Gazze’de mağduriyetin sürdüğünü ve yardımların kesintiye uğramaması gerektiğini belirten Doğan, Ateşkes sürecinde yardımlarda azalma olduğunu ancak Gazze’de mağduriyetin bitmediğine dikkat çekti.
Yardımların Mısır üzerinden temin edilerek daha ekonomik şekilde ulaştırıldığını söyleyen Doğan, Umut Kervanı Vakfı olarak Gazze’de çadır kentler kurarak barınma ihtiyacını karşılamaya çalıştıklarını dile getirdi.
İslam ülkelerinin ilgisizliği, Gazze’deki yaraların sarılmasını geciktirdiğini ifade eden Doğan, Gazze’de sadece bir halk değil, insanlığın yok edildiğini söyledi.
“Gazze insanlığın sınıfta kaldığı bir yer”
Gazze’ye yardım ulaşmıyor diyenlerin algı peşinde olduğunu dile getiren Doğan, “Gazze'ye yardım ulaşıyor mu sorusu artık bizim açmamız gereken bir soru. Çünkü Gazze'ye yardımlar ulaşıyor. Bizzat HAMAS'ın yetkili isimleri, yaptıkları açıklamalarda yardımların ulaşmasında herhangi bir sorun yaşanmadığını, zaman zaman bazı duraklamalar olsa da genel itibarıyla yardımların ulaştığını belirttiler. Aksa Tufanı başlamadan önce ve sonrasında da Umut Kervanı Vakfı olarak Gazze'de zaten çalışmalarımız vardı ve yardımlarımıza devam ediyorduk. Aksa Tufanı başladıktan sonra Gazze'ye daha fazla yoğunlaştık. Çünkü orası, maalesef insanlığın sınıfta kaldığı bir yer. Bu sebeple şu anda önceliğimiz Gazze’dir. Gazze'ye yardımların ulaşması konusunda kimsenin tereddüt etmesine gerek yok. Birileri "Gazze'ye yardımlar ulaşmıyor" dese de bu bir algıdır. Kardeşlerimiz bu algıya kapılmamalıdır. Biz, millet olarak sıcakkanlı, yardımsever ve hayırsever bir milletiz. Bu tür olaylar medyaya yansıdığında duygularımızla hareket ettiğimiz için yardımlar daha da yoğunlaşabiliyor. Ancak zamanla medya ilgisini kaybettikçe, biz de duygularımıza yenik düşerek ilgimizi azaltabiliyoruz. Oysa Gazze'deki mağduriyetler hâlâ devam ediyor. Şu anda savaş durmuş değil, sadece kısa bir ateşkes yapılmış durumda. Üstelik siyonistler farklı bölgelere saldırmaya devam ediyor. Gazze, artık taş üstünde taş kalmayan bir şehir hâline geldi. Savaş dursa bile Gazze'nin sıfırdan imarı, yeraltı ve yerüstü çalışmaları en az 5-6 yıl sürecektir.” şeklinde konuştu.
“Umut Kervanı olarak Gazze’de 5. Çadır kentimizi kuruyoruz”
Gazze’nin gündemden düşürülmemesi gerektiğine dikkat çeken Doğan, “Ateşkes sebebiyle vakıf olarak yardımlarımızı daha da artırdık. Örneğin şu ana kadar Gazze'de dört çadır kent kurduk ve dördüncüsünü de tamamlamış durumdayız. İnşallah beşinci çadır kente başlayacağız. Ayrıca Nasr Hastanesi’nin tadilatını ve iç malzemelerinin tamamını Umut Kervanı Vakfı olarak biz karşılayacağız. Bunun yanı sıra halka sıcak yemek ve iftar yemekleri dağıtmaya devam ediyoruz. Ancak bunların dışında giyim, ayakkabı, ekmek, su gibi temel malzemelere hâlâ büyük bir ihtiyaç var. Kısacası, Gazze’de normal bir insanın yaşayabilmesi için gerekli olan tüm malzemelere ihtiyaç duyuluyor ve bu ihtiyaçlar henüz karşılanmış değil. Gazze’deki mağduriyet hâlâ devam ediyor ve giden yardımların kesintiye uğramaması gerekiyor. Gazze bizim gündemimiz olmalı ve asla unutmamamız gereken bir konu olmalıdır. Bugün 35-40 yaşlarında olan biri, doğduğundan beri o bölgede savaşın sürdüğünü hatırlayacaktır. Gazze halkı, siyonistlere karşı izzetli bir şekilde direnişine devam etmektedir. Şu anda en çok temel ihtiyaçlar ve barınma ihtiyacı öne çıkıyor. Biz çadır kentler kurmaya devam ediyoruz. Konteyner kentler konusunda bazı pürüzler oluştu, ancak inşallah bu sorunlar çözülürse konteyner kentler de yapılacaktır. Şu anda insanların acilen barınmaya ihtiyacı var. Daha sonra gıda, içecek ve temel yaşam malzemeleri sağlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Gazze'nin her şeye ihtiyacı var”
Gazze’de öncelik olarak barınma, yiyecek ve içecek ihtiyacı olduğunu belirten Doğan, “Özellikle Kuzey Gazze tamamen harabeye dönmüş durumda ve insanlar sokaklarda yatıyor. Son günlerde hava biraz ısınsa da geçtiğimiz dönemde aşırı soğuklar yaşandı ve insanlar büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. En acil ihtiyaç barınma, ardından ise gıda ve içecek teminidir. Ancak genel anlamda konuşacak olursak, Gazze'nin her şeye ihtiyacı var. Nakdi ve ayni yardımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Biz genellikle ayni yardımları doğrudan buradan göndermiyoruz. Çünkü yol ve lojistik masraflarını minimize etmek için gerekli malzemeleri Mısır’dan temin ediyor ve oradan Filistin’e gönderiyoruz. Bu sayede bağışlardan daha fazla insanın faydalanmasını sağlıyoruz. Dolayısıyla bağışları nakdi olarak topluyoruz ve gerekli malzemeleri Mısır’dan alarak Filistin’e ulaştırıyoruz. Elhamdülillah, hâlâ hassasiyetini sürdüren, duyarlı kardeşlerimiz var ve sayıları azımsanmayacak kadar çok. Ancak ateşkes sürecinden sonra medyada gündemin değişmesiyle birlikte yardımlar azalmaya başladı. Oysa yardımların sürekli olması gerekiyor ve Gazze’nin asla unutulmaması gerekiyor.” diye konuştu.
“Gazze’nin yarası çok derin”
Gazze’nin uluslararası desteğin eksikliği nedeniyle yalnız kaldığını ifade eden Doğan, “6 Şubat depremi üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, deprem bölgesi hâlâ tam anlamıyla toparlanmış değil. Türkiye ve Türk halkı el ele vererek deprem bölgesini ayağa kaldırmaya çalışmasına rağmen süreç uzun sürüyor. Gazze’de ise bu sürecin daha da uzun süreceği aşikâr. Çünkü Gazze sadece bombalarla harap edilmedi, aynı zamanda uluslararası desteğin eksikliği nedeniyle kimsesiz bırakıldı. Bu yüzden Gazze’yi gündemimizden düşürmememiz gerekiyor. Hadis-i şerifte de buyurulduğu gibi, Müslümanlar bir bedenin uzuvları gibidir; bir uzuv acı çektiğinde, diğerleri de o acıyı hissetmelidir. Gazze’nin yarası çok derindir ve bu yüzden acısı da büyüktür. Sonuç olarak, Gazze unutulmamalı ve yardımlar kesintisiz devam etmelidir. Gazze’de sadece bir dine, bir mezhebe ya da bir inanca sahip insanlar değil, insanlık öldürülüyor. Bu yüzden insanlık namına, tüm dünyanın Gazze’ye sahip çıkması gerekiyor.” dedi. (İLKHA)