Siyaset

Yılmaz: Toplumsal barış için her alanda "Adil Sistem Hakça Paylaşım" sağlanmalı

HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Mehmet Hüseyin Yılmaz, ekonomi, adalet ve anadil gibi konular başta olmak üzere toplumda barışın sağlanmasın sağlanması için her alanda "Adil Sistem Hakça Paylaşım" sağlanması gerektiğini söyledi.

HÜDA PAR 5'inci Olağan Kongresi, bugün Kuzey Ankara Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

"HÜDA PAR'ın yeni dönemdeki hedefi adil bir sistemin kurulması ve hakça paylaşım yapılmasıdır"

Kongre sonrasında İLKHA muhabirine konuşan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Mehmet Hüseyin Yılmaz, "Biz şuna inanıyoruz. Sistem adil değilse hakça paylaşım olmaz. Bir sistem hakça paylaşım yapmazsa adil olmaz. Yani bunlar birbiriyle bağlantılı, birbirini tamamlayan hususlardır. Bu noktada mevcut sistem adil değil ve adil olmadığı için de hakça paylaşım yapamıyor. HÜDA PAR bu noktada sistemi adil bir sisteme dönüştürme ve hakça paylaşım yapmaya yönlendirecektir. HÜDA PAR'ın yeni dönemdeki hedefi adil bir sistemin kurulması ve hakça paylaşım yapılmasıdır." dedi.

"Kürt meselesinin de adilce çözülmesi ve hakça paylaşım olmalı"

Hakça paylaşımdan kasıt sadece ekonomi olmadığını ancak mevcut sistemde zengin ile fakir arasındaki makasın daha da açıldığını vurgulayan Yılmaz, "Bir sistemin adil olabilmesi için zengin ile fakir arasındaki uçurumun kapanması, makasın daralması gerekir. Maalesef kapitalist sistemin etkisi ve serbest piyasa ekonomisi adı altında tekelleşme, haksız rekabet sonucu küçük esnaf, asgari ücretli ve emekli ezilmiş durumda. Sistemin adil olabilmesi için sadece ekonomik olarak değil siyasi ve sosyal yönden de hakça bir paylaşımın olması gerekir. Onun için bu ülkede bir Türk vatandaşımızın sahip olduğu tüm haklara bir Kürt kardeşimizin de sahip olması lazım. Yani bir Türk kardeşimiz ana dilinde eğitim görüyorsa bir Kürt kardeşimiz de kendi dilinde eğitim görebilmeli. Nihayetinde 25 milyon kadar Kürt var. Bu ülkede Kürtler de Araplar da Çerkezler de Kurtuluş Savaşı'nda birlikte savaşıp bu cumhuriyeti kurdular. Sonra birileri çıktı ve alicengiz oyunlarıyla devleti Türklere, sekülerlere has kıldı. Yani halkın inancıyla, diliyle arasına mesafe koydu. Herkesi Türk varsayma anlayışıyla Türkler dışındaki tüm kavimler inkâr edildi. Burada en büyük mağduriyeti Kürtler yaşadı. Kürt meselesinin de adilce çözülmesi ve hakça paylaşım olması lazım. Yani devlet imkanlarından eşit bir şekilde faydalanması lazım." diye konuştu.

"Kürt meselesinin de ekonomik sorunlar da sosyal, siyasal sorunlar da adil bir sistemle çözülür"

Yılmaz, "İnanç noktasında da adil bir sistemimiz yok. Seküler, laik kafalı insanlar kendilerini devletin asıl sahibi görüyor. Dindarlar, Müslümanlar dışlanıyor. Yasalar hala sekülerleri, laikleri koruyan bir konumda. Ancak Müslümanlara bir hakaret olduğunda sekülerlere yapılan hakaret kadar koruma görmüyor. Devletin adil olabilmesi için diğer düşüncelerin de rahatça dillendirilebilmesi lazım. Yani Kemalizm kadar diğer düşünceler de muteber kabul edilmeli. Bugün devletin ideolojisi Kemalizm'dir. Devlet vatandaşa ideoloji dayatıyor. Bu ideoloji vatandaşa laikliği dayatıyor, inancına göre yaşamasının önüne engel koyuyor. Bu açıdan hakça bir sistem kurulmalı. Kürt meselesinin çözümü de ekonomik sorunlar da sosyal, siyasal sorunlar da adil bir sistemle çözülür." şeklinde konuştu.

"Sermayenin toplumda her kesimde eşit bir şekilde dağılımını sağlayacak bir anayasaya ihtiyaç var"

Yeni anayasa ile ilgili de konuşan Yılmaz, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Devletin vatandaşa yaşam tarzı dayatmadığı bir anayasaya ihtiyaç var. Devletin vatandaşlar arasında bir ayırım yapmadığı bir anayasaya ihtiyaç var. Yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Bu anayasa ile devlet yeniden dizayn edilmeli. Dizayn edilecek bu devlet yapılanmasında adalet ön planda olmalı. Devlet adil olmalı. Vatandaşlar arasında etnik ayırım, ideolojik ayırım yapmamalı. İdeoloji, yaşam tarzı dayatmayan bir anayasa ile bu sağlanabilir. Zengin ve fakiri eşit gören, zenginin daha fazla zengin olması için çalışmayan bir anayasaya ihtiyaç var. Sermayenin toplumda her kesimde eşit bir şekilde dağılımını sağlayacak bir anayasaya ihtiyaç var. Bunu yapabilirsek toplumda barış sağlanmış olur." (İLKHA)