal inceleme ve tespit yapılmasını talep etti.
Öte yandan, Av. Gülden Sönmez 7.3.2019 tarihinde uluslararası bir hukukçu ekip ile birlikte yaklaşık iki buçuk yıllık çalışma ile 1183 (533 Kadın, 650 Erkek) mağdur adına Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne de başvurmuştu.
Halen açık olan bu soruşturma dosyasının mağdurları arasında yaralanmış çocuklar, tecavüze uğramış ve işkence görmüş kadınlar, sakatlanmış ve organlarını kaybetmiş kişiler de bulunuyor.
Yapılan başvuruda suçlanan ve yargılanması talep edilen 18 kişi arasında Beşar Esed’in yanı sıra, bazı askeri komutanlar, istihbarattan sorumlu kişiler, cezaevlerinde işkencelerden sorumlu olan kişiler de bulunuyor.
Suriye, UCM’nin kuruluş belgesi olan Roma Statüsü’ne taraf olmadığından Suriye rejimine karşı dava açılması mümkün olamamıştı.
Ancak Avukat Gülden Sönmez, başvurularında yer alan Ürdün’deki mülteciler nedeniyle kendi başvurularında uygun bir yetki yolu kullandıklarını belirtti.
Daha önceki Myanmar başvurusunu emsal gösteren Sönmez, aynı durumun Suriye’den UCM’ye taraf Ürdün’e sürülen mülteciler için de geçerli olduğunu belirtti.
Gülden Sönmez, Aralık 2024’de gelişen olaylar ve ortaya çıkan yeni durum ve deliller ile ilgili ilave çalışma başlattıklarını, UCM’ye yeni deliller sunacaklarını, Beşar Esed dâhil olmak üzere suçlular hakkında tutuklama kararı talep edeceklerini, yeni sunulan delillerle yargılamanın başlamasını talep edeceklerini ayrıca UCM’den bir heyet göndererek Sednaya’da ve cezaevleri etrafındaki toplu mezarlarda delil incelemeleri yapmasını isteyeceklerini söyledi.
Av. Gülden Sönmez, Suriyeli sivil toplum kuruluşlarını UCM’deki bu dosyaya dâhil olmaya ellerindeki delilleri Mahkeme ile paylaşmaya davet etti. (İLKHA)