Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sakarya Sapanca'da Deniz Ticaret Odası Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısı’na katıldı.
Mukaddime yazarı İbni Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözlerini anımsatan Bakan Uraloğlu, “Kadim Anadolu ile birlikte bu toprakları çevreleyen denizlerimiz de bizim kaderimizdir, denizci ülke olmak da bizim kaderimizdir. Bugün, Türkiye gerek coğrafyamızın gerek dünya deniz ticaretinin geleceğini inşa etmektedir.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin dış ticaret hacminin yüzde 87,5’i denizyolu ile taşındı”
Dünya deniz ticaretinin 2023 yılında 12,3 milyar ton seviyesine ulaşarak önceki yıla kıyasla yüzde 2,4 büyüdüğü bilgisini paylaşan Uraloğlu, “Küresel mal ticaretinin tonaj bazında yüzde 85’lik bölümü deniz yoluyla yapılmaktadır. Türkiye’nin 2023 yılındaki dış ticaret hacminin de yüzde 87,5’i denizyolu ile taşınmıştır. Denizyolu taşımacılığı, modern dünyaya gerekli ölçekte mal ithalatı ve ihracatı açısından hayati öneme sahiptir. Bu bilinçle deniz ticaret filomuzu büyütmek ve limanlarımızın kapasitesini geliştirmek için attığımız adımlarla bugün, daha güçlü ve rekabetçi bir denizcilik sektörüne sahip olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.” dedi.
“Denizcilik faaliyetlerimizin uluslararası standartlarda gerçekleştirildiğini teyit ettik”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak hayata geçirdikleri denetim ve uygulamalarla Paris Mou’da 2008 yılında beyaz listeye geçtiklerini hatırlatan Uraloğlu, “O günden bu yana beyaz listedeyiz. Burada yeri gelmişken Eylül ayı sonunda Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından gerçekleştirilen üye devlet denetimini başarıyla tamamladığımızı da duyurmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Denizcilik Genel Müdürlüğümüz koordinasyonunda ilgili kurumların katılımıyla hem Ankara’da hem de sahada gerçekleştirilen denetimlerde, denizcilik ile ilgili faaliyetlerimizin uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirildiğini teyit ettik. Denizcilikte öncü olarak bildiğimiz birçok ülkeden daha başarılı olarak sonuçlanan denetim, Bakanlığımızın, tüm paydaşlarımızın ve denizcilik camiamızın özverili çalışmalarının bir sonucudur.” şeklinde konuştu.
Dünyada ilk 10’da yer alma hedefimize son bir basamak kaldı
Uraloğlu, “2002 yılında 17. sırada yer alan Türk sahipli filomuz, bugün 2 bin 100’den fazla gemisiyle 52,7 milyon detveyt tona ulaşarak dünyada 11. sıraya yükseldi. Dünyada ilk 10’da yer alma hedefimize son bir basamak kaldı. Yine, 152 olan liman tesisi sayımız, 217’ye ulaşmış, bunun 194’ü faal olarak deniz taşımacılığına hizmet etmektedir. Bu gelişime bağlı olarak, limanlarımızdaki yük trafiği de pozitif yönde etkilenmiştir. 2002 yılında limanlarımızda 190 milyon ton olan elleçleme miktarımız 2023 yılında 521 milyon tona, konteyner hacmimiz ise 6,5 kat artarak 12,6 milyon TEU’ya ulaşmıştır. 2024 yılına geldiğimizde ise ilk 10 ayda limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 artarak 441,9 milyon tona ulaşmış, elleçlenen konteyner miktarı da yüzde 7,7 artışla 11,3 milyon TEU olarak gerçekleşmiştir.” dedi.
“Yeni Bir yurt dışı Ro-Ro hattı daha açmayı planlıyoruz”
Kruvaziyer turizminde de yükselişin devam ettiğini anlatan Uraloğlu, “2024'ün ilk 10 ayında limanlarımıza uğrayan kruvaziyer gemi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,7 artarak bin 112’ye çıktı ve ülkemizde 1,8 milyona yakın turist ağırladık. Ro-Ro taşımacılığında da büyük başarılar elde ettik. 2023 yılında yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarımızda yaklaşık 705 bin araç taşıdık. Bu da son 21 yılda Ro-Ro taşımacılığında yüzde 220 oranında bir artış demek ve yeni Ro-Ro hatları kurmak için de teşvik veriyoruz. Bu yıl bitmeden Tekirdağ’dan İtalya’ya vereceğimiz teşvik ile yeni bir yurt dışı Ro-Ro hattı daha açmayı planlıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Deniz insanlarının uluslararası sularda da etkinliğini artırdıklarını aktaran Uraloğlu, “Türk gemi insanlarının yabancı bayraklı gemilerde istihdamına yönelik olarak Gemi İnsanlarının Eğitim Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları Hakkında Uluslararası Sözleşme gereğince Hong Kong, Norveç, İngiltere ve Finlandiya gibi denizciliğin önde gelen ülkeleri ile gemi insanı istihdamına yönelik ikili protokoller imzaladık. Bu sayede, Türk gemi insanları, 38 farklı ülkenin bayrağını taşıyan ticari gemilerde çalışabilme imkânına kavuştu. Bu sayıyı arttırmak için başka Avrupa ülkeleriyle de iş birliği çalışmaları sürdürüyoruz.” dedi.
Marmara’da tarama malzemesi 2030 yılına kadar belirlenen alanlara dökülecek
Tersaneler ve limanların yoğun olarak kümelendiği Marmara Denizi’nin Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi ilan edildiğini hatırlatan Uraloğlu, “Tarama malzemesinin bu korunma alanlarında dökülüp dökülemeyeceği konusunu hassasiyetle takip ettiğimizi bilmenizi isterim. Bununla ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla uyumlu bir çalışma süreci geçirdik. İlgili mevzuatta yapılan düzenleme ile Marmara’daki tesislerimizin yapacakları derinleştirme sonrası ortaya çıkacak tarama malzemesi 2030 yılına kadar yine belirlenen alanlara dökülmeye devam edecek.” dedi.
Ülke savunması için donanmanın rolü neyse, ülke ticareti için de denizcilik sektörünün ve filonun rolünün o olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Türk deniz ticaret filosunu yenileyerek, 12 milyar tonu geçen dünya deniz ticaret hacminden daha fazla pay almayı amaçlıyoruz. Ro-Ro ve kabotaj taşımacılığını geliştireceğiz. Türkiye’nin dış ticaretinde Türk sahipli filoyu kullanarak navlun açığını azaltmak için gemi işletmeciliğini destekleyen yeni modeller oluşturacağız. Gemi ve yat inşa sanayimizi yenilikçi teknolojilerle donatarak daha rekabetçi bir hale getirmeyi hedefliyoruz. Denizcilik eğitimini iyileştirerek Türk ve dünya filolarında Türk gemi adamlarının istihdamını arttıracak, deniz turizminde ihtiyaç duyulan tekne bağlama kapasitesini de yükselteceğiz. Bu konuda da çalışmalar yapacağız. Kurvaziyer gemilerin diğer limanlarımıza uğrak çeşitliliğini teşvik edecek önlemler almayı da planlıyoruz.” (İLKHA)