Özgür-Der, Esad rejimi adına propaganda faaliyeti yürüten fenomenlerin yargılanması için suç duyurusunda bulundu. Çağlayan Adliyesi önünde toplanan grup adına söz alan Mehmet Ali Kaçmaz, Esad'ın propaganda aparatı olan işbirlikçilerin adalete hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

Kaçmaz, "Suriyelilerin maruz kaldığı katliamları aklama görevi ise, Esad'ın yerli işbirlikçilerine düştü. Esad'ın hükmü altındaki küçük bir muhitten yapılan videolarla, Suriye’nin normalleştiği algısı oluşturulmak istendi. Ancak hakikat bundan çok farklıydı. Sadece Sednaya'daki görüntüler bile Esad'ın propaganda aparatlarını yalanlamak için yetti hatta arttı bile. Biz bugün burada Esad'ın işbirlikçilerin hesap vermesi için suç duyurusunda bulunmak adına toplandık. Suriyeli kardeşlerimizin hakkına tecavüz eden şebbihalara karşı konunun takipçisi olacağız. " dedi.

Burada düzenlenen basın açıklamasını Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ümit Kudbay tarafından okundu.

Basın açıklamasında Kudbay, "Suriye'de halkın iradesine rağmen inşa edilen ve 61 yıl boyunca halkına her türlü eziyeti reva gören Baas rejiminin 2011 yılında başlayan savaş ile beraber; küçük bir azınlık istisna olmak üzere halkını varil bombalarıyla ve kimyasal silahlarla öldürdüğü, başta Sednaya ve Tedmur hapishaneleri olmak üzere ülkenin muhtelif cezaevlerinde tuttuğu yüzbinlerce insanı vahşi yöntem ve işkencelerle katlettiği ve geri kalanını tehcir ettiği gelinen bu aşamada artık tüm dünyanın bildiği bir hakikattir." ifadesini kullandı.

"BM Bağımsız Araştırma Komisyonu, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, BM İnsan Hakları Konseyi gibi uluslararası örgütler ve kuruluşlar, hazırladıkları rapor ve analizlerinde 13 yıl boyunca işlenen savaş suçlarını, yerinden edilmiş ve mülteci olmuş insan sayısını, ağır insan hakları ihlallerini, farklı etnik kimliğe ve mezhebe mensup oldukları için soykırıma uğramış sivilleri tespit etmiştir." diyen Kudba,  Aralık 2024 itibariyle Beşşar Esad'ın ülkeyi terk emek zorunda kalıp, Moskova’ya kaçmasıyla beraber zulmün boyutları tüm belgeleriyle açığa çıktığını söyledi.

İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği çift yönlü durduruldu İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği çift yönlü durduruldu

Kudbay, "Baas Rejimi ve Esad diktatörlüğünün, soykırım, işkence, tehcir, tecavüz gibi her türlü insanlığa karşı suçu işleyen zalim bir rejim olduğu ve yöneticilerinin de işbu suçların failleri olduğu izahtan vareste bir gerçekliktir. Suriye'de 13 yıllık süreçte yüz binlerce insanın, insanlık dışı tekniklerle öldürülmesinden, yüz binlercesinin yaralanmasından ve milyonlarcasının tehcirinden sorumlu tutulan katil rejimin suçlarını öven, propagandasını yapan, etki ve nüfuz ajanlığına soyunan provokatörler de ülkemizde rejim adına faaliyetlerde bulunmuşlardır. Deniz Büstani, İlay Aksoy, Kemal Canbolat, Fatih Koparan, Alper Rende, Mustafa Seyfullah Kılıç, Ferhat Aktaş gibi provokatörler bu eli kanlı rejim hesabına Suriye’de savaşın sonlandığı, ülkenin güllük gülistanlık olduğu ve Türkiye’de bulunan mültecilerin sebepsiz yere ülkelerine dönmedikleri hususunda manipülatif algı çalışmalarına imza attılar. Rejimin suçlarını örtbas etmek için ellerindeki sosyal medya gücünü kullandılar. Türkiye halkını yanıltıcı bilgilerle içerik üreterek Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecileri hedef göstererek halkın bir kesiminin nefretine ve düşmanlığına maruz bıraktılar. Her türlü insanlık suçunu icra etmiş, kimyasal silahlarla ve işkencelerle halkını katletmiş bir diktatör adına nüfuz ajanlığı yapmak, rejimini övmek, propagandasını yapmak açıkça suç teşkil etmektedir. Bu doğrultuda şüphelilerin TCK’nın ilgili maddelerine uyan eylemlerinin tespiti ile cezalandırılmasının temini için şikâyette bulunmak üzere savcılığa müracaatta bulunmaktayız. Eli kanlı katil rejimin suç ortaklığında bulunan şahıslarla ilgili soruşturma sürecinin sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve cezalandırılmaları konusunda elimizden geleni her şeyi yapacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz." diye konuştu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha